İzmir’deki askeri casusluk davasının bazı sanıklarının yaptığı şikayet üzerine harekete geçen HSYK müfettişlerinin, bu kişiler hakkındaki tedbir talebiyle ilgili raporu tamamlanmıştı. HSYK 2. Dairesi, rapor doğrultusunda davanın savcısı Zafer Kılınç ve davaya bakan İzmir hakimi Serdar Ergül’ü, haklarındaki soruşturma sonuçlanana kadar tedbiren görevden uzaklaştırılmıştı.
HSYK 2. Dairesi, hakim Ergül ve savcı Kılınç hakkında kovuşturma izni verdi. Bu kişiler hakkında hazırlanan müfettiş raporu, iddianame yerine geçecek ve ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecek.
Ergül ve Kılınç haklarındaki iddialarla ilgili yargılanacak.
Davanın geçmişi
TMK 10. maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç’ın “askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma” suçlamasıyla 49’u muvazzaf asker 357 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, sanıklar için 2 yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istenmişti.
İddianamede adı geçen 831 mağdurdan, aralarında devlet memuru, asker ve MİT mensubunun da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından fişlendiği iddia edilmişti. Örgüt lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek” suçlarından müebbet ve dokuzar yıl, sanıklar arasındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında da “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek” suçlamasıyla 2 ila 6 yıl hapis cezası talep edilmişti.
İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde 16 Nisan 2013’te görülmeye başlanan davada bugüne kadar 44’ü Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olmak üzere tutuklu 69 sanık tahliye edilmişti. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından davanın İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi kararlaştırılmış, 5’i asker 10 tutuklunun da bu mahkemece tahliye edilmesiyle 357 sanıklı davada tutuklu kalmamıştı. Milli Savunma Bakanlığının 20 Ekim 2014’te görülen duruşmadaki müdahillik talebi, “suçtan zarar görme ihtimali bulunduğu” gerekçesiyle kabul edilmişti.