“ANTAKYA’YI ANLATMAK İSTEDİM…”
1989 yılında Orman Bakanlığı’nın düzenlediği bir yarışmada “Elma Ağacı” adlı eseriyle ödül kazanarak yazın dünyasına adım atan yazar, şair ve araştırmacı Çandağ, ilkokul yıllarında günlük tutarak yazmaya başladığını söyledi. Erken yaşta okuduğu “Anna Frank’ın Günlüğü” adlı kitaptan çok etkilendiğini belirten Çandağ, emekli olmadan önce öğretmenlik ile yazarlığı birlikte sürdürdüğünü kaydetti.
Kitabın ana fikrini “İnsanın iç dünyasındaki mutluluk, gerçek sevgidir” sözleriyle açıklayan yazar, romanın konusuyla ilgili şunları kaydetti:
“Galatasaray Lisesi mezunu altı genci anlattım. Liseyi bitirdikten sonra birbirlerine verdikleri sözü tutmak üzere beş yıl sonra Antakya’da buluşan gençler, tiyatro, hukuk ve tarih gibi farklı alanlarda eğitim görmüşlerdir ve farklı coğrafyalarda hayata atılmışlardır. Dostlukları ve sevgileri ilk günkü kadar taze olan bu gençlere ‘Kraliçe Kent Antakya’ unutamayacakları bir serüven sunar. Tarihi mekânları gezmekle kalmazlar, efsaneler arasında bir yolculuğa çıkarlar. Yazarın bilgece görüşleri de onlara eşlik eder. Kitabı okuyanlar da bu yolculuğa onlarla beraber çıkacaklar. Kitapta Nisan Bahar, Deniz Su, Rana Zeynep, Ali Eşref, Mehmet Cevdet ve Alper adlı altı gence Antakya’nın Defne efsanesi, Anıt Ağacı, Asi Nehri, Şehir Devlet Meclisi, Hıdır Bey Köyü gibi yerler hikâye boyunca eşlik eder. Ayrıca, Sait Faik Abasıyanık, Nurullah Ataç gibi değerli kalemlerin yapıtlarından da Titüs Tüneli’nin Dilek Feneri kitabında izler yer alıyor.”