Olay Gazetesi Bursa

Canan Hoca’ya kötü haber

Canan Karatay'ın gündeme düşen açıklamaları geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı'nı harekete geçirmiş ve Bilim Kurulu toplanarak bazı konularla ilgili kararlar almıştı.

Bunlardan bir tanesi “Gebelikte şeker yüklemesi testi zararlıdır” açıklamasıydı. Bakanlık bunun zararlı olmadığını ve her anne adayına önerildiğini belirtmişti.

Şimdi ise sağlık bakanlığı ekranlara “Ekran sertifikası ve akreditasyon şartı” getirmeye hazırlanıyor. Habertürk’ten Lütfi Erdoğan’ın haberine göre medyatik uzmanların tartışmalı sağlık öğütlerine bakanlık böyle önlem alacak.

EKRAN SERTİFİKASI GELİYOR

Sağlık Bakanlığı, televizyon programlarının müdavimi olan ve söyledikleri büyük ilgi gören ünlü isimlerin “sıra dışı” sağlık ve beslenme önerileri üzerine harekete geçti. Bakanlık, sağlık ve beslenme konusunda yorum yapanlar için “ekran sertifikası ve akreditasyon” zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor.

“BİTKİLERİN EFENDİSİ”, “TÜRKİYE’NİN LOKMAN HEKİMİ”

“Kolesterol kalp hastası yapmaz, aksine kolesterolü yüksek olan çok yaşıyor” diyen Prof. Dr. Canan Karatay, tıp endüstrisinin ilaç satmak için hastalık icat ettiğini savunan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, kendi web sitesindeki özgeçmişinde halk arasında “Türkiye’nin Lokman Hekimi” ya da “Bitkilerin Efendisi” olarak tanındığı belirtilen “kozmik bilimci” Ahmet Maranki ve diğerleri…

TELEVİZYON YILDIZI UZMANLAR

Uzmanlıklarının yanında, gördükleri rağbetle artık birer ‘televizyon yıldızı’, sıra dışı önerileriyle de birer ‘tartışma öznesi’ haline geldikleri söylenebilir. Ancak ‘modern tıpçılar’la ‘gelenekselciler’ arasındaki tartışmaların büyümesi ve ekranlarda dile getirilen sıra dışı sağlık-beslenme önerileri üzerine halkın kafasının karıştığını düşünen Sağlık Bakanlığı, çok tartışılacak bir uygulamayı hayata geçirmeye hazırlanıyor. Sağlığın medyada tartışılmasını ‘bilimsel temel’e oturtmak isteyen bakanlık, özellikle ‘geleneksel ve tamamlayıcı tıp’ konularında televizyonların müdavimi olan ünlü uzmanlara ‘ekran sertifikası ve akreditasyon’ zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor.

‘KALBİ DURDURAN BİTKİLER VAR’

Uygulanacak sistemin ayrıntılarını HABERTÜRK’e anlatan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, sağlıkta bilimsel temele dayanmayan söylemlerden kaçınılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Ekranlarda birçok isim beslenme konusunda açıklamalar yapıyor. Bunların arasında hiçbir bilimsel kanıta dayanmayanlar var. Deniyor ki, ‘Kiraz yerseniz prostat kanseri geçer.’ Tamam da, öyle demekle kanser geçmiyor. Önerdikleri bazı bitkilerin fazla alınması sonrasında ölümler bile yaşanabilir. Ya da ‘Çay yap iç’ diyor. İyi de, çok içildiğinde kalbi durduran bitkiler var.”

HER ÖNÜNE GELEN BİR ŞEY ÖNEREMEYECEK

Türkiye Halk Sağlığı Kurum Başkanlığı’nın ekranlara çıkan isimlerle ilgili çalışma yapacağını ifade eden Gümüş şöyle devam etti: “Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) bünyesinde, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü ile Kronik Hastalıklar ve Halk Sağlığı Enstitüsü açılacak. Ayrıca bir Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü kuruyoruz. Özellikle televizyon programlarına çıkan isimlere bakılacak. O isimler geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında tavsiyelerde bulunuyorlarsa, önce çalışmalarını Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’ne göstererek onay alacaklar. Her önüne gelen kalkıp topluma bir şeyler öneremeyecek.”

BİLİMSELLİĞİ KANITLANMAMIŞ BİLGİ AÇIKLANAMAZ

Kim olursa olsun, bilimselliği kanıtlanmamış, sağlıkla ilgili hiçbir bilginin televizyonlarda açıklanmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Prof. Dr. Gümüş, “Öneride bulunacak uzmanlar, kendi alanlarıyla ilgili bile olsa, önce bize gelip anlatacaklar. Bilimsel verilerini ve kanıtlarını önümüze koyacaklar” dedi.

20 KİŞİLİK BİLİM KURULU OLUŞTURULACAK

Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’nün bu ay sonu açılacağını ve başkanının atanacağını dile getiren Gümüş, sistemin nasıl işleyeceğini ise şu şekilde anlattı: “Oluşturulacak 20 kişilik bilim kurulu, ekrana çıkacak isimler için standartları belirleyecek. Geleneksel ve tamamlayıcı tıpla ilgili topluma önerilerde bulunacak isimler, varsa bilimsel çalışmasını önce o bilim kuruluna anlatacak. Bilim kurulu çalışmaları inceleyecek, uygun bulursa bu kişilere sertifika verecek. RTÜK ve medya kuruluşlarıyla da protokol imzalanacak, ekranlara çıkması uygun görülen isimlerin listesi sunulacak. Sertifikası olmayan isimler TV’lerde açıklama yapamayacak. Böylece bilimsel temeli olmayan konularda kamuoyu önünde bilgi vermelerini önleyeceğiz.”