Merve Güler, Ramazan ayında da sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemini vurgulayarak, uygulanabilecek yöntemler ile ilgili bilgi verdi.
17-18 saat aç kalınan Ramazan’da mutlaka sahura kalkılması gerektiğini belirten Güler, “Sahurda protein ağırlıklı beslenmeliyiz. Sofrada yumurta ve peynir olmalı, yanında süt ürünlerinden yoğurt, ayran, kefir veya süt tercih edilebilir. Sahurda protein ağırlıklı beslenme gün içerisinde acıkmamızı ve kan şekeri yükselmesini engeller. Ekmek olarak da tam tahıllı ekmek tüketirsek gün içerisinde tokluk hissi verir ve bağırsaklarımızın daha rahat çalışmasını sağlar. Uzun süren açlık sonrası gün içerisindeki kan şekeri düşüşünü en aza indirebilmek için sahurda meyve tüketmeliyiz. Diyabet geçmişimiz yok ise muz tercih edebiliriz. Uzun süre tokluk hissi verir fakat kabız yapma ihtimali olduğu için bazı akşamlarda kuru meyvelerden yapılmış şekersiz hoşaflar tüketebiliriz” diye konuştu.
“BOL SU TÜKETMELİYİZ”
“Orucumuzu açarken daralan damarların biranda genişlemesini engellemek için ilk 1-2 su bardağı su ile orucumuzu açmalıyız” diyen Güler, “Damarlardan hızlı kan akışı kan şekeri ve tansiyonumuzun düşüşüne, bu da yemek sonrası tatlı krizleri oluşmasına sebep olur. Yemeği bitirdikten sonra sahura kadar minimum 2 litre su tüketmeliyiz. İftarda orucumuzu açtıktan sonra çok sıcak olmayan az yağlı bir çorba ile salata yemeliyiz. Üzerine 15 dakika ara verip sonra ana yemek yemeliyiz. Verilen bu ara kan şekerimizin hızlı yükselmesini engelleyip, besinlerin daha rahat sindirilmesini sağlar” şeklinde konuştu.
“ANA YEMEK PROTEİN BAKIMINDAN ZENGİN OLMALI”
Uzun süre aç kalmanın ardından karbonhidrat bakımından zengin değil de protein bakımından zengin besinler tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Güler, “Bu kan şekerinin yükselmesini ve kas erimesini engeller. Örneğin etli veya yumurtalı bir sebze, parça et, tavuk, hindi (ızgara, fırın ya da haşlama), balık (ızgara, fırın ya da buğlama), yanında yoğurt veya ayran olacak şekilde protein bakımından zengin beslenmeliyiz” ifadelerini kullandı.