Olay Gazetesi Bursa

Bursa’yı bekleyen daha büyük tehlike! 7’den fazla aktif fay hattı…

6 Şubat'ta meydana gelen büyük depremden Bursa gerekli dersleri çıkardı mı? Olası bir kötü senaryoya hazır mıyız? Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, olay.com.tr'de çarpıcı açıklamalarda bulundu...

Melis EVCİMEN

Kamera: Bircan ÖRSEL / Kurgu: Dilek ÖZYER

Türkiye’de 24 ilin fay hattı üzerinde olduğunu ve Bursa’nın da bu iller arasında yer aldığını vurgulayan Engin Er, ‘Zemin sıvılaşmasını olduğu yer dolasıyla tsunami beklentisinin olduğu illerden bir tanesi, sıvılaşma var oturma var fay hattı var heyelan var doğal afetleri yaşayabileceğiz illerden bir tanesi. Biz bütün bunlara tedbir alırsak doğal afet yaşamayız.

Yeni fay hatları bulmakla ilgili belediyeler bir yatırım yapmamalı artık. Biz yeni fay hattı bulduk dememeli. Depremi önceden tahmin etmekle ilgili belediyeler bir yatırım yapmamalı artık. Bursa’mızda 3  tane fay hattından etkilediğini düşünürsek ikisinde yok. Sadece Marmara Denizi’nin içerisinde oluşabilecek bir depreminin bize olan mesafesinden birinci ve ikincil dalgalarının hızlarından kaynaklı bir beş on saniye zamanı bulup onunla ilgili işte doğal gazların kesilmesi, elektriklerin engellenmesi gibi tedbir alabiliriz.’ ifadelerini kullandı.

Bursa’yı bekleyen daha büyük tehlike!

Bursa’yı bekleyen daha büyük bir tehlikenin olduğunu açıklayan Engin Er, ‘1855 depremini oluşturan bir fay hattımız var. Bu konuyla ilgili tam bir veri bilimsel çalışma yapılmış da değil maalesef. Bu konuyla ilgili de çalışmanın yapılması lazım. Buradan yetkileri bir defa daha uyarmış olayım. ‘Küçük Kıyamet’ olarak adlandırılan 1855 depremi gibi bir deprem olursa Bursa’da emin olun daha büyük bir kıyamet olur. Çünkü o zamanki Bursa’yı düşündüğümüz zaman Tophane yamaçlarının sağlam zeminlerde. Ovada portakal yetiştirilen bir Bursa. O zaman bile Ulucami yıkılmış, kapalı çarşı yıkılmış. Ovada bazı köylerde birçok bina yıkılmış. Hatta her şey yıkılmış ve 1000 civarında insanımızı kaybetmişiz. 6 Şubat depremlerinin olduğu, Maraş depremlerine benziyor. Bursa’da daha büyük deprem yaşanabilir. Onun için biz planları yeniden ele almamız lazım. Doğal olayları, doğal afete dönüşmeden, engelleyebilecek çalışmaları yapmamız lazım. Yanlış faaliyetlere zamanımızı harcamamız lazım.’

Kentsel dönüşümler bir an önce başlamalı!

‘Kentsel dönüşümlere bir an önce başlamamız lazım ama bakın bunu yaparken bina bina değil, bütüncül bir plan yapmalıyız. Eğer bunu yapmazsanız ne olur biliyor musunuz? Buradaki eski binaları alırsınız, buraya getirirsiniz, buradan aktif bir fay hattı geçer, bu binaları depremde mahveder. Şubat depremlerinde de gördük biz bunu. 12 Kasım Düzce depremlerinde de gördük. Bursa’nın merkezine birçok fay hattı geçiyor. Fay segmenti geçiyor. Dolayısıyla biz bütüncül plan yapıp kentsel dönüşüm, bu bilimsel veriler ışığında yapmamız lazım. Planlama birinci işimiz, ikincisi de denetleme olması lazım. Denetlemeyle ilgili yönetmeliklerin değişmesi lazım. Bakanlık yönetmeliğinin değişmesi lazım. Büyükşehir yönetmeliğinin değişmesi lazım. İlçe belediyelerinin yapısının değişmesi lazım. Belediyeler içerisinde denetlemeye yönelik yapılaşmaların mutlaka daha aktif hale getirilmesi lazım. Yapı denetim yönetmeliğini mutlaka değişmesi lazım. Akademik odaların bu denetlemeler içerisinde mutlaka ama mutlaka yer alması lazım.’

Bursa’dan geçen 7’den fazla fay hattı var

Bursa’dan geçen 7’den fazla fay segmentinin olduğunu söyleyen Engin Er, ‘Büyükorhan Harmancık ve Keles haricinde her ilçenin kendi adıyla anılan fay veya fayları var. Orhangazi fayı var. İznik fayı var. Gemlik fayı var. Karacabey fayı var. Kemalpaşa fayı var. Orhaneli fayı var. Bursa’nın merkez ilçesinden geçen Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım’dan geçen faylarımız var. Daha bunların da bir segmentleri var. Mesela Yıldırım’dan geçen en az üç dört tane beş tane segmenti var. Dolayısıyla bizim fay hattımız 7 değil. Mesela organize sanayi bölgesini gündeme getirmemiz lazım. Bizim binlerce, on binlerce insanımız olmayan sanayi bölgelerinde çalışıyor. Fay hatlarının hemen kenarında işte zemin olarak üye olmayan bölgelerde çalışan vatandaşlarımız var. Dolayısıyla hem kentimize, hem sanayi bölgelerimizi güvenli hale getirmemiz lazım. Bakın fay hattının üzerine değilse, heyelan bölgesine değsin, sıvılaşma alanlarında binalar yapılabilir. Yapılamaz diye bir şey yok. Sıvılaşmaya karşı alınabilecek önlemler var. Bu önlemler alırsınız.  Aldığınız tedbirlerin kontrolünü yaparak zemin iyileştirme yapmak ve yerinde kontrol olması lazım.’