Hasan Ali ÇAVUŞ
Kamera: Bircan ÖRSEL / Kurgu: Dilek ÖZYER
Ulaşımı güneyden metro, kuzeyden ise tramvay hattı ile rahatlatmayı planladıklarını belirten Bozbey, ilkokul birinci sınıf öğrencilerine BESAŞ süt dağıtacaklarını da vurguladı. Başkan, ‘Bursa gülümsemeye başladı. Herkes mutlu olacak’ dedi.
Şimdi gelin, Tarihi Belediye Binası’nın tarihi anlara ev sahipliği yapmış salonunda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile gerçekleştirdiğimiz röportaja geçelim.
-Sayın Başkan, görev sürenizin 100 gününü geride bıraktınız. Bu dönemi değerlendireceğiniz ilk röportajı bizlerle yapıyorsunuz. Bu ayrıca görev sürenizin de ilk röportajı sanıyorum. Bundan dolayı size teşekkür ederiz.
Ben de sizlere teşekkür ederim. Hoş geldiniz. 1875-80’lerde inşa edilmiş bir binadayız. Bu salonun en büyük özelliklerinden bir tanesi de, 2 Şubat 1938’de Atatürk’ün Bursa ziyaretinde burada resepsiyona katılmış ve zeybek oynamış olması. Anlamı, değeri, tarihi olan bir salon burası. Böyle bir salondan, görev süremizin 100. gününde Türkiye’ye hitap ediyoruz beraberce…
-Şu an yaşadığınız duyguları çok iyi anlıyorum. Çünkü siz Atatürk’ün hemşehrisisiniz. Büyükleriniz Mübadele’de Selanik’in Langaza kasabasından Bursa’ya geldi…
Evet Langazalıyız. Mübadil torunuyum. Dedemler 1924’te oradan gelmiş. Tabii bu salonun Cumhuriyet için anlamı fevkalade yüksek.
GÖREVE GELDİĞİMİZDE BİR SİSTEM YOKTU
-Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinizde 100 gün nasıl geçti efendim?
Hiç anlamadık desem yeridir. 7 Nisan’da görevi devraldık. Akabinde Ramazan Bayramı. Sonrasında 15 Nisan’da fiili olarak göreve başladık. Belediyede yapılanlar, devam eden hizmetler vardı. Her daire başkanından bunların brifingini alarak, sonrasında arkadaşlarımızla birlikte gece yarılarına kadar çalıştık. Bir sistemin olmadığının tespitini yaptık. Sistem kurmak amacıyla hızlıca faaliyetlere başladık. Neden bunu söylüyorum; sistemin olmadığı şirkette, kurumda, hatta futbolda başarılı olmanız mümkün değil.
-Belediye yıllardır sistemsiz mi yönetilmiş?
Üzülerek söylüyorum ama öyle… Herkes bir şeyler yapmaya çalışmış güya… Ama tek başına yürütülmüş işler. Bir şirketin diğerinin ne yaptığından, bir daire başkanının diğer daire başkanının ne yaptığından haberi yok. Bunun için bir tek kişiye, yani üst yöneticiye kalmış iş. Üst yönetici de karşıdan ‘Bu şekilde yapacaksınız” demiş. Onlar da öyle yapmışlar. Tabii bu, işlerin hem doğru anlamda yürümesini ve nitelikli işlerin ortaya çıkmasını engellemiş. Aynı zamanda yapılan işlerin maaliyetlerini de maalesef yukarıya çıkarmış.
TASARRUFLA NEFES ALIR DURUMA GELDİK
-Ben de oraya gelecektim. Göreve geldiğinizde karşılaştığınız mali tabloyu ortaya koyarken 25 milyar liralık borcun karşılığının olmadığını açıkladınız. Daha sonra da Üniversite-Görükle Metro Projesi’nin hayal olduğunun ortaya çıktığını söylediniz. Bunlar dile getirdiğiniz yönetim anlayışının bir yansıması mıydı?
Elbette ki. Daha birçok şey var. Bu borcun arkasında sığınmak doğru değil. Borç vardır, ödenecektir. Çünkü; Bursa büyük bir kent. Güçlü bir sermaye yapısı, birikimi, mühendislik birikimi var. Türkiye’ye örnek olarak gösterilecek çalışmaların yapılması gerekiyor. Biz bunları yapacağız. Borcu azaltacağız. Mali disiplin çok önemli. Bunun en önemli argümanı da tasarruftur. Birçok yönden tasarruf uygulayarak bir nefes alma durumuna geldik.
-Bazı lüks makam araçlarını sattınız ve o parayla toplu ulaşım filosunu güçlendirdiniz.
Aslında satmadık. Takas yaptık, hizmete dönüştürdük. İki tane lüks makam aracı vardı. Biz yöneticilerin böyle makam araçlarına ihtiyacı yok. Bir tane birçok insanın kullandığı minibüs tarzı aracımız var. Bu yeterli. O iki lüks aracın orada durması gerçekten büyük bir müsrifliktir (savurganlık). Bunları 5 tane mikrobüsle değiştirdik ve halkın kullanımına sunduk. Bunun yanında, gelirken halka söz verdiğimiz farklı destekler vardı. Onları da yaptık.
Ben de başta sudaki indirim olmak üzere bu adımlarınıza değinecektim. Buyrun…
Gelir gelmez suda yüzde 25 indirim yaptık. Yol kenarlarındaki otoparkları ücretsiz hale getirdik, ayrıca geçmişe yönelik borçları da sildik.
ATATÜRK SPOR SALONU 5 BİN KİŞİLİK OLACAK
-Hafta sonu Bursaray hattı gece boyu çalışmaya başladı. Bazı hatlarda gece geç saatlere kadar süren otobüs seferleri başlattınız… Yine bayramlarda coşkulu kutlamalar dikkat çekti…
Bayramları bayram gibi kutlamaya başladık. Milli bayramların bu kadar coşku ile kutlandığını görmemiştik Bursa’da… 100 günlük görev süremiz boyunca Milli bayramlarımız; 23 Nisan’ı da 19 Mayıs’ı da büyük coşku ile kutladık. Bunun yanında dini bayramlarımızı da bayram gibi kutladık. Otobüsleri mezarlıklara ücretsiz yaptık. İnsanlar rahatlıkla bir yerden bir yere gitsinler diye ulaşım araçlarını ücretsiz yaptık. Yani bizler sosyal belediyecilik anlamında söz verdiğimizi yerine getirdik 100 gün içerisinde… Fiziki anlamda da hizmetlerimiz devam ediyor. ‘Atatürk Spor Salonu 3 bin kişilikti. Tekrar 3 bin kişilik yapılacaktı. Bunu 5 bine çıracağımızı söyledik. O konuda çalışmalar tamamlanmak üzere, 5 bin kişilik olacak.
-O konuda farklı açıklamalar olmuştu, çalışmaların durduğu ileri sürülmüştü. Şu anda durum nedir?
Çalışmalar şu anda 5 bin kişilik bir salonun yapımına uygun şekilde devam ediyor. Projenin mimarı ve Mimarlar Odası ile bir araya gelindi. Ben de görüştüm. Şu anda 5 bin100 küsür civarına çıkarılabiliyor. Gençlere ve çocuklara yönelik projelere de başladık.
İLKOKUL 1. SINIFLARA SÜT DAĞITACAĞIZ
-Çocuklara yönelik proje nedir?
Özellikle ilkokul birinci sınıflara süt vermeyi planlamıştık. BESAŞ’ın Keles’teki fabrikasında üretilecek UHT sütleri çocuklarımıza ulaştıracağız. İlkokul birinci sınıflara hem süt içmeyi öğreteceğiz hem de sağlıklı bir nesil yetişmesine katkı sağlayacağız. Onun yanında spor faaliyetleri ve kültürel çalışmalarımız devam ediyor. Uluslararası Bursa Festivali ve Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması’nda kapsamı genişletmeye çalışıyoruz.
1/100000’LİK PLAN 2026 YILINDA HAZIR
-Gelelim hayati konulara…
Bizim şimdi yaptığımız en önemli iş, 1/100000’lik planı ve ‘kentin anayasası’ olacak dediğimiz planı çalışmaya başlamamız.
-Asrın felaketinin üzerinden çok uzun süre geçmemesine rağmen, deprem gerçeği unutulmaya başlandı. Bursa da büyük risk altında. O yüzden dile getirdiğiniz çalışmalar çok önemli. Neler yapılıyor şu anda?
Biliyorsunuz 1998’de 100 binlik plan yapılmıştı. 2020 yılı planı olarak yapılmıştı. 1,8 milyon nüfus öngörüldü Bursa’da… 2024’e geldik; planın üzerinden 4 yıl geçmiş oldu. Herhangi bir işlem yapılmadı, yapımadılar ve nüfus 3,3 milyona geldi. Biz 2050 vizyon planlamasıyla bakış açımızı yönlendirdik. Arkadaşlarımız buna göre çalışıyorlar. Şu anda yönünü de oluşturuyoruz. Hem Bursa Büyükşehir Belediyesi ekibi hem de ilçe ilçelerden ekipler devrede. 17 ilçe belediye başkanımızı ziyaret ettim. Hem stratejik plan hem de 1/100000’lik planla ilgili ortak çalışmayı onlara teklif ettik. Hepsi kabul ettiler. Ama 1/100000’lik planın içerisinde sadece belediyeler değil, toplum tüm kesimleri olacak. Akademik danışma grubu da olacak. Bunun başkanı da milletvekilimiz Kayıhan Pala olacak ve 27 akademik oda orada temsil edilecek. 3 üniversitemiz de bu kurulda yer alacak. Bu danışma kurul tarafı. Diğer taraftan da 5 ayrı alanda araştırma yapacağız. Ulaşımdır, tarımdır, yeşil alandır, sanayi alanıdır vs. Bunlarla ilgili yapacağımız master planı da bu planın içerisinde oluşturacağız. Biz 2025 diyoruz ama buna 2075 ve 2100 görebilecek perspektifte bakmak istiyoruz.
-Ne zaman tamamlanacak?
İki yıllık bir hedef koyduk kendimize..
-Yani 2026’da bitecek?
Katılımcı bir anlayışla iki yılın sonunda tamamlama arzusundayız. Yemyeşil bir Bursa’ya doğru yön çizmek istiyoruz.
TARIM ALANLARINI KORUMAK ZORUNDAYIZ
-Sanayi demişken; önceki Başkan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ile iki yeni sanayi bölgesi planlamıştı. Bunlar ne olacak? BTSO ile bunu görüşüyor musunuz?
Elbete ki görüşüyoruz. O sanayi bölgeleri ile ilgili ama zaten mevcut yeni bir sanayi bölgemiz var. TEKNOSAB. Burası devam ediyor. Çok büyük bir alan. Artık sanayicilerin de tarım toprağını kaybetmeme gibi bir düşüncede olduğunu görmek beni mutlu ediyor. Pandemide suya, gıdaya ve enerjiye ulaşımın ne kadar kıymetli olduğunu gördük. Bizim özellikle tarım alanlarını mutlak ‘koruma alanı’ olarak ilan etme gerekliliğimiz var. Yani sahip çıkmalıyız. Diğer yandan sanayicinin, esnafın mutlaka talepleri vardır. Hazırlanan master planlardan söz ettik orada çıkacak ortaya… Varolan boşluklar varsa onlara gerek kalmayacaktır belki de… Biz, Marmara Denizi’ni de kirletici sanayiden korumalıyız.
-Bu arada hatırlatalım; siz aynı zamanda Marmara Belediyeler Birliği Başkanlığı görevini de yürütüyorsunuz.
O sorululuğumuz da var. Artık Bursa’yı Marmara’dan, çevre illerden bağımsız düşünemeyiz. Planları yaparken, çevre illerle bağlantıları da sağlıklı bir şekilde çözmeliyiz. Sanayi, turizm, ulaşım aksları gibi birçok yönden bunları değerlendirmeliyiz.
EN ÖNCELİKLİ KONU KENTSEL DÖNÜŞÜM
-Bursa’nın en önemli 3 sorunu olarak neleri görüyorsunuz?
Biz bir taraftan da kentsel dönüşümle ilgili planları da hazırlıyoruz. Çünkü onları da 1/100000’lik planın içine monte edeceğiz. Sıvılaşmanın olduğu alanlar öncelikli olmak üzere arkadaşlarımız buna çalışıyor.
-Daha çok Altıparmak öne çıktı ama başka yerler de var herhalde?
Osmangazi, Yıldırım, İnegöl birçok yerde var. Mudanya da olacak. Mudanya’da biri bana anlatsın Allah aşkına… Güzelyalı tarafında o binalar sağlıklı mı? Değil. Kentsel dönüşümde bir standart belirleyeceğiz. İnsanı önceleyeceğiz.
-Bu konuda Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’ın da projeleri vardı.
Beraberce düşünüyoruz. Biz ilçelerdeki kentsel dönüşümü de düşünüyoruz ve bir sistem getirmeye çalışıyoruz. Türkiye’ye örnek olacaktır. Her 3 ayda bir belediye başkanlarımızla bir araya geleceğiz. Başlangıcını yaptık. Yine 10 Ağustos’ta bir ilçemizde buluşacağız. Paylaşmamız lazım. Şu partiden bu partiden değil… Halk bizleri seçtiği için hepimizin sorumluluğu var. Tüm hizmetlerle ilgili. Hep diyoruz; biz Bursalılar’ın gülümsemesini istiyoruz.
-Bursa gülümsemeye başladı mı Başkanım?
Bence gülümsemeye başladı. Daha da olacak. Ama önce çocukların gülümsemesini sitiyoruz. Onlarla ilgili kreşler, sosyal ve kültürel alanlar planlıyoruz.
‘ULAŞIM’A İMAMOĞLU VE YAVAŞ DESTEĞİ
-Bursa’da ulaşım önemli bir sorun. Bu konuda da adımlar attınız. Körfez’de şehir içi deniz ulaşımını başlattınız, Bursaray ve otobüs seferlerini hafta sonları tüm güne yaydınız, Mudanya’ya metrobüs müjdesi verdiniz. Neler söylemek istersiniz?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bir grup geldi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden de bir grup gelecek. Bizim ekibimiz de var işin içinde. Raporlar gelecek, proje hazırlanacak. Bizim ilk etapta nerelere müdahale etmemiz gerekiyorsa onlara müdahale edilecek. Ancak 1/100000’lik plan içerisinde ve kentsel dönüşüm projeleri içerisinde biz hem güneyden hem de kuzeyden bir yol planlıyoruz.
-Bu konu çok önemli biraz açar mısınız?
Sadece karayolu lastik tekerlekliler üzerine değil çalışmamız. Yaptığımız araştırmalar sonucunda, Bursa’nın trafik sorununu raylı sistemin çözeceği konusunda hemfikir olduk. Bunun için de metro ağırlıklı olmak üzere bu sistemleri Bursa ile tanıştıracağız.
-Metro diyorsunuz yani yeraltına gireceğiz.
Evet şu anda bizimkisi hafif raylı sistem. Güneyden geçecek bir hattın planlamasına başladık. Bazı uluslararası firmalarla da görüşmeler planlıyoruz. Çin’den gelecek grup var.
-Bu hattın uç noktaları nereleri olacak?
Kestel civarından başlayıp, Nilüfer’e kadar gidecek bir hattan bahsediyoruz. Bu kademeli bir hat olacak. Önce belirli bir kilometresi yapılacak. Daha sonra devamı gelecek. Bir de kuzeyden hat planlanacak. Konumu itibarıyla bu daha çok tramvay sistemi ağırlıklı olacak. Biz bunu nihai hedef olarak görüyoruz, hemen 5 yılda yapılacak demiyoruz. Ama 47 kilometre metro hattı, 47 kilometre de tramvay hattı yaptığımızda ulaşım sorununu önemli ölçüde hafifletmiş olacağız. İnsanlar bir yerden bir yere rahatlıkla, güvenli bir şekilde gidip gelebilecekler.
-Bir de Mudanya’ya metrobüs hattı müjdesi vermiştiniz.
Geçit ile Mudanya merkez arasında olacak bu hat.
-Yolun bölünmesi gerekecek bu durumda.
Ortadan düşünüyoruz. Bu dönem içerisinde planladığımız bir proje bu. Arkadaşlarımız çalışmaya başladı bu konuda.
-Bu yıl biter mi?
Bu dönem diyelim.
ÜNİVERSİTE GÖRÜKLE HATTI KISA VADEDE ZOR
-Bursaray Emek Şehir Hastanesi Hattı’nda durum nedir?
Bu hattı Bakanlık yapıyor. 2025’in sonu itibarıyla biteceği varsayılıyor. Araçların alınması da Bakanlığın taahhütleri arasındaydı ama vazgeçildi. Şimdi bunları almak Büyükşehir Belediyesi’ne kaldı. Bakanlık üstlenmişse yapması gerekiyor.
-Türkiye ekonomisine Bursa’nın katkısı büyük. Yıllardır verdiğinin çok azını alabiliyor. Bakanlık bu katkıyı sağlayabilir.
Diğer yandan Bursa’nın Yüksek Hızlı Treni Bursa’ın ne zaman kullanabileceğine dair kesin bir tarih yok. Bu da büyük sorun. Bir de hayal bir hat olduğu ortaya çıkan Bursaray’ın Üniversite-Görükle Hattı var. Şehir hastanesi metro hattını hafif raylı sisteme çevirerek, buradan elde edilecek rakamla Görükle hafif raylı sisteminin de yapılması öngörülmüş. Bu hattın yapımı yaklaşık 7 milyar lira. O almayınca şu anda ortada kaldı. 170 milyon dolar civarında bir maliyeti var o hattın da… Bir liralık bir karşılığı yok bütçede, projesi de yok aslında…
-Ne olacak şimdi?
Biz şimdi aradaşlarımızla bu hat üzerine çalışıyoruz. Ne kadar insana hitap ettiğinin ölçümlerini yapacaklar. Önceden belirlenen hattın yeri doğru mu buna bakacaklar. Doğruysa biz önümüzdeki yılların projesi kapsamına bunu alacağız.
-O zaman bu hattın kısa vadede olması zor. Doğru mu?
Öyle görünüyor şu anda.
‘BAŞKAN BOZBEY BURADA PROJESİ’ TÜRKİYE’DE İLK
-Son günlerde dağ ilçelerine ziyaretleriniz oldu. “Başkan Bozbey Bursa’da” projeniz kapsamında… Görebildiğimiz kadarıyla buralarda halkın en büyük talebi ‘iş, aş ve yatırım’ galiba?
Aynen öyle. Daha önce Nilüfer’de karavanla her hafta bir mahalleye gitmiştim. Şimdi 15 günde bir otobüsle ilçelerdeyiz. Önümüzdeki hafta üçüncü ilçemize gideceğiz. İki yılda üçer kere ilçelerimize gitmiş olacağız. Kaymakamla, STK’larla, vatandaşlarla görüşüyoruz. Personelimizle birlikte gidiyoruz buralara. Hem hizmetleri hem eksikleri yerinde görüyoruz. Talepleri de yerinde alıyoruz. Türkiye’de bunun başka bir örneği yok. Bursa bu konuda örnek olacak. Bunun faydalarını fazlasıyla görecek ilçelerimiz.
-Sizin başarı hikayenizin arkasında, Nilüfer’de 4 dönem halkla iç içe olmanız, sosyal belediyeciliğe önem vermeniz yok mu?
Elbette ki… Türkiye’ye örnek birçok proje yaptık. Hatta Büyükşehir’lerin yapamadığını biz orada yaptık. Şimdi onları Büyükşehir’de yapıyoruz.
YENİ KATI ATIK DEPOLAMA TESİSİNİN YERİ BELİRLENDİ
-Çevre de önemli sorun Bursa’da. Nilüfer Deresi’ndeki kirlilik ortada. Çok kötü durumda. Ayrıca bir çöplük yeri sorunu var. Yeni yer belirlendi mi?
Katı atık depolama tesisi için, daha önceki yönetime de sunulan ve raporlarda da çıkan bölgeyi belirledik. Kayapa doğru yer değildi. Orman bölge ile görüşülüyor şu anda. İsim vermeyeyim şimdi. Kodları alındı yerin… Gayet güzel; ulaşım sorunu yok, çevreyi de etkilemeyecek bir alan. Diğer yandan sizin de belirttiğiniz gibi maalesef derelerimiz hala temiz akmıyor. Bununla ilgili de Sayın Valimizle görüştük. Çevre şehircilik İl Müdürlüğü’nün devreye girmesini istedik. ‘Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız’ dedik. Tüm arıtma tesislerinin etkin çalışması, aynı zamanda derelere kaçak veren tesisler varsa bunların tespit edilmesini istiyoruz.
-Size gelen ihbarları bildiriyor musunuz?
Evet. Çevre İl Müdürlüğü ile paylaşıyoruz ama gerekirse biz de müdahil olacağız. Derelerimizi temiz tutmak zorundayız. Havamızı da temizlemimiz gerekiyor. Hava kirliliğini önlemeye yönelik de ekiplerimiz çalışıyor.
-Bursaspor’a gelecek olursak; yakılan kurtuluş meşalesi yavaş yavaş Bursa’yı aydınlatmaya başladı. Neler söylemek istersiniz.
Ben Bursasporluyum. Bursa bu kentin marka değeri. Bu markayı bizim yukarı taşımamız lazım. Ben Enes kardeşimizi (Enes Çelik), yeni yönetimi başarılı buluyorum, kendilerini kutluyorum. Bizlerin ve Bursaspor’a gönül vermişlerin desteğiyle transfer tahtası açıldı. Hoca geldi. ‘Oturduğumuz yerde keyifli maç izlememiz için ne gerekiyorsa yapıyorsunuz, teşekkür ederim gençler’ dedim onlara… Bu sene bir üst lige çıkacağız. Hedef Süper Lig. Süper Lig’de olduğumuz zaman hepimiz mutlu olacağız. Bursasporlular hiç merak etmesin gayet güzel gidiyor çalışmalar. Herkes taşın altına elini koyuyor. Bursaspor hem borç yükünden kurtulacak hem de kısa zaman içerisinde Süper Lig’e çıkacak. Maddi manevi yanındayız.
SAZ ÇALARAK RAHATLIYOR, SABAHATTİN ALİ’NİN ŞİİRLERİNİ SEVİYOR, EN ÇOK ‘ORMANCI’ TÜRKÜSÜNÜ DİNLİYOR
-Son olarak şunu sarmak istiyorum; bir gününüz nasıl geçiyor.
Sabah 7.30-8.00 gibi kalkıyorum. Akşam 2’de 3’te yatınca 8’de ancak kalkabiliyorum. Haftanın 3 günü kahvaltıyı evde edemiyoruz sıkıştırılmış programlar nedeniyle… Gittiğimiz yerde kahvaltı yapıyoruz. Önce dış programları hallediyoruz, sonra ofise geçiyoruz. Hem toplantılar yapıyoruz hem misafir kabul ediyoruz.
-Sizi bu yoğun tempo içerisinde en çok rahatlatan ne oluyor? Örneğin müzik dinler misiniz, kitap okur musunuz? Hangi şairin şiirlerini çok seversiniz?
Nâzım Hikmet önemli bizim için. Bazen Sabahattin Ali’nin şiirlerini 4-5 defa okuyorum. Keyif alıyorum. Bir de bazen sazı alıyorum elime… Kendimce türküleri çıkardığımı zannediyorum.
-En sevdiğiniz türküler hangileri Selanik yöresinden mi?
Tabii Selanikliyiz ama ‘Yeşil Ördek’, ‘Ormancı’ gibi türküleri çok seviyorum. Halk türküleri bizim için önemli. Çünkü her şeyi orada görebiliyoruz. Acı var, sevda var, hüzün var.
-Başkanım çok keyifli bir sohbet oldu. Son olarak Bursalılar’a söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Bursa’nın sorunlarını da çözümlerini de biliyoruz. Bursayı önce çocukların gülümseyeceği yaşanabilir bir kent yapma hedefindeyiz. Her yaştan insan mutlu olacak. Bu kentte yaşamanın ne kadar güzel olduğunu havasıyla, çevresiyle, sporuyla, kültürüyle görecek herkes… Bursalıların huzurlu, mutlu olacağı, gülümseyeceği bir atmosferi yaratacağız. Hiç merak etmesinler.
-Sayın Başkan görev sürenizin 100 gününü değerlendirdiğimiz bu özel söyleşi ve bizleri bu özel salonda ağırladığınız için sizlere teşekkür ederim.
Ben de teşekkür ederim. Kısmet 100. gün sizeymiş.
Biz sorduk, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde 20 yıllık AK Parti yönetimine son veren ve CHP’ye 44 yıl sonra Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni kazandıran Başkan Mustafa Bozbey yanıtladı. Takdir siz değerli vatandaşların.