Olay Gazetesi Bursa

Bursaspor için uzman görüşü! Ne yapılması gerekiyor?

Bursaspor’un içinde bulunduğu durumu uzmanına sorduk
... Daha önce de yeşil beyazlı kulüpte futbolcularla çalışmalar yapan Klinik Psikolog Yalçın Kireççi, “Bu iş sadece fizik işi değildir. Bu zihin işidir. İnsan psikolojisi, duygusu önemlidir” diyerek davet edilmesi halinde yardımcı olmaya hazır olduğunu söyledi.

Erdal AKÇAY

Çok değil yaklaşık 12 yıl önce Süper Lig’de şampiyon olarak Türk futbol tarihini yeniden yazan Bursaspor, ne yazık ki 3 sezondur mücadele ettiği Spor Toto 1.Lig’de bu günlerde düşmemek için çırpınıyor. Sezon başından bu yana toplam 21 transfer yapan, 4 kez teknik adam değişimine giden, bununla da yetinmeyip yönetimini de değiştiren Bursaspor, son 10 haftaya 25 puanla 19 takımlı ligin 18. basamağında giriyor. Timsahlar’ın küme düşecek 4 takım arasında yer almaması için kalan 10 maçından en az 6’sını kazanması gerektiği düşüncesi hakim.

ÇÖZÜM YOLU BULUNMALI

Peki Bursaspor’da bu kadar teknik adam, futbolcu ve yönetici sirkülasyonu yaşanmasına rağmen istenilen sonuçlar neden elde edilemiyor? Yeşil beyazlı takımın düşme hattından kurtulup sezonu güvenli bir yerde tamamlayabilmesi için saha içi çalışmaların dışında ne gibi bir desteğe ihtiyacı bulunuyor. Bu sorunun cevabını bulmak için daha önceki yıllarda da Bursaspor’da çalışmalar yapan Klinik Psikolog Yalçın Kireççi’den görüş aldık. Kireççi, Bursasporlu futbolcuların psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

HERKESİN BAKIŞ AÇISI FARKLI

Bursaspor’a Teknik Direktör Kemal Ömeragic döneminden beri ilgim var. İlk onunla başlamıştık. Toplam 25 hocayla temasım olmuş. O dönemden beri de kulübü izlerim, nasıl gidiyor, bakış açısı nedir gibisinden. Bir teknik direktörlerin futbola bakış açısı var. Bir futbolcuların futbola bakış açısı var. Bir de yöneticilerin bakış açısı var. Bir de dönüyorsun taraftarın futbola bakış açısı var. 42 yıldan beni Bursaspor’u izliyorum. Dışardan da olsa olup bitenleri yorumlamaya çalışıyorum. Birçok yönetimle de temaslarım oldu. Gittim, geldim yakın mesaim var. Bu takımın bugünlere gelmesi, düşmesinde de 2 temel yanlış anlayış var. Bu yanlış anlayış Bursaspor’un kör noktası. Göremediğimiz nokta… Kişinin ilgi alanının dışında kalmasından dolayı görülememesi. Buna yönetici körlüğü denir.

SAMET AYBABA İZİN VERSEYDİ…

“Bursaspor Süper Lig’den düşmeden önce defalarca girişimde bulundum. Bakın düşüyor şöyle olursa kalır gibisinden sunumlar yaptım. Ancak şimdi olduğu gibi boş bir umut, boş bir vaatle buraya kadar geldik. Samet Aybaba döneminde bir girişimde bulundum. Hatta 1 hafta futbolcularla çalıştık. Sivas maçını burda 3-2 kazanmıştık. 1-2 hafta daha futbolcularla çalışma yapmamız gerekiyor dememe rağmen o dönem bahaneler üretilerek engellendim. Samet Aybaba 2 hafta daha müsaade etseydi takım ligde kalırdı. Ne yazık ki yönetimler bu konuda söz sahibi olamıyor. Teknik direktör gelip yönetimin önünü tıkıyor. Bunun önüne geçmek gerekiyor.”

KISIR DÖNGÜ VAR

“Yönetime, teknik kadroya diyorum ki bu sadece fizik işi değildir. Yani sadece sahaya çıkıp antrenman yaparak hedefe ulaşamazsınız. Bu aynı zamanda zihin işidir. İnsan psikolojisi, duygusu önemlidir. Bunun bilimsel yönleri var. Benim işim de bu. Yöneticinin, teknik direktörün, futbolcunun psikolojisi bozuk. Bu durumda başarı nasıl sağlanacak, ya da hedefe nasıl ulaşılacak? Sadece bir sezonda 5 teknik direktör geliyorsa demek ki teknik direktörle çözülecek iş değil. 50-60 futbolcu gelip gittiyse demek ki onlarla da çözülecek iş değil. 3-4 yönetim gelip gittiyse onlarda da olmuyor. Psikolojik bir kısır döngü var burada.”

DEMEÇLER AYNA GİBİDİR

“Yıllardır Olay gazetesini dikkatle okuyor, ve inceliyorum. Yöneticilerin ve özellikle teknik direktörlerin demeçleri benim için ayna gibidir. Bunu Mustafa Er de söyledi, diğerleri de söyledi. Futbolcuların özgüvenleri yok diyor. Sen bundan sorumluysan bu özgüveni nasıl çözüyorsan çöz. Çözemiyorsan da bilen birinden yardım iste. Bu devirde her türlü destek var, arayın bulun. Ben veya bir başkasından destek alabilirsiniz. Benim işim bu ve yapacak kapasitem var. Şu anda futbolcuların da takımın da yöneticilerin de özgüveni başarıyı getirecek düzeyde değil. Sezon başından beri çatışma ve krizleri çözemediler. Yönetimle teknik kadro çatıştı, teknik kadro ile futbolcular çatıştı. çözemediler.”

KORKUDAN KAYNAKLANIYOR

“Bireysel hata eşittir korku demektir. Korkudan kaynaklanıyor. Hata yapma korkusu. Korku eşittir güvensizlik. Güvensizlik eşittir yetersizlik. Yetersizlik eşittir kayıp. Demek ki bireysel hatalarda korku var… Verilen ara nedeniyle iyi bir hazırlık dönemi var. Ancak bütün takımlar hazırlanıyor. Ama senin güvensizliğin, korkun, yetersizliğin gitmiyor. Bunun için sahada çalışması yetmiyor. En iyi futbolcuları getirsen bu defa da uyum ve adaptasyon sorunu çıkıyor. Yabancı getiriyorsan dil sorunu var. Her adım attığında yeni bir sorun çıkıyor. Her hafta maçın var. Her hafta bu sorunları çözebilecek ekibin var mı, Yok.”

TOPU ALANIN AYAĞI TİTRİYOR

“Bursaspor’un yönetimi de değişse teknik kadrosu da değişse, futbolcularda değişse değişmeyen bir psikolojik danışman kadrosuna ihtiyacı var. 42 yıldır bu işi yapıyorum. Bunları gözlemliyorum. Şuanda ligde kalabilmesi için fırsat var ama yarın “elimizden geleni yaptık ama olmadı” derlerse daha önce de dediler yazık olur. Konuşmayla yapmak farklı birşeyler. Tespitleri birileri yapsa da çözüm gelmiyor. Futbolcuların bireysel olarak terapiye ihtiyacı var. Topu alınca ayağı titriyor. Kalenin önünde topa vuramıyor, çünkü cesareti yok. Korkan bir insanı motive edemezsin. Benim için yol var. Hergün terapi yapıyorum. Bana zaten insanlar sorunu çözemediği için geliyor. O futbolcuyla çalıştığımda o insanın korkusu geçer.”