Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Kışları… Kuzey Afrika’da, daha çok Mısır’da geçiriyorlar. Yazları Avrupa sulak alanlarına, daha çok da Romanya’ya dönüyorlar.
Kocaman…
Fakat çok hızlı çırptıkları kanatlarıyla gökyüzünde hareketli görüntüler oluşturan ak pelikanlar göç yolculuğunda Bursa’ya inanılmaz görsel şölen yaşattılar.
Aslında…
İşte…
Bu büyük göçü Bursa Teknik Üniversitesi akademisyenleri de yakından izledi. Hatta, izlemekle de kalmayıp, fotoğrafladılar ve göç yolunda kanat çırpan ak pelikanların sayımını gerçekleştirdiler.
Ortaya da bugüne kadar dikkat çekmeyen, göç yolunda çok özel bir tablo çıktı.
İzlemeyi…
Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Ornitolog (Kuş Bilimci) Prof. Dr. Ebubekir Gündoğdu ile Kuş Gözlemcisi Havva Gündoğdu yaptılar.
Tespitlerine göre…
Kuzey Afrika’dan yola çıkıp Avrupa’ya doğru uçuşa geçen ilk ak pelikan kafilesi Bursa’dan 25 Şubat günü geçtiler. 45 gün süren göç geçişleri küçüklü büyüklü kafilelerle aralıklı gerçekleşti, ama en büyük göç 8 Nisan’da yaşandı.
Kestel-Nilüfer-Mudanya Yolu hattında izleyenleri hayran bırakan ve kuzey-güney hattında gerçekleşen görsel şölenle geçen ak pelikan sayısını o gün Alper Tüydeş 10 bin civarında olarak tahmin etmişti.
BTÜ Orman Fakültesi hocaları, kısa aralıklarla 45 gün süren göç sırasında ak pelikanların sayımını da yaptılar. Ortaya da çarpıcı bir rakam çıktı:
Bursa’nın başının üstünden 35 bin ak pelikan geçti.
Açıkçası…
Uluabat Gölü’nün kuşların göçünde konaklama istasyonu işlevi üstlendiği biliniyor. Fakat, kent merkezinden 35 bin ak pelikanının göç yolunda oluşturduğu görsel şölene tanıklık etmemiştik.
Acaba yaz sonu dönüşü de Bursa’dan olur mu?
Bülbüller de göçten döndü, sonbahara kadar buradalar
Leyleklerin göçten dönüş günlerinde onunla birlikte Yaren leyleğin yolunu gözledik. Geçen hafta ak pelikanların göçüne dikkat çeken Alper Tüydeş yeni bir kuş göçü daha duyurdu:
“Bülbüller de kışı geçirdikleri Afrika’dan yola çıkıp çevremizdeki yerlerini aldılar. Sonbahara kadar bizimle olacaklar.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…