Murat GÜNAY
Doğanın sürdürülebilir politikalarla korunması, tarımsal alanlardan kentlere göç olgusu, Orhaneli’ndeki Beyce Doğal Yaşam ve Spor Merkezi’nde rafting heyecanı, bungalov ve kır evlerinde keyifli tatil imkânları, Karagöz Mesire Alanı, Sadağı Kanyonu Tabiat Parkı, Göynükbelen Gölcük Yaylası Gençlik Kampı, Kadın Kooperatifi’nin enfes doğal lezzetleri hakkında konuşan Başkan Aykurt harika detaylar aktardı.
Sayın Ali Aykut, fosil enerji kaynaklarının dünyamıza verdiği zarar ortada… Bu kaynaklara alternatif olarak Orhaneli’nde farklı kaynakları değerlendirmeyi düşünüyor musunuz?
Tabii ki düşünüyoruz ve projeler üretiyoruz. Orhaneli ilçesinde güneş panellerinin kullanılması konusunda uzun zamandır çalışma yapıyoruz. Bu proje için gerekli adımları yakında atacağız. Fosil enerji kaynaklarının yerine daha verimli yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. En azından, genel tüketim içindeki oranını artırmak bile geleceğimize büyük katkı sağlayacaktır. Bir başka seçenek ise yeraltı suları, sıcak su kaynaklarıdır. Bursa çapında bu enerji kaynağının bir nimet olduğunu düşünüyorum. Başka illerde 800 metre derinlikten çıkarılan termal sular şehrin ısıtılmasından elektrik üretimine, sera sulamacılığından turizme uzanan geniş bir yelpazede değerlendiriliyor. Bu alternatif enerji kaynağını Orhaneli ve Bursa’nın genelinde daha efektif kullanabilmek adına neler gerektiğini öğreniyoruz. Dünya çapındaki uygulamaları inceliyoruz. Bilinçlenmeyi artırarak, yatırımcıları Orhaneli’ye davet ederek birçok yenilikçi işe imza atacağız.
Başka alternatif enerji kaynağı var mı Orhaneli’nde?
Bursa’nın dağ yöresinde bulunan ilçelerimizin çevresi ormanlar ile kapıdır. Bu ormanlardaki ağaçlar budandığı zaman birçok atık dal ve parçalar çıkmaktadır. Biyokütle Enerji Santrali kurulması adına bazı detaylı araştırmalar yaptık ve Orhaneli’nin dinamikleri ile paylaştık. Bildiğiniz gibi biyokütle enerji santralleri, biyolojik atıkları fiziksel olarak yakarak enerji elde ediyor. Doğada çürüyüp yok olacak biyolojik atıkları verimli olmaları için enerjiye dönüştürüyorlar. Biyokütle, hem kentsel atıkların enerji üretiminde kullanılmasını sağlıyor hem de atıkların istiflenme sorununa çözüm getiriyor. Büyükşehir Belediyemizin Park Bahçelerinden elde edilecek biyolojik atıkları ve hatta refujlardan temizlenen otların atıklarını değerlenidrsek bizlere 183 gün yetiyor… Bu verileri çok ciddi anlamda araştırıyoruz. Geleceğimizi, gençlerimizi düşünüyorsak alternatif enerji kaynaklarını mutlaka değerlendirmeliyiz.
Söz gençlerden açılmışken, ‘Göç’ olgusunu da soralım. Gençlerin hayatlarını büyükşehirlerde kurmak istemelerini nasıl karşılıyorsunuz?
Türkiye’de ve Bursa’da tarımsal alanlardan büyükşehir yerleşimlerine iç göçler yaşandığını biliyoruz. Gençlerimizin tarımcılığa-hayvancılığa özendirilmesi için derhal tedbirler almalıyız. Avrupa’da tarımcılık-hayvancılık işlerinde genç nüfus yoğun olarak çalışmakta. Bu durum ülkemizde de yaşanabilir. Devasa çiftliklerden söz etmiyorum. Daha çok, mikro çapta düşünelim. Örneğin 3 inek ile başlanabilir. Ancak bu noktada sigortalılık ve vergiler ile boğuşmaya başlıyoruz. En azından köydeki gençlerin emeklilik yıllarını da düşünerek sigorta primleri ile ilgili kolaylıklar sağlanabilir. Birçok gencimiz sigortalılığını başlatabilmek adına büyükşehre gidiyor ve ne yazık ki bir daha geri dönmüyor. Bu olayı tersine döndürebilmek adına ne gerekiyorsa yapılmalı çünkü tarım üreticisi zarar etmeye başlarsa tarımcılığı bırakacaktır. Tarımcılarımız vaz geçerse, bizler gıda krizleri ile karşı karşıya kalırız. Yani bugünü değil yarını düşünerek bazı politikalar üretmek daha yerinde olacaktır.
Yer altı sularının temiz kalması için ve içilebilir doğal kaynak suyu rezervlerinin korunabilmesi için önlemler alıyor musunuz?
Bursa’nın içme suyu dağ yöresindeki kaynaklarından gidiyor. Bu kaynakların temiz kalması hayati önem taşıyor. Bu anlamda oldukça hassas davranıyoruz. Sanayici dostlarımız bu bölgelerde örneğin tekstil boyahanesi kurmak isterlerse onları geri çeviriyoruz. Çünkü atık suların, kimyasal maddelerin toprağa karışmasını ve su kaynaklarını zehirlemesini istemiyoruz.
Orhaneli’nde Rafting, Bungalov turizmi gibi harika doğal seçenekler var. Bu konuda ne gibi adımlar atıyorsunuz?
Rafting sporunu herkes çok seviyor. Geçen sene 1.400 yabancı turisti ağırladık. Orhaneli’nde Beyce Doğal Yaşam ve Spor Merkezi oluşturduk. Bu alanda Kır Evleri, Bungalowlar, Karavan ve Çadır Kamp Alanı düzenlemelerimiz tamamlandı. İnsanlar Orhaneli’ne gelip harika bir hafta sonu geçirebilirler. Çınarcık Barajı’na giden çayımızda özel botlarla, rehberlerle birlikte, aileleriyle birlikte unutulmaz günler geçirebilirler. Bu kamp alanında restoranımız bulunuyor. Tamamen doğal ürünler ile hazırlanan yemeklerimizi tattıktan sonra orman yürüyüşleri yaparak dinlenebilirler. Doğa harikası Orhaneli’nde bir de Beyce Kadın Kooperatifimiz var. Belediyeye ait 6 dönümlük bir araziyi kadınlara tahsis ettik. Bu kooperatifte; kendi ürünümüz enfes doğal peynirlerimiz, reçellerimiz, zeytinlerimiz, meyvelerimiz, doğal yumurtalarımız ile yüksek oksijenli ortamda ailece kahvaltı keyfi yapılabiliyor. Bursa’dan çıkıp 40 dakika sonra harika orman ve doğa atmosferinde kanyon yürüyüşleri, rafting programları, bungalov konaklamaları yapmak mümkün. Hemşerilerimiz geri dönerken de yöresel ürünleri alıp evlerine götürebiliyorlar. Orhaneli her ayrıntısıyla yaşanması gereken bir nimettir bence.
Geleceğin Orhaneli sakinlerine yani bugünlerin gençlerine, daha temiz ve ekolojik anlamda südürülebilir bir kent bırakmak adına neler yapıyorsunuz?
Önce insan yetiştirmeyi ve insana fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Gençlerimize daha temiz bir Orhaneli bırakmak adına imkânlarımızı sürekli zorluyoruz. Ancak daha da önemlisi onlara Orhanelili olmanın güzelliklerini anlatıyoruz. Bu aidiyet duygusunu kazandırabilmek adına spor ile ilgili çok önemli adımlar attık. Spor salonumuzda basketbol takımımızla Bursa çapında başarılara imza attık. Güreş takımımız kazandıkları madalyalar ile bizi gururlandırıyor. Bütün bunların ötesinde tenis kortları yapamaya başlayacağız. İnsanlar Bursa’da toz-toprak içinde değil Orhaneli’nde muhteşem temiz bir havada tenis turnuvaları düzenlesinler istiyoruz. Uzun sözün kısası kadim şehir Bursa’nın yanı başında enfes bir doğal hayat var. Herkesin bu nimetlerden faydalanmasını istiyoruz ve bütün vatandaşlarımızı Orhaneli’ne davet ediyoruz.
Ali Başkan pazar duasında
“Orhaneli ilçesinde salı günleri köylerden gelen vatandaşların ürünleri merkezdeki müşteri ile buluşturuluyor. Ahilik geleneğimizin en güzel ritüellerinden biri olan pazar duası bizi bir araya getiren bir unsura dönüştü artık. İlk siftah yapılamadan önce herkes ellerini açıp birbiri için, bereket için dua ediyor. Bu duadan sonra bütün pazarcı esnafı ile görüşüyoruz, dertlerini ve isteklerini dinliyoruz. Daha da güzeli Orhaneli sakinleriyle yüz yüze görüşüp taleplerini kaydedebiliyoruz. Böylece yaşanan herhangi bir sıkıntıya derhal çözüm bulabiliyoruz.”