Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Çocukluğumuzda… Doğup büyüdüğümüz Ahmetpaşa ile Şehreküstü, Doğanbey, Tayakadın, Kiremitçi, Kırcaali mahalleleri bütünleşikti.
Önce…
1960’lı yılların başında Fevzi Çakmak Caddesi’ni açmak için yıkımlar yapıldı, mahallelerin ortasında koca bir boşluk oluştu. 1980’lerin ortalarında da Haşim İşcan Caddesi açılınca bölgedeki mahalleler üç parçaya ayrılmış oldu.
Doğduğumuz, çocukluğumuzun ve gençliğimizin geçtiği Ahmetpaşa Mahallesi bahçeli evlerden oluşurken 1970’lerin ortasında apartman yaşamı başladı.
Beklenen dönüşüm için…
2006’da harekete geçildi. İlk olarak da dönemin Osmangazi Belediye Başkanı olan Recep Altepe semt sakinleriyle TOKİ’yi buluşturup uzlaştırdı.
Üstelik…
Bir karış yeri olanın bile daire sahibi olduğu, kimsenin mağdur edilmediği tek kentsel dönüşüm projesi ortaya çıktı.
Ne var ki…
Her hissedar ev sahibi olunca TOKİ arsayı yettiremedi ve imar yetkisini kullanıp Ankara’da aldığı kararla da, kat sayısını 16’dan 24’e çıkardı.
Açıkçası…
Bursa’da kimsenin bilgisi olmadan, belediyeye bile bilgi verilmeden yapılan kat artışı herkesi şaşırttı. Fakat, binalar Bursa’ya saplanmış hançer gibi kentin ortasından göğe yükseldi.
2009’da…
Yerel seçim öncesi Şehreküstü Meydanı’ndaki mitingde Başbakan olarak Recep Tayyip Erdoğan anahtar teslimi yaparken de bu tartışma vardı.
İşte…
Böyle bir geçmişi olan, TOKİ kararıyla kötü kentsel dönüşüm örneği haline gelen Doğanbey şu günlerde bir başka sürprizi yaşıyor.
Binaların dış cephesinde yer alan ve uzaktan bile görülen TOKİ yazısı yine TOKİ kararıyla silindi.
Yani…
Bursa’nın bağrına hançeri saplayan TOKİ adını silip kendini kurtardığını düşünüyor, ama o kadar kolay olmasa gerek.
Bursalılar biliyor.
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…