Özdal, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Temelini yaklaşık 40 yıl önce Turgut Özal’ın attığı, 2 bini aşkın bağımsız bölümden oluşan, lokasyon olarak Bursa’nın en değerli bölgesinde yer alan ancak üfleseniz yıkılacak cinsten eski binalarıyla 1050 Konutlar, son günlerde yine gündemde.
Gündemde, çünkü kentsel dönüşüm için hazırlıklar son aşamaya geldi.
***
1050 Konutlar’da kentsel dönüşüm, çok daha erken bitebilirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile 1050 Konutlar sakinleri arasında aracılık yapan Büyükşehir Belediyesi, hak sahiplerine şöyle bir teklifte bulunmuştu:
Son derece cazip olan bu teklif kabul edilmedi.
Neden?
Çünkü, 0,50 emsal artışı yöntemiyle FSM’deki bazı kentsel dönüşüm projelerinde eski evinin üzerine para bile alan vatandaş, yenilenecek evi için tek delikli kuruş ödemeye razı olmuyordu.
Olmayınca da buradaki kentsel dönüşüm rafa kalkmıştı.
Gerçi bu zaman zarfında inşaat maliyetleri yükseldiği için mahalle sakinleri belediyenin teklifini kabul etmişlerdi ama inşaat fiyatlarının arşa çıkmasından dolayı geçen yılkı cazip teklif geçerliliğini yitirmişti.
Yani tren kaçmıştı.
***
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesi, şimdi yepyeni bir yöntemle yeni bir plan hazırlıyor ve bu kez 1050 Konutlar sakinleri, istedikleri müteahhitle anlaşarak, kendileri gerçekleştirebilecekler kentsel dönüşümü.
***
1050 Konutlar sakinlerinin arasında dar gelirli yurttaşlarımız çoğunlukta.
Emekli maaşıyla veya üç otuz parayla yaşamını idame ettirmeye çalışanların, aylık bin lira taksit ödemeleri bile kolay değil.
Ancak 1050 Konutlar’ın eski, köhne dairelerinden onlarca adet alan iş insanlarına ne demeli?
Çocuklarını, torunlarını oturtmak için mi bu daireleri aldılar, yoksa yakın zamanda başlayacak kentsel dönüşümden doğacak rantla, servetlerine servet katmak için mi?
Ülkemizdeki kentsel dönüşüme olan bakış açısını öğrenmek isteyen, son 1 yılda 1050 Konutlarda el değiştiren tapulara bakabilir.
6-7 ay önce buradan daire alanlar bile henüz kentsel dönüşüm başlamadan, küçük bir servet elde ettiler.
O halde devlet, neden kentsel dönüşüm için rant yaratsın?
***
1050 Konutlardan geçelim İntam’a…
Malum 2006 yılındaki heyelanla, İntam 95 ve İntam 97 blokları yerle bir oldu.
Yıl 2022…
O binaların yerinde hala yeller esiyor.
Neden?
1050 Konutlar neden yenilenemediyse, İntam blokları da aynı nedenle yenilenemiyor.
Geçmiş belediye yönetimi, buradaki kentsel dönüşümü, yüksek katlı binalar inşa etmekle nam salmış Taşyakan İnşaat’a
yaptıracaktı ancak o proje, Büyükşehir Belediyesi yönetimi değişince iptal oldu.
Çünkü bina yükselikleri haddinden fazla olduğu için bölgedeki emsallari arasında ciddi bir çelişki doğuracaktı.
İntam blokları yıkıldığında site sakinleri arasında sağduyulu olanlar, “Arkadaşlar, bir miktar fark verip, binamızı yaptıralım. Mülklerimiz yenileneceği için, ödeyeceğimiz farkın katbekat fazlasını zaten çıkaracağız” dese de, hali vakti yerinde olan zengin mülk sahipleri, bu rasyonel teklife yanaşmadı bile!
Sonuç, ortada.
***
İntam ve 1050 Konutlar, birinci derece deprem bölgesi olan Bursa’da, yıkıcı bir depremle tabutluk haline dönüşebilecek konutların neden yenilenemediğini gösteren ibretlik örneklerdir.
Dahası Fransa’da, Almanya’da, İngiltere’de, bir barınma ihtiyacını karşılayan konutun, ülkemizde bir yatırım aracı, kentsel dönüşüm projeleriyle de rant aracı olarak görüldüğünün en açık örnekleridir!
Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal’ın yazısının tamamı için tıklayın…