Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Şu gerçek ki… Kendini koruyamayan Bursa’nın önünde yeni bir fırsat var. Bursa 2040 Çevre Düzeni Planı kentin geleceği için çok önemli.
Nitekim…
Plan öncesi ortak akıl oluşturmak amacıyla Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı geniş kapsamlı toplantı düzenledi.
4 ayrı masada 80 kişi, 50 kurum ve kuruluş önerilerde bulundu.
Kritik toplantıya…
İnşaat Mühendisleri Odası adına İMO Ulaşım Komisyonu Başkanı İnşaat Yüksek Mühendisi M. Tözün Bingöl’ün katıldığını görünce aradık. O da, dile getirdiği gözlem ve önerilerini paylaştı.
Önceliği de şehir ve ulaşım politikasına verdi:
“Kent içi trafik tıkanıklığını çözmek için yolları genişletip şerit sayısını artırmak, obez birinin kendini tedavi etmek için kemerini gevşetmesi gibidir. Kemeri gevşettikce sorunu çözdüğünü sanır, ama daha çok yemeye başladığı için daha da obezleşir.”
Şunun altını çizdi:
“Sıkışıklığı çözmek için yollara şerit eklemek kısmi rahatlama getirir. Bu da özel araç talebini körükler. Özel araç sayısı arttıkça tıkanıklık daha da artar ve içinden çıkılmaz hal alır.”
Ardından…
“Kısa vadeli palyatif tedbirler yerine doğru teşhis ve doğru tedavi gerektiğini” vurgulayıp şuna dikkat çekti:
“Ekonomi kaynaklı göç, şehirler arası gelişmişlik farkı, kamu-özel sektör yatırımlarının yurt geneline yayılması yerine dar bir alana, özellikle de Marmara Havzası’na yığılması yaşanan sorunların kaynağı.”
Bunun için de…
Üst ölçekli ve sağlam verilere dayalı planlamaya ihtiyaç olduğunu belirtip, geçmişte Devlet Planlama Teşkilatı’nın bunu yaptığını anımsatırken şifreyi de verdi:
“İnsanları doğdukları yerde doyurabilmek, büyük şehirlere göçü önlemek, obez şehirleri yüklerinden arındırmak gerekir.”
Şehir planlaması ‘koruyucu hekimlik’ gibi olmalı
“Önemli olan büyük resmi görebilmek. Adeta ‘koruyucu hekimlik’ gibi şehirlerin hastalığını önceden önleyecek çalışmalar şehirlerin planlanması aşamasında etkili ve doğru kullanılabilmeli.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…