Bursa Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu, “Bir haftadır havalarımız yağışlı gidiyor. Çekirdekten geldiğimiz için esnafımızın yaşadığı sıkıntıları gayet iyi biliyoruz. Yağışlı havalar bizi her zaman mağdur etmiştir. Büyük sıkıntılar yaratmıştır. Pazarcı esnafının çadır çekmede, branda açmada vs. sorunları olur. Yakın zamanda bütün belediyelerimizden müjdeler bekliyoruz. Kapalı pazar yerlerimizin çoğaltılması adına belediyelerimizden destek bekliyoruz. Çünkü esnafımız artık bir yere gelmeli. Bir nevi bir çağ atlamalı diyoruz” şeklinde konuştu.
“Geçen sene sattığımız rakamların altında satıyoruz”
Başkan Aksu, “Aralık, ocak, şubat, mart… Nisan’ın 15’ine kadar her yıl zaten pazarcı esnafı olarak biz bir sıkıntı yaşarız. Fazla çeşitlilik olmadığı için kar marjı düşük olur. Kar marjı düşük olduğu için de esnafımız emeğinin karşılığını bu aylarda alamaz. Bizim pazarcının para kazandığı dönemler nisan ayının 15’inden sonra başlar. Dolarla bizim pazarcının işi olmaz. Dün pazar yerlerini gezdim, kendi tezgahım da var aynı zamanda, pazar yerlerimiz geçen yıldan daha ucuz. En kral domates 5 liraydı mesela. Mandalina 4 liradan 7 liraya kadar, portakal 5-7 lira civarında, geçen sene sattığımız rakamların altında satıyoruz. Mesela patates geçen yıl ucuzdu niye ucuzdu üretim çoktu. Üretim çok olduğu zaman ucuz oluyor ama bu sene patatese bakarsak dün 5 liradan 7 liraya kadar patates vardı. Geçen yıl da soğan yüksekti bu sene de soğan düşük. Kontrollü tarımın ele alınması, gündeme gelmesi lazım. Bir sene pahalı olan diğer bir yıl ucuz olabiliyor. Çünkü aşırı yüklenme oluyor. Yönlendirme yapılarak bunun önüne geçilmesi lazım. Kontrollü tarıma büyük önem verilmesi gerekiyor. Pazarcının kar marjı bu dönemde bir lira ile bir buçuk lira arasında değişir. Yüksek rakamlara pazarcı para kazanmaz. Bir de mesela pazar yerlerinde pazarcı birbiri ile rekabet içinde olduğu için birbirini denetler pazarcılar. Herkes çok satmak ister, ucuz satmak ister. Bundan en çok faydalanan da halk olur” görüşünü belirtti.
“Fiyatlar düştü ancak alım yükselmedi”
Aksu, “Pazarlarımıza talep var mı var ama öyle çok aşırı bir talep yok. Mesela pazar yerlerimizde ucuzluk var dedik ama ucuzluk olmasına rağmen bir noksanlık var. Fiyatlar düştü ancak alım yükselmedi. Psikolojik bir etken var herhalde halkımız üzerinde. Bizim sürekli kullandığımız poşet bundan 6 ay önce pazar yerlerimizde 15 lirayken şu anda 35 lira oldu. Yüzde 200 zam gördü. Aynı şekilde bu tarıma da yansıyacaktır ama bir dahaki döneme. Geçen yıl 200 bin liraya sera kurulabilirken bu sene 600 bin liraya kurulacaktır. Bu sene rakamsal olarak etkilenmedi pazarlarımız ama bir dahaki yıla kesinlikle etkileneceğini düşünüyorum. Çünkü girdi maliyetleri yükseldi. Şu anda ihracat azaldı. İhracat olduğu zaman zaten bizim pazar yerlerimizde rakamlar yüksek olur. Çünkü iç piyasa da ister istemez dış piyasa ile rekabet halinde. Bir de arz-talep meselesi var. Ürün çok olduğu zaman rakam ucuz olur. Ürün olmadığı zaman talep de yüksek olduğunda günlük dalgalanmalar olabiliyor” dedi.
Marketlere art niyet tepkisi
“Millet üç harfli marketlerden rahatsız bizler de üç harflilerden rahatsız değiliz, kendi sattığımız ürünler hakkında konuşmak gerekirse. Çünkü en azından üç harfliler ürünlerini içeride satıyor. Onların kaça sattığı, ne kadara sattığı, ucuz ya da pahalı satması bizi bağlamıyor. Bizi bağlayan tarafı diğer market gruplarının özellikle pazar yerlerinin kenarlarından yer kiralayıp bilinçli olarak art niyetle pazarcıyla rekabet haline girmesi” ifadelerini kullanan Aksu, “Pazarcı zaten küçük esnaf. Sen market içinde binbir çeşit ürün satıyorsun. Deterjanından tutun da giyimine kadar… Bırakın günlük satılması gereken dayanıksız tüketim mallarını, meyve, sebzeyi pazarcı satsın. İlla ki onu satmak zorunda mısınız? İnanın marketler meyve, sebzeden para kazanmıyorlar. Kendileri de zaten beyan ediyorlar bunu. Çünkü sürekli aktarıldığı, el değdiği, seçildiği için ürünler pörsüyor. Bir çeşit ürünü ucuz gösterip diğer ürünlerdeki etkiletlerde fiyatlarla oynayarak şirin görünmeye çalışıyorlar. Bu da bizleri zor duruma sokuyor. Kaldırımlar yayalarındır. Yayalara saygı göstermek lazım. Benim pazarcım nasıl pazar yerinde yerini açtığı kendisine ayrılan alanı bir metrekare geçtiğinde cezaya maruz kalıyorsa bunlara da büyük yaptırımların olması gerekiyor. Pazarcı ile rekabet halinde olup pazarcıyı rencide etmenin anlamı yok. Gerçi şunu iddia ediyorum mesela pazar yerlerinde kalite vardır. Ürünler günlük satıldığı için tazedir. Ucuzluk vardır. Niye? Bir pazar yerinde bir tane meyveci yok. Bir tane sebzeci, yeşillikçi yok. En küçük pazarımızda iki yüzün üzerinde esnafımız olduğu için sürekli pazarcı birbiri ile rekabet halindedir. Bizim pazarcımız cömerttir. Terazi sürekli halka çalışır. Bu da benden olsun der, küsuratları almaz. Kişinin arabasına, gerektiğinde evine kadar da götürürüz, bırakırız. Müşteri memnuniyeti bizlerde her zaman ön planda olmuştur” şeklinde konuştu.
“Gübre stokçuluğu var”
Başkan Aksu, “Geçen yıllarda da sürekli gündeme geldi stokçuluk konusu. Mesela bir patates, soğan… Sürekli 12 ay boyunca yetişmez ki. Patatesi eskiden biz köylerde kuyulara gömerdik. Bu stokçuluk değildir. Şimdi patatesi toprakta bekletemezsiniz. Bunu çıkarmanız lazım. Soğanı bekletemezsiniz, ıslandığı zaman bozulur. Meyvede, sebzede, dayanıksız tüketim mallarında stok olmaz. Ne de olur dayanıklı, market ürünlerinde olur. Temizlik ürünlerinde olur. Gübrede olur. Kendim de üreticiyim, aradığımız gübreyi bulamıyoruz. Gübre yok. Evet fiyatlar yüzde 200 katlandı ama gübre yok. Gübre stokçuluğu var. Ya bu sene bu gübreyi atamayacağım ya da az atacağım 8 çuval atıyorsam 4’e düşüreceğim bu defa da verim düşecek. Verim düştüğü zaman fiyat artacak. Çok atsam maliyet yükselecek. Poşet deyip geçmeyin. Seracılıkta çok yaygındır. Bu dönem etkilenmedik. Geçen sene ektiğimizi şu anda biçiyoruz. Ama önümüzdeki yıl için aynı şeyi söyleyemem. Mazot 11’i geçti. Bu da bir maliyet. Nakliye maliyeti fazla. Bunlar etki edecektir. Evet şu anda her şeyimiz ucuz ama yarın da ucuz olacak anlamına gelmez. Şu anda ihracat olmadığı için de pazarlarımız ucuz. Ama yarın ihracat başlarsa tablo değişecektir” yorumunda bulundu.
“Bizlerin görüşü alınmadan yapılan her proje çöptür”
Bursa Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Daha önceki yönetimler belediyelerle sürekli ters düştüğü için Gemlik, Mudanya, Osmangazi, Yıldırım bunları söyleyebilirim rahatlıkla, sürekli mahkemelik oldukları için belediyelerimiz esnafı ikinci, üçüncü plana attı. Yani esnafa bir şey vermek istemedi. Çünkü birisi bana taş atarsa benim de ona ekmek atacak halim yok. Ben de ona taşla cevap veririm. Onun için Bursa’mız kapalı pazar anlamında geç kaldı ya da pazarcılar odası olarak bizler biraz kenarda kaldık, derdimizi anlatamadık. Diyalog eksikliğimiz oldu. Masadan kalktık. Masadan kalktığın zaman oturması zordur. Şimdi bir pazar yeri yapılırken adı üstünde kapalı pazar yeri yapılırken oda olarak bizlerin görüşü mutlaka alınmalıdır. Çünkü belediye evet yapar. Ne yapar? Projeye bakar. Görsele bakar. Ama kullanacak olan bizler olduğumuzdan ötürü bizlerin görüşü alınmadan yapılan her proje çöptür. Mesela bir örnek vereyim, yakın zamanda Yenidoğan pazarımız oldu Gürsu’da temel atmada bizim haberimiz olmadı. Çağrılmadık, davet edilmedik. Bu bir yanlıştır. En azından bizim bu projede olmamız lazım. Projeyi görmemiz lazım. Otopark yapıldı iki buçuk metre benim pazarcımın arabası üç buçuk metre. Burası daha farklı olabilirdi. Şu anda kullanılmayan bir Teleferik pazarı var. Yazık, günah değil mi? Dağın tepesine gitti. Defalarca uyardık. Şu anda pazar yerinden esnaf da memnun değil, halk da memnun değil. Kimse çıkamıyor. Ücretsiz halk servisi koyduk, otopark yaptık, esnafımıza orada bir şeyler kazandırdık ama ne yapsak olmadı. Tutmadı, tutmayacak. Bir Mimarsinan pazarı yapılmış önceki yönetim zamanından bahsediyorum orası da aynı şekilde. Fethiye’ye geçelim Fethiye pazarı da aynı şekilde. İnşaatı başladığında eğer ki müdahale etmeseydik orada da büyük hüsran vardı. Pazarın yüksekliği iki buçuk metreydi. Benim pazarcımın arabası iki buçuğun üzerinde. Ne yaptık? Dört metrenin üzerine çıkardık, bir giriş-çıkış vardı pazar yerinde şu anda üç giriş, üç çıkış var. Bu diyalogla gerçekleşti.”
Bursa Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu’nun açıklamalarının tamamını videomuzdan izleyebilirsiniz.