Yılmaz, köşesinde şu ifadeleri kullandı:
Hafta içi… Milletvekili olarak Ankara’da parlamento çalışmalarına katılıyor. Bir yandan da TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı olarak zor bir alanda çözümler üretip yeni düzenlemeler için çalışırken, uluslararası alanda görüşmeler yapıyor.
Nitekim…
Hafta içinde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Denetim Komisyonu ile önemli toplantılara katıldı.
Bir yandan da…
Hafta sonları Bursa’ya geliyor ve sokağa çıkıp saha çalışması yapıyor.
Sohbet ederken…
“Yükselen fiyatların yol açtığı pahalılığın en fazla yansıdığı pazaryeri ziyaretlerini” anımsatınca şunu söyledi:
“Biz, AK Parti olarak toplumdan besleniyoruz. Milletimizin dertleriyle dertlenen partiyiz. Milletimizin hem kalbinden geçeni, hem dilinin söylediğini bilmek zorundayız.”
Şunun altını izdi:
“Esnafımızı işyerlerinde ziyaret edip sıkıntılarını dinliyoruz. Aynı şekilde, pazaryerlerinde pazarcılarımızla ve alışverişe gelen vatandaşlarımızla konuşuyoruz.”
Bakışı şu:
“Söylenenleri birinci ağızdan dinlemeliyiz ki, siyasi olarak beslendiğimiz kaynakla aramızda mesafe olmasın.”
Sonra da…
Esnaf ve pazaryeri ziyaretlerindeki gözlemini dile getirdi:
“Gittiğim yerlerde, konuştuğum vatandaşlarımızda ‘Çözülebilecek bir şey varsa, yine siz çözebilirsiniz’ beklentisi var.”
Şöyle düşünüyor:
“20 yıldır Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı birçok krizin üstesinden geldi, ülkeyi geçmişle mukayese edilemeyecek seviyeye çıkardı. Halkın beklentisi bu nedenle çok önemli.”
Mesajı da şu:
“Dünyada olduğu gibi ekonomik kriz yaşanıyor. İlgili çalışmalar yapılıyor, önümüzdeki süreçte hepsi çözülecek. Sonuçlarını bir süre içinde göreceğiz.”