Eğitim sistemine dair değerlendirmelerde bulunan Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Danışma Kurulu üyesi ve Bursa Eğitim Platformu Kurucusu Mehmet Yıldız, sistemdeki başlıca sorunları ve çözüm önerilerini anlattı. Tüm Eğitim kademelerinde çağdaş dünyadan kopuk, bilimden ve bilimsel anlayıştan uzak, sorgulamayan kadrolaşmanın hat safhada olduğu bir dönem yaşandığını belirten Yıldız, birey ve toplumun feraha ve refaha kavuşmasının nitelikli eğitim ile iş gücü dönüşümünden geçtiğini söyledi. Eğitimde yaşanması gereken değişim için kaybedilecek tek bir zamanın, gözden çıkarılacak tek bir bireyin olmadığını kaydeden Yıldız, “Bilim ve teknolojinin öncülüğünde, geçmişte örneği görülmemiş bir hızla değişen günümüz dünyasında ayakta kalabilmenin, rekabet edebilmenin yegane yolu, insanı önemseyen, değer atfeden, aklı ve bilimi rehber edinmiş ilham verici bir eğitim sistemi tesis etmekten geçiyor. ‘Küresel İnsan Sermayesi Raporu’na göre dünyada önemli bir genç nüfusa ve insan kaynağına sahip olmamıza rağmen insan kaynağı geliştirebilme sıralamasında 75. sıradayız. Bu iç acıtıcı bir durum” dedi.
“HER BAKANLA EĞİTİM SİSTEMİ DE DEĞİŞİYOR”…
Cumhuriyetin ikinci yüzyılının dönüşümünde kilit rol oynayacak 18-24 yaş aralığındaki yaklaşık 6 milyon yeni seçmenin seçimlerde oy kullanacağına da dikkat çeken Yıldız, eğitim politikaları ve eğitim alanındaki vaatlerin seçim sonuçlarında belirleyici rol oynayacağını ifade etti. Günümüzde okullar ve eğitim sistemi dışında kalan her şeyin çok hızlı değiştiğini ancak değişime öncülük etmesi gereken eğitimin bir şekilde geride kaldığını da söyleyen Yıldız, “Okulların geleneksel eğitim modellerini kullanarak yarattığı öğrenme deneyimleri ile gerçek dünya arasındaki uçurumun hızla genişlediğini görüyoruz. Çünkü, Türkiye’deki eğitim sistemi, değişen ve gelişen dünyanın şartlarına uyum sağlamak yerine o günün siyasi konjonktürüne ve hatta ‘bakanın’ tercihlerine göre belirleniyor” diye konuştu. Her gelen Milli Eğitim Bakanı ile birlikte sistemin değiştirildiğine işaret eden Yıldız, bundan da en çok zararı çocukların ve Türkiye’nin gördüğünü kaydetti. Siyasetin gölgesinin eğitim sisteminin üzerinden acilen kaldırılması gerektiğini vurgulayan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitimde fırsat eşitliğini önceleyen aklın, bilimin ve bilimsel düşüncenin öncülüğünde, dünya ile konuşan, dünya ile çalışan ve dünya ile yarışan bireyler yetiştirmek için nitelikli bir eğitimi, tutarlı ve istikrarlı eğitim politikaları geliştirmemiz ve toplum olarak bu eğitim politikalarının arkasında kararlı bir şekilde durmamız gerekiyor.”
“ÇIKIŞ YOLU MESLEK LİSELERİNDEN GEÇİYOR”…
Günümüzde mesleki ve teknik eğitimin öneminin daha da arttığını anımsatan Yıldız, dünyada katma değeri yüksek ürünler üreten ülkelerin tamamında mesleki ve teknik eğitime önem verilerek bu alanda yatırımlar yapıldığını söyledi. “Türkiye’nin yüksek teknolojili ve katma değeri yüksek yalın üretime geçmeden çok uzun yıllardan bu yana içinde bulunduğu orta gelir tuzağında kurtulamayacağı açıktır” diyen Yıldız şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu girdaptan çıkış yolunun Mesleki ve Teknik Eğitim de Devlet-Okullar-Sanayi iş birliği ve bunu pekiştirecek kapsamlı yapısal ve yasal düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesinden geçmektedir.”
Nitelikli bir mesleki eğitim sisteminin bireysel, kurumsal ve ulusal düzeylerde önemli etkiler yarattığını da kaydeden Mehmet Yıldız, “Bireysel düzeydeki etkileri arasında mezunların daha kısa sürede ve daha yüksek ücretli işlerde çalışması, istihdam edilebilecekleri pozisyonların zenginleşmesi, farklı mesleki becerileri edinebilmesi, iş tatmini sağlanması yer almaktadır. Kurumsal düzeyde etkisi, nitelikli mesleki eğitimle yetişen insan kaynağını kullanarak iş süreçlerini iyileştirebilmekte, müşteri memnuniyetini ve rekabet güçlerini artırabilmektedir. Ulusal düzeyde etkisi ise ekonomik kalkınma ve toplumsal refahın sağlanmasında mesleki eğitimin çok önemli katkısı bulunuyor” ifadelerini kullandı.
“EĞİTİM BÜTÇELERİ ARTIRILSIN”…
Dünyada yaşanan gelişmeler ışığında tarım ve gıdanın hayati önem taşıdığının da altını çizen Yıldız, tarımsal ihracat sıralamasında uzun yıllardır dünyada ikinci sırada yer alan Hollanda’ nın bu başarısının sırrının tarımı bilimselleştirmekten geçtiğini söyledi. Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye de acilen Hollanda örneğinde olduğu gibi ‘Altın Üçgen’ olarak da bilinen kamu, üniversiteler ve özel sektörün AR-GE işbirliği ile eğitime ve insana yatırım yaparak akıllı ve teknolojik tarıma geçiş yapmalı, tarım meslek liselerini yaygınlaştırmalı, Tarım ve Gıda Üniversiteleri ve Araştırma Enstitüleri kurmalıdır. Bursa-Karacabey TİGEM, Kırşehir-Malya TİGEM ve Urfa-Ceylanpınar TİGEM arazileri bu oluşumlar için Türkiye coğrafyasını da kapsayan oldukça uygun lokasyonlar.” Eğitimde niteliği geliştirmek için bu alana ayrılan bütçenin arttırılarak, öğretim programlarında reform yapmanın önemine de değinen Yıldız, “Bununla birlikte tüm öğrencilerin başarılarını arttırmada en önemli etken öğretmen kalitesidir. Başarılı eğitim sistemlerinde, öğretmenlerin seçimine ve onların meslek içinde yetiştirilmesine büyük özen gösterilmektedir. Ayrıca öğretimde zorluk yaşayan öğretmenlere destek sağlama, öğretmen maaşlarının yapılandırılması ve başarılı öğretmenlerin ödüllendirilmesi gibi konular üzerine çalışılarak öğretmenlerin iyi uygulamaları birbirleriyle paylaşabilecekleri bir işbirliği ortamı yaratılmalıdır”şeklinde konuştu.
Eğitimde büyük atılımlara ihtiyaç olduğunu belirten Mehmet Yıldız, “Türkiye bu değişimi ancak hem yerelde hem de merkezde uzman kadrolarla gerçekleştirebilir” dedi.