Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Bursa… 3 milyon nüfusuyla, Türkiye’nin dördüncü büyük kenti. Bir yandan olumsuz etkenlere karşın tarım yapılabilen topraklara sahip. Bir yandan sanayi bölgeleri sürekli arttığı için, üretim ve istihdam kenti oldu.
Yeni OSB’lerin planın öngördüğü değil, kontrolsüz yerlerde ortaya çıkması Bursa’nın dezavantajı ve bu da son 40 yılda yaşandı.
Kısacası…
Günümüzdeki kalabalık kent görüntüsünün kendiliğinden ve kendi hızında ortaya çıkması Bursa’nın sorunlarını 40 yılda arttırıp, büyüttü.
İşte…
Bu suyun yüzde 85’i, yıllık su tutma kapasitesi 125 milyon metreküp olan Doğancı Barajı ile yıllık su tutma kapasitesi 60 milyon metreküp olan Nilüfer Barajı’ndan karşılanıyor Yüzde 15 de ovadaki kuyular katkı sağlıyorlar.
BUSKİ dün, Doğancı Barajı’nın yüzde 79, Nilüfer Barajı’nın da yüzde 93 doluluğa ulaştığını duyurdu.
Görünen o ki…
2 yıl önce kurak geçen kış korkusu bu yıl yok, barajlarımız doldu ve baharda Uludağ’ın eriyen karlarının katkısıyla uzun süre su sıkıntısı yaşanmayacak.
Ancak…
Kalabalık bir kentte yaşıyoruz. Bunun yanında ekolojik denge bozulduğu için küresel iklim değişikliği dünyanın en büyük tehdidi haline geldi.
O bakımdan…
Bu kışı kurtarsak da, Bursa için su alarmı sürekli geçerli.
Nitekim…
Bursa Teknik Üniversitesi’nde kurulan ve kısa adı BUSAMER olan Bursa Su Araştırmaları Merkezi Müdürlüğü çalışmalara başladı.
BUSAMER Başkanı olarak BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Egemen Aras, Araştırma Görevlisi Damla Yılmaz ve bitirme tezi barajlar olan İnşaat Yüksek Mühendisi M. Tözün Bingöl hem bilgilendirme, hem destek için Vali Mahmut Demirtaş’ı ziyaret ettiler.
Bursa sorunlarına duyarlı olan Vali Demirtaş da “ortak akıl geliştirip Bursa’nın suyla ilgili kuruluşlarıyla ortak çalışmanın önemine” işaret etti.
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…