Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Açıkçası… Sevimsiz bir konu. Çünkü, hiç kimse deprem riski yüksek bölgede ya da kentte yaşamak istemez. Yine hiç kimse depreme dayanıksız yapılarda da yaşamak istemez.
Fakat…
Bu sevimsiz konu, gerçeğimiz olarak önümüzde.
Çünkü…
Bursa deprem bölgesinde. Üstelik, harita üzerinde eski ve yeni fayların adeta kesişme noktası gibi duruyor, bir bakıma deprem kavşağı özelliği taşıyor.
Gelin görün ki…
Bu kadar kritik yerde olmasına karşın, Bursa deprem tehlikesini umursamadan günlük yaşamına devam eden bir kent görünümünde.
Kent merkezini oluşturan Osmangazi, Nilüfer’den Mustafakemalpaşa’ya, Gemlik’ten İnegöl’e, hatta dağın arka yüzündeki sağlam zemin olduğunu düşündüğümüz dağ ilçelerine kadar her yerden fay hattı geçiyor.
Büyükşehir’den ilçelere kadar tüm belediye başkanı adayları depremi öncelikli görüyorlarmış, ama seçim sonrası konu gündemden düştü.
Üstelik…
Daha 20 gün önce İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan 6.7’lik Gemlik depremi senaryosuna göre çok geniş kapsamlı deprem tatbikatı yapıldı.
İşte…
Seçimle birlikte unuttuğumuz, tatbikata karşın görmezden gelmeye çalıştığımız deprem tehlikesine Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa Şube Başkanı Serkan Işık bir kez daha dikkat çekti.
Dile getirdiği rakam ürkütücü:
“Bursa’da 1 milyon 192 bin kişi riskli yapılarda oturuyor.”
8 aydır…
53 kişilik ekiple Bakanlık verilerini kullanarak saha çalışması yaptıklarını söyleyen Işık, riskleri anlatırken kent içindeki çok sayıda kırılmış fay olduğunu anımsattı. İznik ve Gemlik faylarının aynı anda kırılmasının 7.7 şiddetinde depreme yol açabileceğini de ekledi.
Gerçek şu ki…
Bu büyüklükte depreme Bursa dayanamaz. Onun için, acilen yeniden gündemin ilk sırasında olması ve Bursa’nın hemen kendini yenilemesi gerekiyor.
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…