Murat Günay
Kamera: Bircan ÖRSEL / Kurgu: Dilek ÖZYER
Özel çocukların eğitimi ve rehabilitasyonu alanlarında fedakârca çalışarak toplumsal fayda yaratan genç eğitimciler, Psk. Danışman İldeniz Koca ( kurucu ortak ) ve Psk. Danışman Derya Demirkıran ( müdür ), yüksek bir enerji ve bilimsel bilinç ile özel çocuklara ve onların ailelerine yalnız olmadıklarını hissettiriyorlar. Kurumun çalışma prensipleri ve özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların gelişim süreçleri hakkında Koca ve Demirkıran ile İz Bırakanlar programı kapsamında özel bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sayın İldeniz Koca, ‘özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi’ kavramını açıklayabilir misiniz?
Özel eğitime ve rehabilitasyona ihtiyaç duyan insanlar için, konusunda uzman danışanlar tarafından verilen hizmete kavuşturulduğu merkezlere ‘özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi’ denir. Bu hizmet devlet desteği ile verilir. Yani özel çocuklara sahip aileler bu hizmet için maddi destek alırlar. Özel Bursa Mutlu Çocuklar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon merkezi, adından da anlaşılacağı gibi özel bir eğitim kurumudur. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıyız. Birçok aile ne yazık ki bunu bilmiyor. Bursa’da özel çocuklara sahip aileler var. Çocuklarına eğitim aldırmaya karar verdiklerinde ne yapacaklarını pek bilemiyorlar. Bizimki gibi merkezler daha fazla duyulur ve bilinirse çocuklar için daha çok fayda sağlanabilecektir.
200’e yakın öğrenciniz olduğunu öğrendim. Sadece Bursa’nın Yıldırım bölgesinde bu sayı, bir okul için geçerliyse kentimizde ciddi bir ihtiyaç vardır diyebilir miyiz?
Kesinlikle bir ihtiyaç var… Bu sayı günden güne artıyor. Özellikle sosyal medyadaki paylaşımların yaygınlaşmasıyla birlikte farkındalık artıyor. Otizm nedir? Down Sendromu nedir? Serebral Palsi nedir? Bu soruların cevapları öğrenildikçe bilinç de artıyor. Kendi çocuklarında bazı sıra dışı davranış biçimleri gören aileler araştırma yapmaya başlıyorlar. Aile öncelikle bir doktora başvuruyor. Bundan sonra da sürece girmiş oluyorlar.
Özel eğitim ihtiyacı duyan çocuklar devlet okullarında da eğitim alabiliyorlar mı?
Evet, devlet okullarında her sınıfta 20 öğrenci yanında 1 özel öğrenci kontenjanı bulunuyor. Kaynaştırma sınıfı kavramı ile özel çocuklar sosyal ortama girebiliyorlar. Ancak sayı arttıkça bu durum yetersiz kalıyor. Örneğin ilkokula giden bir özel çocuk kaynaştırma eğitimine devam ederken bizim kuruluşumuza geliyorlar ve haftalık 2 saat ve ayda 8 saat özel eğitimlerine ücretsiz olarak devam edebiliyorlar. Ayrıca devlet okullarında kaynaştırma sınıflarının yanı sıra özel eğitim sınıfları da bulunuyor. Örneğin 4 kişilik otizmli öğrenci sınıfına 2 öğretmen atanıyor. Ama bu öğrenciler de bizim kurumumuza gelerek eğitimlerine devam ediyorlar.
Tanıların erken konulması ve eğitim-rehabilitasyon çalışmalarına erken yaşta başlamak önemli midir?
Otizm, Down Sendromu, Serebral Palsi ya da bedensel engellerin tanısının erkenden konulması çok önemlidir. Örneğin 2-3 yaşından itibaren eğitim-rehabilitasyon çalışmalarına katılan çocuklar ilerleyen yıllarda daha çabuk ve zahmetsizce toplumsal yaşama uyum sağlayabiliyorlar. Mutlu Çocuklar’da 15 sınıfımız var. Fizyoterapi merkezimiz, Uzay Terapisi merkezimiz, genişçe bir bahçemiz ve işine âşık sevgi dolu danışmanlarımız-eğitimcilerimiz var. Bir öğrenciye bir eğitimci prensibi ile çalışıyoruz. Karşılıklı eğitim alıyorlar. Sınıflarımız rengârenk, aydınlık ve tertemiz ortamlardır. Zaten böyle olmazsa çocuklarımız tepki veriyorlar. Alıştıkları ve sevdikleri ortamda değişiklik yapılmasını istemiyorlar.
Çocukların bu kurumu sevmeleri ve buraya gelmek istemesi ne kadar önemli değil mi?
Bu kurumdaki öğretmenler, danışmanlar, eğitimciler ve bütün çalışanlar çok sakin, sabırlı, anlayışlı ve çalıştıkları alanda uzman olmak zorundadır. Hepimiz düşük tonda ve sakinleştirici hızda konuşmaya dikkat ediyoruz. Özel eğitimde çalışıyorsanız inanılmaz sabırlı olmanız gerekiyor. Çünkü bir çocuğumuzla aylar boyunca ‘abece’ çalışabiliyoruz. Gelişimi beklememiz ve bu konuda profesyonel bir sabra sahip olmamız gerekiyor. Buraya gelen aileler de birbirlerine destek oluyorlar. Burada başlayan sosyal iletişim çocuklar için de çok faydalı oluyor.
Sayın İldeniz Koca, özel eğitim öğretmenleri ve psikolojik danışmanlardan oluşan kadronuzla 9 aylık sürede önemli sayıda insana eriştiniz. Özel Bursa Mutlu Çocuklar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Derya Demirkıran’dan eğitim programlarınız hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?
Elbette, Psikolojik Danışman Derya Demirkıran Hanım, Mutlu Çocukların Müdürü olarak başarılı çalışmalar sergiliyor. Alanında uzman arkadaşımız size detaylı bilgi verecektir.
BU MERKEZDE AİLELER DE EĞİTİLİYOR
Sayın Derya Demirkıran okuyucularımızı, okulunuzda bulunan ‘Dil ve Konuşma’ eğitimi hakkında bilgilendirir misiniz?
Tablet, televizyon ve telefon sarmalındaki çocuklarımız ne yazık ki ‘dilsel iletişim’de sıkıntılar yaşıyorlar. Özellikle pandemi dönemi bu açıdan zarar verici bir zaman oldu bizler için. Hele özel çocuklar için düşündüğümüzde durum daha vahim diyebilirim. Konuşma güçlükleri ve dil ile iletişim sıkıntıları oldukça fazla artık… Mutlu Çocuklar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde ‘Dil ve Konuşma Terapisti’ bulunuyor. Fakat bu nitelikte eğitimli terapist sayısı Türkiye’de çok çok az. Ülkemizde İstanbul ve Ankara olmak izere sadece 2 üniversitede ‘Dil ve Konuşma Terapisi’ bölümü var ve bu sayı yetersiz. Okulumuzdaki eğitim ve terapilerden olumlu sonuçlar alıyoruz.
Uzay Terapisi nedir?
Bedensel yetersizliği olan çocuklarımız üzerinde uyguladığımız bir terapidir. Farklı materyallerin çocukların bedenlerine takılması sayesinde adeta yerçekimsiz ortamdaymışçasına hareket edebilmelerini sağlıyoruz. Yürümenin yanı sıra motivasyonu da yükselten bir terapi biçimidir.
Fizyoterapi hizmetlerinizde ne gibi detaylar bulunuyor?
Fiziksel engelli çocuklarımızın eğitimi ve tedavisi için kullanılan yöntemler bütününe Fizyoterapi diyoruz. Kurumumuzda bir fizyoterapi merkezimiz ve 3 fizyoterapistimiz bulunuyor. Koşu bantları, Pilates topları ve daha birçok farklı materyal sayesinde önemli gelişmeler kaydedebiliyoruz. Bütün bunların ötesinde çocuklarımız sosyalleşiyorlar… Terapistlerimiz ile birlikte zaman geçirmeleri müthiş fayda sağlıyor. Gözle görülür biçimde iletişim becerileri artıyor ve bir yandan da fiziksel gelişimleri hızlanıyor.
Sayın Demirkıran son olarak, ‘Mesleğinizi gençlere, yeni kuşaklara tavsiye eder misiniz?’ diye sormak istiyorum.
Mesleğimi çok seviyorum. Çocuklarla çalışmak hem kutsal hem de olumlu sonuçlar doğuran bir süreçler bütünüdür. Genç insanlara kesinlikle tavsiye ediyorum çünkü insana dokunmak, ailelerin ve özel çocukların ilerlediğini-geliştiğini görmek inanılmaz mutluluk verici bence. Özel Bursa Mutlu Çocuklar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde çalışarak hem kendimi geliştirmek hem de topluma fayda sağladığımı görmek oldukça kıvanç verici.