Türkiye’yi Avrupa Leylek Köyleri birliğinde Eskikaraağaç Mahallesi ile temsil eden Bursa’nın Karacabey ilçesinde bahar göçü tüm güzelliği ile kameralara yansıyor. Büyük leylek sürülerinin devam eden göçleri belgeselleri aratmayan görüntüler oluşturuyor.
Her yıl Afrika kıtasından kuzey ülkelere göç eden yüz binlerce leylek için Marmara Bölgesi önemli bir güzergah. Ve bu güzergâh üzerinde içerisinde barındırdığı önemli sulak alanlarla Karacabey göçmen kuşlar için beslenme ve barınma imkanı sağlıyor. Göçlerine Uluabat Gölü havzasında mola veren binlerce leylek sığ sularda avlanırken bazıları ise tarlasını süren traktörlü çiftçilerin peşinde takılarak topraktan çıkan fare, yılan ve böceklerle besleniyor.
Tarlasına konan leylekleri ürkütmemek için işlemleri yavaşça yaparak leylekleri rahatsız etmek istemeyen çiftçi Şahin Ayran ve oğlu Caner Ayran onların tarlalarına gelmekten oldukça memnun. Ayran ‘Oğlum Caner ve yeğenim Gökhan ile her yıl tarla sürme zamanı bu sürüleri ağırlıyoruz. Onlarda bizim tarlamızın bereketi. Her yıl bu sürülerle birlikte doğa fotoğrafçısı da tarlamıza gelerek onları ve özellikle ayaklarındaki üstünde kod olan halkaları çekiyor. Biz onları bu bölgenin leylekleri sanıyorduk. Meğer hepsi yurtdışına giden leyleklermiş’ dedi.
Öte yandan doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş leylek ve pelikan gibi göçmen kuş türlerini bu dönem yakın takibe alarak bu kuşların göç hareketlerini yakından izliyor ve bilgileri araştırmacılarla paylaşıyor. Tüydeş bu yılda büyük leylek sürüleri içerisinde kuş araştırmacıları tarafından halkalanmış olan leylekleri özellikle seçerek kuş araştırma merkezlerine rapor ediyor.
Doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş’te yaptığı açıklamada ‘bahar dönemi her yıl benim için yoğun geçiyor. Bu büyük sürü geçişlerini Karacabeyliler sayesinde yakından takip ediyorum. Bir yere konmuş bir leylek sürüsü gördüklerinde vatandaşlar bana ulaşıp konum bildiriyorlar ve ben de hemen gidip o sürüde halkalanmış olan leylekleri buluyorum. Böylece o kuşları bilimsel çalışma için halkalayan kuş araştırma merkezlerine de rapor etmiş oluyorum. Vatandaşların da desteği ile bölgemizi hangi ülkelerden gelen leyleklerin kullandığını ve hayat hikayeleri ortaya çıkıyor. Ayrıca bu veriler bilimsel çalışmaların da bir parçası oluyor. Ve açıkçası vatandaşların da bu hikâyelerle göçmen kuşlara olan bakış açısı değişiyor’ dedi.
Bu yıl binlerce göçmen kuş arasından 36 tane halkalı kuş belirlediğini ifade eden Tüydeş Almanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Çekya, Macaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Ukrayna, İsrail gibi ülkelerde halkalanmış kuşlara denk geldiğini söylerken Ülkemizin aslında yaban hayatı için ne denli olduğunun da bir göstergesi olduğunu ve kuşlar için sınırların olmadığına dikkat çekti.
Halkalama çalışmaları kuş araştırmalarında önemli bir etken
Her yıl dünyanın pek çok ülkesinde on binlerce kuşa halka takılıyor. Kuş araştırmacıları tarafından çeşitli yöntemlerle yakalanan kuşlar, ayaklarına takılan bu halkalar ile kayıt altına alınıp, daha sonra doğaya bırakılarak ikinci kez dünyanın farklı bir noktasından geri bildirim gelmesi bekleniyor. Geri bildirimi zor ve şansa kalmış bir yöntem olsa da maliyet açısından en uygunu olduğu için sıklıkla dünya genelinde bu yöntem kullanılıyor. Bunun yanında bazı kuruluşlar bunu uydu vericili cihazlarla anlık olarak da yapabiliyor. Ancak uydu vericileri maliyet açısından oldukça pahalı olduğu için sıklıkla tercih edilen halkalama yöntemi oluyor. Yaygın olsa da bu yöntem biraz da samanlıkta iğne aramaya benziyor. Çünkü halkalanan kuşların çoğundan bir daha haber alınamıyor. Kuşun yeniden bir gözlemci veya fotoğrafçı tarafından görülmesi ve ayağındaki halkanın okunması oldukça zor. Okunan numaranın doğru kişilere ulaştırılması ise işin bir diğer güç yanı. Kuşların göç rotalarının ve onlara etki eden nedenlerin araştırılmasında kilit rol oynayan bu yöntem kuş bilimciler tarafından büyük önem taşıyor.
Karacabey Belediyesi Leylek Köyünde bu yıl doğan yavrulara Türk uzmanlar tarafından halka takılacağını duyurdu.