Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Açık açık söylemek gerekirse… Ortada tedirgin eden bir durum var. O da, Uluabat Gölü için tehlike çanlarının çalıyor olması.
Konu şu…
6 Ekim günü “Önce heyecan, sonra kaygı: En büyük konut projesi yasak yerde mi olacak?” başlığıyla, bir gelişmeyi duyurduk.
Dikkat çektiğimiz şuydu:
“Yenikarağaç’a 3 bin 316 konut çok önemli. Fakat, konutların yapılacağı arazi Uluabat Gölü’ne çok yakın ve RAMSAR kapsamında.”
O yazıda…
TEKNOSAB için Yenikarağaç Köyü bölgesinde planlanan 3 bin 316 konutun, Uluabat Gölü’ne yakınlığı nedeniyle sulak alanları koruma uluslararası sözleşmesi RAMSAR bölgesinde kaldığını aktardık.
Ardından…
Görüşme sonrası aradığımızda, AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen’in sözleri umut vermişti:
“Yenikaraağaç’ta planlanan 3 bin 316 konutun yapılacağı arazi RAMSAR kapsamında kaldığı için buradan vazgeçildi. Alternatif yerler üreteceğiz. Belirlenen bölge de eski haliyle kalacak.”
Gelin görün ki…
Olay Gazetesi’nde “TOKİ Kuraları 23-28 Ocak’ta” başlığıyla dün yayınlanan haberdeki listenin ilk sırasında Karacabey (TEKNOSAB) Yenikaraağaç Mahallesi’ndeki 3 bin 316 konutu görünce kafamız karıştı.
Daha 3 ay önce AK Parti İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı ve milletvekilleri ziyarete gelip konunun hassasiyetini anlattıklarında o yerden vazgeçen Çevre Bakanlığı acaba ne oldu da düşüncesini değiştirdi?
Tamam…
TEKNOSAB çalışanları için bölgede konut yapılmasına elbette gerek var, ama bunun yeri sulak alanları koruma kapsamında kalan arazi mi olmalı?
Bu işte bir tuhaflık var.
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…