Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Yaşamının… 30 yılını Uluabat Gölü ve çevresindeki koruma alanı için çalışarak geçirdi. Karacabey bölgesindeki tarım arazileri toplulaştırma çalışması ülkenin diğer bölgelerine örnek gösterildi. Eşi Franziska Arıcı ile yürüttüğü çalışmalarla Eskikaarağaç Köyü’nün Avrupa Leylek Köyü ilanını sağladı. Tahnit Müzesi için öncülük etti.
Prof. Dr. İsmet Arıcı aradığında, duyguları sesine yansımıştı.
“Yazını okudum” diye başladı ve sitemle sordu:
“Uluabat Gölü koruma alanına TOKİ’nin 3 binden fazla konut yapacağını yazmışsın. Böyle bir proje için başka yer bulamamışlar mı?”
“Açıklanan konut projesinin çok önemli olduğuna ben de inanıyorum. Proje çok doğru, ama Karacabey Yenikaraağaç’ın seçilmesi çok yanlış.”
Devam etti:
“Uluabat Gölü çevresini korumak için RAMSAR alanı ilan edildi. Yenikaraağaç’ın üst tarafına yapılmak istenen sanayi RAMSAR nedeniyle durduruldu. Otoyolun geçecekti, durduruldu.”
Önemli bir noktaya parmak bastı:
“Sayın Faruk Çelik’in Tarım Bakanı olduğu dönemde Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovalarıyla Uluabat Gölü çevresi ova koruma kapsamına alındı. Buralara bir çivi bile çakılamaz. Çünkü, koruma alanı.”
Yanı sıra…
DSİ’nin göl çevresiyle ilgili sulama ve rehabilitasyon alanı kararı aldığını vurgulayıp “Hepimiz yıllarca Uluabat Gölü Yönetim Planı için çalıştık. O yönetim planından karar çıkmadan bu alana tesis yapılamaz” dedi.
Onun da kaygısı aynı:
“TOKİ’nin 3 binden fazla konut yapmasıyla iş kalmaz. Etrafı da yapılaşır.”
Uyarı yaptı:
“RAMSAR alanına böyle büyük konut projesi olmaz. Çünkü, o projenin atık suları göle gelir, suyu kirletir. Uluabat çok özel bir göl. Bana göre çok büyük bir tehlike söz konusu.”
Sonra da…
“Asla olamaz” dediği projenin bir başka yönüne dikkat çekti:
“Avrupa Leylek Köyü projesi partnerleri duysa karşı çıkar. Uluabat onlar için de çok önemli. 30 yıllık çaba bir kerede sonlandırılamaz.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…