TÜBİTAK’ın desteklediği, ‘Anadolu Yerli Sığır Irklarının Klonlanması’ projesi Uludağ Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile başarıyla tamamlandı. UÜ Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Hakan Sağırkaya, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Serhat Pabuçcuoğlu koordinatörlüğünde, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji öğretim üyesi Prof.Dr. Sezen Arat yürütücülüğünde proje uygalamaya konuldu.
UÜ Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği’nde, 2010 yılında dünyaya gelen ‘Nilüfer’ ve ‘Kiraz’ isimli boz ırk klon inekler, normal boz ırk ve Holstein boğaların spermaları ile tohumlanarak geçen yıl ‘Kardelen’ ve ‘Karakız’ı doğurdu. İneklerin ikinci kez anne olmaları için İstanbul Üniversitesi’nde dünyaya gelen ‘Efe’ isimli boz ırk klon boğanın dondurulan spermaları ile tohumlandı. Temmuz ayında doğum yapan Nilüfer, ‘Yazgülü’ isimli boz ırk dişi buzağıyı dünyaya getirdi. Kiraz ise, 4 Ekim’de klon anne babadan doğan projenin ilk boz Irk erkek buzağısını dünyaya getirdi. Sağlığı ve keyfi yerinde olan buzağıya Kurban Bayramı’nda dünyaya geldiği için ‘Kurban’ ismi verildi.
Yerli genlerin korunması için uygulanan ‘Türkhaygen-I Projesi’ kapsamında kurulan gen bankasında korunan hücrelerden hayvan üretimi yapılabileceğinin kanıtlandığını belirten UÜ Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Sağırkaya, şöyle dedi.
“Boz ırkın dünyada nesli tükense, saklanan hücrelerle mevcut ineklerin yumurtalarını kullanarak yeniden üretebiliriz. Doğan yavrularla klonların normal üreyebilme yeteneklerine sahip olduklarını gördük. Klonlar kendi doğal ırkından bireyler gibi normal üreyip, gelişebiliyor. Türkiye şu an dünyada yerli ırk klonlayan 5 ülke arasında. Proje başarıyla tamamlandı ve uzun vadeli üreme yetenekleri de ayrıca test edilmeye devam ediyor. Mevcut klon ineklerden ilk erkek buzağımızda dünyaya geldi. Bugüne kadar dünyaya gelen tüm yavrular sağlıklı büyüyor.”
“ETÇİ BİR BOZ IRK GELİŞTİRİLEBİLİR”
Boz ırkın Türkiye’ye has bir ırk olduğunu anlatan Prof.Dr. Sağırkaya, sütçü olmayan bu ırkın et üretimi için kullanılabileceğini kaydetti. İthal hayvanlara göre Boz Irkın hastalıklara dirençli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sağırkaya, “Bu ırkta tarama yaptığımız hayvanların hiçbirinde tüberküloza rastlamadık. Türkiye’de ot ve meralar fazla değil. Doğada özgür yaşayan bu ırk ıslah edilir, melezleme yöntemi ile geliştirilirse Türkiye açısından önemli etçi bir ırk yaratılabilir” diye konuştu.
