Yılmaz, yazısında şu bilgileri verdi:
Konunun… Bursa kamuoyunun ilgisi çeken süreci var. Çünkü, hem Bursa için, hem başka kentler için model olabilecek sıkıntı söz konusu.
Özeti şöyle:
Mudanya’ya bağlı Güzelyalı’nın belde olduğu dönemde, Güzelyalı Belediye Meclisi 1995 yılında imar planı hazırlayıp beldeyi imara açtı.
Bu karar,,,
2019 yılında mahkeme kararıyla iptal edilince imar ve inşaat açısından sıkıntı başladı. Son olarak da, Büyükşehir 1/5000 ölçekli imar planını onaylayıp Mudanya Belediyesi’ne gönderdi.
Gönderirken de…
Plan üzerinde Güzelyalı’nın yüzde 11’ini oluşturan bazı yapılaşmış bölgeleri imar kapsamına aldı.
Buna karşın…
Tarım Müdürlüğü’nden görüş isteyen Mudanya Belediyesi ise Büyükşehir’in imar kapsamına aldığı bölgeleri plandan çıkardı 1/1000’lik planı buna göre hazırlayınca bir kez daha başa dönüldü.
Şimdi soru şu: Bursa’nın başka bölgelerinde de benzer kilitlenmelere yol açan imar sorunu nasıl aşılacak?
İşte…
Söze…
“2019’da Güzelyalı Planı iptal edilene kadar bölge imara açık olduğu için ruhsat verildi” diye başlayıp şunu söyledi:
“Geçtiğimiz günlerde, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Bursa Milletvekilimiz Sayın Hakan Çavuşoğlu’nun desteğiyle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum’u ziyaret ettik.”
Gelişmeyi aktardı:
“Sayın Bakan çözüm önerilerimize son derece duyarlı yaklaşım gösterdi. Çözüm getiren yaklaşımla yasaya bir madde eklenmesi hazırlığı yapıyor.”
Düzenlemeyi de açıkladı:
“1995 sonrası imar açılan yerlerde alınan ruhsatların imar hakları korunacak. Bitmiş ya da belli aşamaya gelmiş inşaatlar var. Ruhsatlı o yapılar yasaya eklenecek maddeyle imar kapsamına alınacak.”
Böylece
Belediyelerin uygulama farklıkları ortak noktada buluşacak.
Çavuşoğlu devrede, bürokrasi çalışıyor
“Değerli katkıları olan geçmiş dönem Başbakan Yardımcımız ve Bursa Milletvekilimiz Sayın Hakan Çavuşoğlu’na, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Sayın Murat Oral ve Mekânsal Planlama Genel Müdürü Sayın Y. Erdal Kayapınar’a şükranlarımızı sunuyoruz.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…