Taha TÜTÜNCÜ
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından ‘Zordayız Geçinemiyoruz’ adıyla başlatılan güncel ekonomik sorunlarla ilgili eylem süreci kapsamında, 81 ilde basın açıklaması yapıldı.
Bursa’da 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda toplanan işçiler adına açıklamayı Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer okudu. Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, adaletsiz vergi sistemi, işsizlik, güvencesiz çalıştırma ve kayıt dışı istihdam gibi sorunların başta işçiler olmak üzere toplumun büyük bölümünün yaşam şartlarını ağırlaştırdığını belirten Biçer, mutlu bir azınlık dışında halkın geçim sıkıntısıyla mücadele ettiğini söyledi.
Biçer, ‘’İşçinin, yoksulun dayanacak gücü kalmadı. Büyükşehirlerde ev kiraları ortalama 15 bin liranın üzerine çıktı. Markete, pazara, temel tüketim ürünlerine tepeden tırnağa her şeye her gün zam gelmeye devam ediyor. Geçen ay elektrik fiyatına, bu ay da doğal gaza yüzde 38 zam geldi. Eğitim masrafları altından kalkılamaz bir hal aldı. Yıl başından günümüze kadar iğneden ipliğe her şeyin fiyatı 2 katına çıkarken, işçinin, emeklinin, yoksulun geliri yerinde saydı’’ dedi.
GELİR ADALETİ BOZULDU
Açıklanan enflasyon oranlarının kabul edilebilir yanı olmadığını ifade eden Biçer, işçilere ve emeklilere yapılan düşük zamların her geçen gün yoksulu daha da yoksul hale getirdiğini anlattı. İşçinin alım gücünün hızla düştüğünü dile getiren Biçer, şöyle devam etti: ‘’Ülkemizde gelir adaleti hızla bozulmaktadır. Türkiye gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa’da birinci, dünyada 28’inci sıradadır. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu eşitsizlik daha da artacaktır. Enflasyonun yükselmesinde hiçbir sorumluluğu olmayan işçilerin enflasyonu düşürmek için de fedakarlık etmesi beklenmemelidir. İşçiler enflasyonun nedeni değil, mağdurudur.’’
GELİR VERGİSİ YÜZDE 15’DE SABİTLENSİN
Ülkede gelir adaletini sağlamak için vergi sistemindeki adaletin sağlanması gerektiğine dikkati çeken Biçer, ‘’Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalıdır. Gelir tarife basamakları ve oranları acil olarak güncellenmelidir’’ diye konuştu. Ücretliler için düzenlenen gelir vergisi tarifesinin ilk diliminin 2024 yılı için 110 bin lira olarak belirlendiğini hatırlatan Ruhi Biçer, geçmiş yıllarda yılın son aylarına kadar ikinci vergi dilimine girmeyen birçok işçinin günümüzde mart ayında ikinci vergi dilimine girdiğinin altını çizdi. Biçer, şunları kaydetti: “Gelir vergisi tarifesi ilk basamağı geçmiş yıllarda olduğu gibi brüt asgari ücretin 12 katından az olmamalıdır. İşçi üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır. Gelir vergisi oranı bütün işçiler için yüzde 15’de sabitlenmelidir. İşçilerin sosyal haklarından vergi kesilmemelidir.’’
EMEKLİ AYLIĞIYLA GEÇİNMEK İMKANSIZ
Günümüzde emekli aylığıyla geçinmenin imkansız olduğuna işaret eden Biçer, değişen emekli aylığı hesaplama sisteminde işçinin ortalama kazancına enflasyon ve milli gelirdeki büyümenin yüzde 30’unun eklendiğini anımsattı. Bu nedenle emekli aylığı miktarının belirlenmesinde enflasyon oranının çok önemli olduğunu vurgulayan Biçer, ‘’Enflasyon farkının yüksek olduğu bu dönemde 2024 yılı içerisinde emekli aylığı talebinde bulunanların aylıkları 2025’de başvuracaklara göre daha fazla olacaktır. Bu mağduriyetin yaşanmaması için gerekli adımlar bir an önce atılmalıdır’’ dedi.
BOZULAN EKONOMİNİN BEDELİNİ ÖDEMEYECEĞİZ
İşçilerin emeklilik zamanında güvencesinin kıdem tazminatı olduğunu dile getiren Ruhi Biçer, ‘’Türk-İş olarak bugüne kadar kıdem tazminatına dokundurtmadık. Ancak işçiler bugün kıdem tazminatıyla ev almak bir yana borçlarını ödeyemez hale geldi. Kıdem tazminatı tavan uygulaması işçilerin mağduriyetini her geçen gün artırdı. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerekmektedir’’ diye konuştu. Çalışanın ve emeklinin hakkını aradıklarını belirten Biçer, ‘’Sokaktaki enflasyonu en iyi biz biliyoruz. Emeğimizin karşılığı olan gelirimizin enflasyon verilerine kurban edilmesine karşı açık bir tavır alıyoruz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz’’ dedi.
