Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ile Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği işbirliğiyle Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen kongreye, 10 ülkeden 87 akademisyen katılıyor.
Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Başkanı İrfan Tatlıoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, etkinliğin, dünyanın her yerinde yaşayan Türk ve akraba topluluklarının tarihi, sosyokültürel, ekonomik, politik ve eğitim süreçlerinin bilimsel çerçevede araştırılıp stratejik yaklaşımla geleceğe aktarılması amacıyla gerçekleştirildiğini söyledi.
“Yeni bir dünya yapısının Türk Devletleri Teşkilatının kurulmasıyla da kapıları daha bir başka açılmış, daha bir aralanmıştır. Hem küreselleşme hem yerelleşmenin birlikte yer alacağı süreçte insanlığa katkı sağlayacak, yeni ve güçlü bir medeniyetin doğuşuna şahitlik ediyoruz. İnsanlığa hizmet olacak bu yüzyılı, geçmişinde refahta bulunmak, yapıları öne çıkarmak, çok önemli olduğu kadar bundan sonraki hayatında birlik, oluşum ve düzeni sağlamak da o kadar önem arz etmektedir. Yeniden bir medeniyetin doğuşunda akademik dünyaya çok ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaç, beklenti halindedir. Bu, sadece bizim değil, bütün İslam aleminin hatta tüm insanlığın ihtiyacıdır. Tüm dünyanın yararlanacağı, huzur bulacağı bu yeni iklimin oluşumuna yönelik beklentilerine akademik dünyadan gereken katkı ve desteklerin sağlanacağına inandığımızdan ilk adım olarak Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği olarak bu kongreyi yapıyoruz.”
“Avrupa’da da bugün çok sayıda Türk kökenli devletler vardır”
Kongrenin Bilim Kurulu Başkanı ve BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi de Türklerin dünya tarihinde iz bırakmış, iz bırakmaya devam eden bir millet olduğunu vurguladı.
Bugün dünyanın birçok yerinde Türk varlığını, Türk izlerini görmenin mümkün olduğunu dile getiren Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Teşkilatlanma, devlet kurma, siyaset geliştirme denildiğinde Türk milleti, dünyanın en önde gelen milletlerinden biridir. Sadece siyaseten değil, devlet kurma, savaşma becerisi değil, aynı zamanda kültürüyle de önemli izler bırakmıştır. Bugün Altay Dağları’ndan 1600 metre yükseklikteki Kurgan’da, Ulagan’da var olan Pazırık halısı, biraz tartışmalı olsa da yine aynı şekilde Kazakistan’da, Almatı’da, Isık Vadisi’nde bulunan altın elbise, mumya etrafındaki bu elbise ve değerli eşyalar, kültürel anlamda 2 bin 500 yıl önceye kadar bu açıdan da büyük etkiler bıraktığımızın izleridir. Türkler, sadece Türkistan sahası, Türkiye coğrafyası veya Afrika’nın kuzeyi değil. Avrupa’da da bugün çok sayıda Türk kökenli devletler vardır ve sonraki süreçte de Osmanlı’nın kurulmasıyla da yine çok sayıda bu coğrafyada Türk yerleşimleri ortaya çıkmıştı. Bu kongre, Avrupa Türkleri ve Avrupa’da Türkler konusunda değerli hocalarımızın katılımıyla önemli konuları gündeme getirecek ve aynı zamanda bir strateji de geliştirecek.”
Törene, İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Alireisoğlu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız ile çok sayıda akademisyen katıldı.
Türk coğrafyasında yer alan ülkelerden tarih, sosyoloji, uluslararası ilişkiler, kültür, dil ve farklı alanlardaki akademisyenlerin uzmanlık, deneyim ve bilimsel çalışmalarını paylaşacağı, 17 oturumda 65 bildirinin sunulacağı kongre 19 Mayıs’ta sona erecek.
