Murat Günay
Bazı hekimler sadece şifa dağıtmazlar, onlar aynı zamanda enerjileriyle hayatın güzel yanlarını da hatırlatırlar… Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi hekimlerinden Çocuk Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Arzu Ekici, kendi muayenehanesinde minik hastalarının tedavilerini sürdürüyor.
Sayın Arzu Ekici, muayenehaneye geçme süreçlerini anlatır mısınız?
22 yıllık görevin ardından kendi muayenehaneme geçme kararı aldım. Hastalara daha fazla zaman ayırıp, daha detaylı değerlendirme fırsatım olacaktı. Ayrıca hastaların sosyal durumlarını da değerlendirip onları destekleme şansım da oluyor. Buraya gelen bazı çocuklarımızın engelli olduğunu da göz önünde bulundurarak, ailelere yardımcı olabilmek adına muayenehaneye geçtiğim için memnunum diyebilirim. Asistan eğitimi vermek, komplike hastaları takip etmek de çok keyifliydi ama orada zamansızlığın zorluklarını yaşıyordum. Hem hekim hem de insan olarak Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi insan ve hekim olarak çok şey kattı ve oradan sevgiyle ayrıldım. Çok vaka görmek kendimi geliştirme ve akademik çalışmalar yapma fırsatı sağladı. Bu benim için çok değerliydi.
Çocuklarla çalışmak sizi nasıl etkiledi?
Hekim olarak diyalog kurmayı seven bir insandım ancak çocuk hekimi olduktan sonra hele de anne olduktan sonra hastalarım ve aileleri ile empati kurmayı öğrendim. Bir engelli çocuğa sahip olmak, onun sağlık bakımını üstlenmek, ömrü boyunca onu düşünmek müthiş özveri istiyor. Hayatta, insanların acılarla olgunlaştığına inanırım. Aynı zamanda başkalarının acılarıyla empati kurarak da olgunlaşırsınız. Bu branş beni daha da detaylı düşünmeye yönlendirdi.
Nöroloji ile bağlantılı hastalıklar nelerdir?
Birçok hastalık çocuk nörolojisi ilgi alanında yer almaktadır. Halk arasında “sara” olarak da bilinen epilepsi hastalığı, baş ağrısı ve baş dönmesi, beyin felci olarak da bilinen “serebral palsi”, yürüyüş bozuklukları, öğrenme güçlükleri, konuşma gecikmesi, nöromotor gelişme geriliği, bayılma, ateşli havale, demiyelizan hastalıklar ve nörokutanöz hastalıklarla ilgileniyoruz. Gün geçtikçe ülkemizde de artan prematüre doğumlar, buna bağlı olarak riskli çocukların takibi, nöromotor gelişimdeki basamakları kazanamamış çocukları takibini de içine almaktadır. Bu hastalıklar uzun süreli ve düzenli takip gerektirir.
Bu hastalıkların genetik kökleri vardır diyebilir miyiz?
Ülkemizde akraba evliliği sık görülen bir durum olduğu için bazı nörolojik hastalıkların genetik aktarımla geçtiğini söyleyebiliriz. Çocuk sağlığı ve hastalıklarında çevresel etmenler de çok etkilidir. Hava kirliliği, ambalajlı katkı maddeleri içeren yiyecekler ve en önemlisi tablet, telefon gibi uyaranlara bağlı nörolojik hastalıkları tetikleyebilmektedir. Konuşma gecikmesi, sosyal uyaran eksikliği, migren ve epilepsi gibi hastalıkları daha sık görüyoruz. Çocuklarımızın gerek sosyal gerek bedensel gerekse ruhsal gelişimi için mümkün olduğunca daha doğal beslemeli, daha az bilgisayar, tablet ya da telefon ile zaman geçirmesini sağlamalı, ve özellikle onlarla ailece zaman geçirmeyi, oyunlar oynamayı öneririm. Bir şiir okumak, birlikte spor yapabilmek o kadar önemli ki…
22 yılı aşkın hekimlik hayatınız boyunca tedavi ettiğiniz hastalarınızla yeniden karşılaştığınız oluyor mu?
Tabii oluyor. Görme sorunları olan bir hastamızın tedavisini tamamladıktan sonra taburcu etmiştik. Aradan epey zaman geçti ve bir gün Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kapımı biri çaldı. 19 yaşında bir hastamdı ve şöyle dedi; “Hocam benim görmem tamamen düzeldi ve ben Tıp Fakültesi yazıp hekim olmaya karar verdim”. Bu hastam bana teşekkür etmeye gelmişti ve bu olay beni çok etkilemişti.
Sayın Ekici, son olarak çocukların beyin gelişimini olumlu etkileyen beslenme biçimi hakkında bilgi alabilir miyim sizden?
Çocuklar için doğal beslenme tarzı çok önemlidir. Salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır. Yumurta gibi yüksek protein içeren besinler ve balık tercih edilmelidir. Ceviz ve badem gibi Omega 3’ten zengin yağlı tohumlar da beyin gelişimi ve hafıza için faydalıdır. Bunların kavrulmamış olanlarını tercih etmek gerekir. Folat ve diğer vitaminlerden zengin lahana gibi yeşillikler mutlaka tüketilmelidir. Beslenmenin yanı sıra ailece birlikte vakit geçirmek, oyunlar oynamak, çocuğun sevgi dolu ortamda büyümesi çok önemlidir. Kapsayıcı ve ilgili ebeveynler çocuklarının hem ruhsal hem de bedensel sağlıklı bireyler olarak yetişmelerini sağlayacaklardır.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ve Çocuk Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Arzu Ekici 22 yıldır hekimlik görevini icra ediyor. 2009 yılından bu yana Çocuk Nörolojisi camiasının içinde bulunan Ekici 2017 yılında doçent oldu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Arzu Ekici, iki yıl İstanbul Küçükçekmece SSK Dispanseri’nde pratisyen hekim olarak çalıştı. Sonrasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları asistanlığını tamamladı. Ardından Kayseri Develi Çocuk Hastanesi’nde uzmanlığını yaptı. Yan dal sınavını kazanarak Eskişehir’e geri döndü. 2012 yılında Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yan dal eğitimini tamamladıktan sonra Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi’nde 10 yıl görev yaptı. Kariyerinde öğretim görevliliği dahil birçok başarılı çalışma gerçekleştiren Doç. Dr. Arzu Ekici kasım ayında istifa etti ve Bursa’da Lotus Plaza’da kendi muayenehanesinde hasta kabulüne başladı. Doç. Dr. Arzu Ekici, Bursa Şehir Hastanesi Hekimi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Ekici ile evli ve iki çocuk annesi.