Aydın, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Çöp biriktirme hemen her şehirde sık rastlanılan bir hastalık.
Bursa’da gazeteciliğe başladığımız yıllardan beri bu tür haberleri çok yaptık. Belediye ekiplerinin çoğu zaman kamyonlar dolusu çöp çıkardığı evlerin içler acısı halini çalıştığımız kurum adına okurlarımız için görüntüledik.
Tonlarca çöpün arasında sürüp giden dramı her defasında okurlarımıza aktardık. Şehrimizde o haberlere bugün de rastlıyoruz. Üstelik, kentin merkezinde, viraneye dönmüş eski yapılarda çöp biriktirme hastalığına kapılmış hemşerimiz dün bir güvenlik görevlimizi kolundan yaralamış.
Kolundan yaralanan polis memuru hastaneye kaldırılırken, çöpevin sahibinin de gözaltına alındığı belirtildi.
Evdeki çöpler ise Osmangazi Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerince boşaltılmış.
Buna benzer vakalar hemen her ilçemizde yaşanabiliyor. Sokaklardan topladığı çöpleri evinin en değerli köşesinde biriktirenler bunları bir servet olarak görüyorlar. Ellerinden alınmaya, etrafı rahatsız ettiği ve kokusunun semte zarar verdiği için boşaltılmaya kalkıldığında da saldırganlaşabiliyorlar.
Bunun toplum bilimciler tarafından irdelenmesi gereken bir hastalık olduğunu düşünüyoruz. Üniversitelerimizin Toplum Bilimi Bölümü hocalarının muhakkak üzerinde durmalarında yarar var.
İnsanlar niçin çöp toplar ve mahalleyi de rahatsız edecek şekilde evinde niye stoklar? Ekonomik değeri olmadığı halde bir de bunların arasında yaşamını neden sürdürür?
Sağlıklı kentleşme açısından da üzerinde durulması gereken bir konu.
Dün Tayakadın Mahallesi Muhtarı Süleyman Genç ile bu konuyu konuştuk. Mahallesinde eski binalarda benzer vakaların yaşandığını, mahalleliden şikâyetlerin artması üzerine de belediye ekiplerinin müdahale ettiklerini söyledi.
Kentin merkezinde yaşanan bu olayları bazen Bursa’nın en gelişmiş ilçesi Nilüfer’de de görebiliyorsunuz.
Bursa’daki Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri bu işten bıkmış durumdalar. Boşaltılan evlerin bir kaç ay sonra yeniden çöplerle doldurulduğu da görülüyor.
Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın’ın yazısının tamamı için tıklayın…