Özdal, yazısında dikkat çeken şu bilgileri verdi:
Son günlerde özellikle okul kantincilerinin, ürün bulmakta zorlandıklarını duyuyordum.
Bursa Gıda Toptancıları Çarşısı Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Tevfik Topçu’yu arayarak, durumu sordum.
Market sahiplerinin de katılacağı bir buluşma ayarlayacağını söyledi Topçu.
Dün sabah Gıda Toptancıları Çarşısı’nda buluştuk.
Gıda toptancıları ve market sahipleri çok ilginç şeyler anlattılar.
Marketlerdeki fiyat artışlarını da konuştuk ama gıdacılar asıl sorunun arz-talep dengesinin ciddi anlamda bozulması olduğunu söylediler.
Ömer Zirekoğlu, Nutalle ve Red Bull örneğiyle çarpıcı tabloyu anlattı.
Nutella’nın ülkemizde toptan satış fiyatı 25 lira, raflardaki fiyatı 29 lira.
İngitere’deki fiyatı ise 130 liraymış!
Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve diğer Avrupa ülkelerinde de Nutella fiyatı aşağı yukarı aynıymış.
Bu nedenle Nutella, Türk marketlerine arzı kısmış.
Enerji içeceği Red Bull’da da durum benzer.
Red Bull’un raf fiyatı Türkiye’de 6 lirayken, Avrupa’da 30 liradan satılıyor.
Bu durum, Red Bull ve Nutella gibi çok tüketilen ürünlerde arz kısılmasına yol açarken, Ülker, Eti gibi yerli şirketlerin de ürünlerini ağırlıklı olarak ihracata kaydırmalarına neden olmuş.
Yani durum şu:
Talep fazla, arz yetersiz.
Bir diğer ifadeyle talebin arzı karşılamama sorunuyla karşı karşıya kalabiliriz.
Konuştuğum gıda toptancıları, bazıları dışında henüz piyasada ürün bulamama gibi bir sorun olmadığını söyleseler de arz ve talep dengesinin bozulduğunu kaydettiler.
Arz ve talep dengesinin bozulması, raflardaki ürünlerin azalmasına yol açarken, başka bir durumun da ortaya çıkmasına yol açmış.
Durumu fırsat bilen bazı girişimciler, Avrupa’da çok yaygın olan ürünleri market raflardan tek tek topluyor, Avrupa’ya 3,4 kat fiyatla ihraç ediyormuş!
O marketler en ucuz ürünleri satıyor
Özhan Marketler Zinciri Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Özhan’ın ve Özpaş Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Zirekoğlu’nun, marketlere kesilen cezalarla ilgili görüşlerini aldım.
Özhan ve Zirekoğlu’nun söylediklerinin özeti:
“Sözünü ettiğimiz zincir marketler, piyasada en ucuz ürün satan marketler. Dolayısıyla fiyatları, bu marketlerin artırdığını söylemek doğru değil. Ancak bu marketlerin piyasada tekelleşmeleri ve haksız rekabet doğuracak şekilde birbirleriyle fiyat anlaşmaları yapmaları cezaların gerekçesi olabilir. Şunu da hatırlatalım: Bugüne kadar 3 harfli
Gıda Toptancıları Çarşısı Başkan Yardımcısı Özer Yalçın da konuyu farklı perspektiften yorumladı:
“Üç harfli marketler, piyasanın yüzde 60’ını, yüzde 70’ini elinde tutuyor. Mesela Türkiye’de tüketilen ayçiçeğinin yüzde 70’ bu marketlerin kendi markası. Salçada da durum aynı. Hal böyle olunca, tekelleşiyorlar ve fiyatı kendilerinin belirlemeleri kaçınılmaz oluyor. Ancak bu marketlerde satılan ürünler pahalı değil, aksine çok ucuz.”
Tam da bu noktada İbrahim Özhan, Türkiye Gıda Perakendecileri Federasyonu olarak, önerilerini hatırlattı:
“Biz 2 market arasında mesafe kuralı konulması ve yoğurt, salça gibi ürünlerde en az 3 yöresel markanın da satılması gibi öneriler getirdik.”
Gıda Sitesi Toptancıları Çarşısı Başkan Yardımcısı Ahmet Yıldırım da pandemi nedeniyle fiyatların artmasını ihracata bağladı ve şu önerisini dile getirdi:
“Hükümetin iç piyasanın ihtiyacı giderildikten sonra ihracat yapılmasını sağlayacak bir yasal düzenlemeye gitmesi gerekir.”
Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal’ın yazısının tamamı için tıklayın…