Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Yüksel Hoca… Ekonomi okumalarına inandığımız, yorumlarını önemsediğimiz bir akademisyen. Son dönemde haber ve ekonomi kanallarının görüşünü önemseyip sormaları da alanında ve pozisyonunda farkını gösteriyor.
O nedenle…
BUÜ İnegöl İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yüksel Okşak’ı hemen her gün ya da akşam televizyon ve YouTube kanallarında izliyoruz.
Bildiklerimizden biri de şu:
Çarşıdan, pazardan, marketten gözünü ayırmıyor, vatandaşın ekonomisini de önemsiyor. Artık zıvanadan çıkan anlayış üzerine uyarılar yapıyor.
Nitekim…
İşte…
Vatandaş ekonomisine sürekli dikkat çeken Doç. Dr. Yüksel Okşak, seçime gidilen şu günlerde çok ciddi bir uyarı daha yaptı:
“Fiyatlama davranışı hakikaten yerle bir durumda. Buna kesinlikle ‘bir dur’ dememiz gerekiyor.”
Aynı durumun fiyatlama algısı için de geçerli olduğuna dikkat çekiyor:
“Arz cephesi aynı ürüne hangi fiyatı vereceğini şaşırmış durumda. Talep cephesi de mal/hizmet için ödediği paranın ne derece ucuz/pahalı olduğu konusunda şaşkın.”
Örnek veriyor:
“Bugün pazara gittim. Biberin kilosu 50 lira ile 80 lira arasında. İnternete bakıyorsunuz, 80 lirayla 170 lira arasında. Bir market zinciri aynı biberi 29 liraya satıyor.”
Bu noktada…
“Sözleşmeli alım olmuştur, peşin alım olmuştur, ya da alırken kazanılan bir durum olmuştur” deyip tahminler yürüttükten sonra şunu söylüyor:
“Şuna gerçekten kafa yormamız gerekiyor. Aynı tohum, aynı mazot, aynı gübre ve diğer benzer tüm girdilerle üretilen biberin aynı tarihlerde, aynı memlekette 29 lirayla 170 lira arasında gezinmemesi gerekiyor.”
Bize göre de manzara şu:
Seçim elbette projesiz olmaz. Adaylar da projelerini açıklıyorlar. Fakat çarşı-pazar-market öyle hale geldi ki, asıl proje füze gibi fırlayan etiketler oldu.
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…