Bursa’da aile hekimleri ve sağlık çalışanları, 1 Kasım’da yürürlüğe giren Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ne tepki amacıyla 2-6 Aralık tarihlerini kapsayan 5 günlük iş bırakma eylemi başlattı.
İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan aile hekimleri ve sağlıkçılar gerçekleştirilen basın açıklamasıyla 5 gün sürecek olan eylemin startını verdiler.
Özlük hakları ve yeni düzenlemelere karşı taleplerini dile getiren aile hekimleri ve sağlıkçılar adına basın açıkmamasını Bursa Aile Hekimleri Derneği (BURSAHED) Başkanı Zeynep Özsevimli yaptı.
Yapılan düzenlemelerin hiçbirinin halk ve hizmet sunan emekçiler açısından kalıcı çözüm getirmediğini savunan Özsevimli, Aile Sağlığı Merkezleri’ndeki sağlık hizmetlerinin paralı olma yolunda hızla ilerlediğini söyledi.
“HEKİMLERLE HASTALAR KARŞI KARŞIYA GETİRİLİYOR”…
1 Kasım’da yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin; halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştireceğini vurgulayan Özsevimli, “1. basamakta her gün emek veren hekimler, sağlık çalışanları ve onların örgütleri olarak halkın sağlık hakkına erişimini engelleyen, hekimlerin mesleki özerkliğini yok eden ve sağlık emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldıran bu yönetmeliğin geri çekilmesini istiyoruz. Bu yönetmelikle birinci basamak sağlık hizmetleri piyasa dinamiklerine tam olarak teslim edilmektedir. Bu yasa ile aile hekimliğinde ücretsiz olarak verilen raporları ücretli hale getirilmektedir. Bu durum aile hekimi arkadaşlarımızı ‘parasıyla değil mi raporumu vermek zorundasın’ diyen hastalarla karşı karşıya getirecektir. Bu yasa teklifi ile katkı katılım payı artırılmakta halk cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır. Hasta eğer daha az katkı payı ödemek istiyorsa 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşuna aile hekimliğinden sevkle gidebilecek. Ancak bu yönetmelik, 2. 3. basamağa yaptığı sevklerden dolayı hekimin gelirini keserek cezalandırıyor. Bu durumda hasta ile hekimler yine karşı karşıya gelecektir. Sağlık Bakanlığı, sevk zincirini hastalarla hekimleri karşı karşıya getirmeden, hekimlerin kazancı üzerinden kurmaya çalışmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz” dedi.
“SONUÇ ALINCAYA KADAR VAZGEÇMEYECEĞİZ”…
Taleplerini sıralayan Özsevimli, “Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır. Halka nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. Kadrolu ve güvenceli yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler kadroya geçirilmelidir. Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir. Biz, halkın sağlık hakkını, mesleki özerkliğimizi, mesleğimizin onurunu, ekonomik ve özlük haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Eziyete dönüşen bu yönetmeliğin iptalini ve mecliste sunulan yasa taslağının geri çekilmesini istiyoruz. Bu haklı taleplerimiz gerçekleşene kadar çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğiz ve sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.