Yılmaz, köşesinde şu ifadeleri kullandı:
Aslında… Ege ve Akdeniz sahillerini aratmayacak sahillerimiz var, ama 115 kilometre deniz, 180 kilometre göl sahile karşın, mevsimin kısalığı nedeniyle tesisleşme olmadığı için turizmde yeterince yararlanamıyoruz.
Bu nedenle…
Yıllarca tarih ve kültür turizmi projeleri ürettik. Son yıllarda buna termal turizmini geri kazanma yatırımları ekliyoruz.
Oysa…
Başta Uludağ olmak üzere Bursa’nın çevresindeki dağların arasındaki doğal güzellikler keşfedilmeyi bekliyor. Son dönemde bu keşiflere yönelik adımlara ve yatırımlara tanıklık etmek umutları artırıyor.
Nitekim…
O sohbette…
Baştürk hem tanıtım etkinliklerini anlatmış, termal projelere dikkat çekmiş, Hanlar Bölgesi gibi tarihi kimlik projelerini sıralamıştı.
Özellikle de…
Turizmde Bursa’nın farkı olan doğa turizmi üzerinde durmuştu:
“Rafting parkurları yanında yürüyüş, bisiklet, trekking rotaları, kanyon düzenlemeleri, kamp-karavan alanları, macera turizmi alanları, Dağyenice Nefes tesisi ile birlikte Keles, Harmancık ve Orhaneli’ndeki eko turizm yatırımlarla doğa turizmi destekleniyor.”
Şunun altını çizmişti:
“Doğa Turizmi ve Doğa Sporları Şenliği ile Bursa’nın adrenalin ve macera turizmi tanıtılıyor.”
İşte…
Yenişehir’deki Günence Cennet Kanyonu’ndaki geziyi bu nedenle önemsedik.
Pek bilinmeyen kanyonda Büyükşehir Belediyesi, Yenişehir Belediyesi, Büyükşehir Kültür Turizm Tanıtma Birliği, Dağcılık Federasyonu Bursa İl Temsilciliği, Bursa Kanyon Derneği gezisinin görselleri bile heyecan verici.
6 kilometre uzunluğunda, suların 5 metre derinliğe ulaştığı, dar kayalık geçişleri olan rota Bursa’nın yeni baştan ele alınan doğa turizminin yıldızı olabilir.
Çünkü, doğa ve macera için her şey var.