Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Anımsıyoruz da… Dr. Mustafa Uysal daha 2009 yılında Enerji Verimliliği Derneği’ni kurduğunda temiz enerjiden söz ediyordu. o gün söylediği, bugün dünya kriteri olarak karşımızda.
İlginç yanı da şu:
Kentlerden başlaması gereken enerji verimliliği politikası ne yazık ki değişen gündemler ve yeni sorunların dayattığı değerlendirmeler nedeniyle unutuldu.
Bu da…
Sanayinin geleceği adına kaygılı bir durum ortaya çıkardı.
Nitekim…
“Bursa yeşil enerji serüvenini 2009’lu yıllardan beri Enerji Verimliliği Derneği ile birlikte yaşadı. Heyecanı yüksekti.”
Şunu anımsattı:
“2012 yılında Türkiye’nin enerji verimliliği politikasını Rio de Janerio’da Enverder Bursa Şubesi anlattı. 2015’te Avrupa Yeşil Şehirler üyeliğine ilk Bursa başvurdu.”
Devam etti:
“Paris Anlaşması’ndan sonra tüm sanayi bölgelerinde yeşil enerjiye geçileceğinin ilk deklarasyonunu Bursa yayınladı. Bursa’daki 19 sanayi bölgesi, üniversite, Valilik ve BTSO bu deklarasyonu imzaladı.”
Ardından…
“Bursa bu heyecanını kaybetti” deyip şunu söyledi:
“Bu durum hem şehrimiz, hem ülkemiz sanayisi açısından dezavantaj.”
Sonrasında…
Bu heyecanın başka illere kaydığını söyleyip ekledi:
“Yeşil Sıfır Nokta için dünya yarışıyor. Üretip havaya saldığın karbondioksitin sıfırlanması ve havayı kirletmemesi demek. Türkiye’de bunu yalnızca Ordu Büyükşehir Belediyesi yapabiliyor.”
Kaygısı şu:
“Bizim önceliklerimiz değişti, ama dünya artık bunu arıyor. Böyle giderse yakında sanayimizi çalıştıramayacağız. Çünkü, gelip bakıyorlar ‘Kirli üretim yapıyorsun’ deyip senden almıyorlar. Maalesef farkında değiliz.”
Uyarıya hepimizin kulak vermemiz gerekiyor.
Üretimin ve ihracatın kaderi Yeşil Ekonomi’de
“Çevreyle ilgili konularda hassas ülke yöneticileri çevreye duyarlı, çevreyi kirletmeyen ve koruyan ürünleri tercih ediyorlar. Yeşil ekonomi her sektör ve alana girdi. Ürettiğiniz ürün çevreye zarar veriyorsa AB’deki şirket sizi bununla suçlayıp çalışmaktan vazgeçebiliyor.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…