Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Geçmişte… Üstelik öyle tarih öncesi falan değil, 40 yıl önce Bursa’nın coğrafi farklılıklarından kaynaklanan özellikleri vardı.
Örneğin…
Dağ yamaçlarında hava koridoru işlevi gören ve kente soluk aldıran vadiler vardı. Nilüfer, Cilimboz, Gökdere, Namazgah-Yeşil, Kaplıkaya, hatta Hacivat deresi aynı zamanda dağdan ovaya hava sirkülasyonu sağlardı.
Ayrıca…
Kentte lodos estiğinde, özellikle yamaçlarda bazı binalarla inşaatına özen gösterilmeyen bazı kamu kurumları çatıları uçardı, ama her lodos havayı pırıl pırıl yapardı.
Ne yazık ki…
Kentlerin imar planlarının Ankara’da Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yapıldığı yıllarda Bursa yara aldı. Planlar zamanında yapılamadığı için Bursa doğru planlamayla sağlıklı kentleşemedi.
Öyle olunca da…
Nitekim…
Geçen hafta tabelaları uçuran lodos esti, fakat ertesi gün Bursa’nın hava raporu içimizi kararttı.
İşte…
O içimizi karartan tabloyu, Bursa için dertlenen adamlardan biri Akademik Odalar İKK’nın geçmiş dönem sekreterliğini üstlenen Feridun Tetik oldu.
Çünkü…
Gönderdiği günlük hava kirliliği ölçüm sonuçları tedirgin etmekten öteye, korkutucu boyutta..
Buna göre…
25 Kasım Pazartesi günü Bursa’nın hava kalitesi 61 AQI ölçüldü. 26 Kasım Salı günü AQI değeri 72’ye, 28 Kasım Perşembe günü 116’ya yükseldi.
Bu değerler…
Bursa’nın havasının kirli ve çok kirli olduğunu gösteriyor. Özellikle 100’ün üstü sağlık için sakıncalı bulunuyor. 151’i bulursa da tehlike başlıyor.
Kısacası…
Lodos esmiyor, esse de önündeki engelleri aşıp havayı temizleyemiyor ve Bursa’nın havası giderek solunamaz hale geliyor.
Farkında mısınız bilmiyoruz, ama tehlike büyük.
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…