TAHA TÜTÜNCÜ
Türk Kızılayı Bursa Şube Başkanı Murat Tutanç, Kızılay’ın şehir genelinde yaptığı faaliyetler doğrultusunda 15 bin ihtiyaç sahibine devamlı olarak yardım yapıldığını söyledi. Kızılay’ın milletin bir kurumu olduğunu vurgulayan Tutanç, “Kızılay şubelerinin kapıları her zaman açıktır. Gelin beraber çalışalım, bizim çalışmalarımızı görün. Siz de gönüllü olun ve Kızılay’ı hep beraber ayağa kaldıralım” diye konuştu.
“KAN BAĞIŞLARI DÜŞTÜ”
Kızılay’a yapılan olumsuz eleştiriler ve yanlış fikirlerden dolayı kan bağışlarının azaldığından yakınan Tutanç, “Şu anda kan bağışı konusunda ciddi sıkıntı var. Kanın depolanmasının 45-50 gün gibi bir süresi var. Kan stoğunuz olsa da 45-50 gün sonra yerine kan gelmediği sürece işlevsiz hale gelecektir. Maalesef Kızılay kanları satıyor gibi bir algı ortaya koyuluyor. Bu yüzden kan bağışı da azalmış durumda. ‘Benim kan grubumdan herkeste var’ düşüncesiyle kan bağışından kaçmayalım. En fazla bulunan kan grubu A rh pozitif (+), en fazla bağışlanan kan grubu da A rh pozitif (+) ama en çok aranan grup da A rh pozitif (+) oluyor. Çünkü bu grubun bağışlayıcısı çok olduğu gibi hastası da çok” diye konuştu. Bağışlar konsunda yanlış algıların yıkılması gerektiğini vurgulayan Tutanç, “Kan bağışı yaparken ‘Ben kanı Kızılay’a değil hastalara bağışlıyorum’ diye düşünmek gerekiyor. Kızılay sadece bu kanı hastalara iletmekle görevlidir. Aldığı kanı hastalara iletirken personel, elektrik, lojistik ve depolama gibi maliyetleri Kızılay karşılıyor. Kızılay bu maliyetler için devletten bir yardım almıyor. Vatandaştan da bir şey talep etmiyor. Ancak bu masrafları devamlı olarak karşılamaya gücü yetmediği için hastanelere, hastanelerde SGK’ya yansıtmak zorunda. Buradaki gider kaybı bu. Ülkemizde organ satışının yasak olduğu gibi kan satışı da kanunen yasaktır. Biz var gücümüzle kan bağışlarının vatandaşlara yapıldığını, Kızılay’ın bu bağışla ilgili herhangi bir kazancının mümkün olmadığını elimizden geldiğince anlatmaya çalışıyoruz” dedi.
“KIZILAY’I BERABER AYAĞA KALDIRALIM”
Tutanç, Kızılay’a oluşan bir takım algıyı yıkmak için kurumu eleştiren kişilere ulaşarak çözüm yoluna gittiklerini söyledi. Olumsuz eleştiri yapan kişilere, bu yorumları kuruma sahip çıkma içgüdüsüyle yaptıkları için teşekkür ettiğini belirten Tutanç, “Ben olumlu veya olumsuz görüş bildirenlere ulaşıp, şubeye davet ederek şube çalışmalarını yakından görmesini ve takip etmesini sağlıyorum. Demekki Kızılay’a yakınlık duyuyor ki eleştiride bulunuyor. Bursa şubesinin çalışmalarıyla alakalı neler yaptığımızı, nasıl ve kimlerle çalıştığımızı gösterdiğimizde insanların ‘Demekki bundan dolayı böyle yapıyorlarmış’ diye kanaat getiriyorlar. Böylelikle Kızılay’a tekrar kanlarının ısındıklarını ve faaliyetlere katılmak istediklerini her zaman duyduk. Sizlerde gönüllü olun ve Kızılay’ı hep beraber ayağa kaldıralım” şeklinde konuştu.
“YETİMLER BİZİM EMANETİMİZ”
İl genelinde 15 bin ihtiyaç sahibi arasından seçilen 30 yetime ev sahipliği yaptıklarını belirten Tutanç, akademik ve kültürel yaşamları dahil olmak üzere birçok ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirtti. Okul öncesinde yetimlere kamp etkinliği yaptıklarını anlatan Tutanç, “Yetimler bizim için toplumun emanetidir. Bizim Bursa’da sürekli yaptığımız 15 bin ihtiyaç sahibi kişi var. Bu kişilerin arasından akademik olarak gelişim potansiyeli olan yetimleri seçtik. 10-18 yaş aralığındaki çocuklarımızı liseyi bitirene kadar ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Üniversiteyi kazanırlarsa da yardımlarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz. Okullar açılmadan yaptığımız bir yetim kampı var. Bu sene Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla Gemlik’te yapılıyor. Bu kampta çocukların kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak istiyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde çalışan ve kampçılıkta usta olan öğretmenlerimiz var. Çocuklar 3 gün boyunca çeşitli etkinliklerle hem eğlenip hem öğreniyorlar. Siz onları kampa götürüyorsunuz ama onlar bunu bir tatil olarak görüyorlar. Hiç tatil yüzü görmemiş, neredeyse deniz yüzü görmemiş çocuklara deniz kenarında hayatı boyunca iz bırakacak anılar yaşatıyoruz. O kampı bitirdikten sonra çocukların gözlerindeki ışıltıyı görmek, minnet dolu sözleri işitmek bu konuda yaptığımız bütün yorgunluğumuzu bir an da hafifletiyor” ifadelerini kullandı.
30 BİN KİŞİLİK AŞEVİ…
Olası Marmara depremine karşı hazırlıklarının hız kesmeden devam ettiğini anlatan Tutanç, Kızılay’ın Türkiye Afet Planı’na göre bu konuda çalışmalarına önem gösterdiklerini söyledi. Murat Tutanç aynı zamanda 2 ayda bir İçişleri Bakanlığı ve Valilik ile beraber toplantılarla afete hazırlıklarla ilgili bilgi alışverişi ve çalışmalar yapıldığını dile getirdi. Yaşanacak afet anında Kızılay’ın görevlerini ve çalışmalarını sıralayan Tutanç, şunları söyledi: “Afet durumunda Kızılay’ın birincil görevi; yaralalılara kan tedariği ve ihtiyaç sahiplerine yemek, yiyecek ve içecek tedariğidir. Barınma ihtiyacı ise şu anda AFAD bünyesinde gerçekleşiyor. İkinci aşamada ise psikolojik destek ve barınma görevleri de var. Ama bunlar birincil görevi değil. Bursa’nın doğusunda yeme-içme ile alakalı bir aşevinin yapımını bitirdik ve faaliyete sokmaya hazırlanıyoruz. Öğünde 30 bin kişilik yemek çıkarma kapasitesine sahip olan bu yeri iyi bir şekilde çalıştırabilirsek şehrin batısına da aynısından yaptırmayı planlıyoruz. Aynı zamanda herhangi bir afet anında bütün yemek sanayisini harekete geçirmek için hazırlıklarımızı yaptık. Hepsinin günlük ne kadar yemek çıkarabileceğini ve hangi bölgeye hizmet vereceğini biliyoruz. Bursa’da lojistik depomuz var fakat bize küçük geliyor. Depomuzu büyütmekle alakalı bir çalışmamız var. Şehir genelinde oluşturulan toplanma alanlarını da mahalle ve semt olarak Kızılay’ın resmi sitesinde vatandaşlarımızın hizmetine sunduk.”
Yetim çocuklar Kızılay’a emanet
İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Birimi koordinasyonunda hayata geçirilen ‘Masallarla Şifa Projesi’, Türk Kızılay Bursa Şubesi, Bursa İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü ve Gemlik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle yetim çocuklar ve anneleri için özel bir kamp düzenledi. 20-22 Eylül 2024 tarihleri arasında Karacaali Gençlik ve Spor Bakanlığı kamp alanında yatılı olarak gerçekleştirilen bu kamp, çocuklar ve annelerine unutulmaz anlar yaşattı. Projenin koordinatörü Pervin Hazar yaptığı açıklamada çocuklar için zengin bir program hazırladığını söylerek, “Müzik, halk oyunları, zekâ oyunları, yapay zekâ uygulamaları, görsel el sanatları, drama ve masal istasyonları, geleneksel çocuk sokak oyunları ve okçuluk gibi birçok etkinliğe katılacak. Bu sayede çocuklar, hem eğlenip hem de yeteneklerini keşfetme fırsatı buldular” dedi. Annelerinde katıldığı programda el sanatları eğitimi aldıklarını belirten Hazar, “Kampın son gününde sergi, tiyatro, drama ve halk oyunları gösterilerinin yanı sıra müzik sunumları da gerçekleştirildi. Çocuklarımız, kamp ateşi etrafında düzenlenen veda gecesiyle bu anlamlı etkinliği tamamladılar. Gelenekselleşen kampın, katılımcılar için faydalı ve ilham verici olacağına inancımız tam” ifadelerini kullandı.