Aydın, köşesinde şu ifadeleri kullandı:
Türkiye’de son dönem, siyaset ve akademik çevrelerden gelen eleştirilere rağmen, ülkenin dört bir yanına yeni yeni üniversiteler açıldı. Bu üniversiteler o illerimizdeki yaşamı canlandırdı.
Bunu, işbaşındaki hükümetçe, ülkenin topyekün kalkınması adına yapılan bir siyasal tercih olduğunu düşünüyoruz.
81 illi Türkiye’de artan nüfus ve giderek katlanan öğrenci sayısına mevcut üniversitelerimiz yetersiz kalmıştır. Açılan yeni üniversitelerin alacağı daha çok yol var. Fakat, zamanla hepsi iyi olma yolunda ilerleyecektir.
Üniversite mezunu sayımızın çok olması elbette beraberinde işsizliği de getirecektir. Türkiye, gençlerine üniversite eğitimi vermek durumunda. Aynı şekilde, üniversite mezunlarına da yeni iş sahaları açmak mecburiyetinde.
Bu minvalde, Türkiye’nin 4. büyük şehri olan Bursa’daki ikisi devlet biri vakıf olmak üzere 3 üniversite bulunmasını da yetersiz görüyoruz.
Bursa’nın biri emekleme aşamasındaki iki devlet üniversitesine sahip olması siyaseten de sorgulanması gereken bir durum.
Hep yazıp çiziyoruz.
Bursa, Ankara’ya verdiğinin karşılığını maalesef bu alanda da tahsil edemeyen bir kent.
İhracat, istihdam ve diğer ekonomik parametrelerde hep veren il olarak bilinen Bursa’nın bugün sadece iki devlet üniversitesi ile bırakılması kabul edilebilir bir durum değildir.
Maalesef, açılan ikinci devlet üniversitemizin de henüz kendine ait bir kampüsü yoktur. Silahlı terör örgütü FETÖ’nün devlet arazileri üzerine inşa edilmiş ve 15 Temmuz kalkışması sonrası el konulmuş binalar da olmasa bugün Bursa Teknik Üniversitesi kuruluşunun üzerinden onca yıl geçmesine rağmen kendi kampüsünü inşaa edememiştir.
Bu saatten sonra da artık çok zor görünmektedir.
Bursa’nın üçüncü, dördüncü, beşinci bir devlet üniversitesine kavuşturulması gerekir. Bu yükü yıllardır Uludağ Üniversitemiz çekmiştir. Şimdilerde Bursa’nın ilk vakıf üniversitesi olması özelliğiyle Mudanya Üniversitemiz de henüz yolun başındadır.
Bursalı siyasilerin Ankara’da bu konuda çokça mesai harcamaları gerekiyor. Yanıbaşımızdaki İstanbul’da onlarca vakıf üniversitesi açılırken, ihracatta lokomotif şehir olan Bursa’da sadece bir üniversite bulunması düşündürücü.