Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Bazen… Yaşadığımız çevrenin hızlı değişimini fark edemiyoruz. 40 yıl öncesine kadar kent merkezinde yaşayan Bursa, kısa sürede çok hızlı değişti.
İçinde bulununca, insan kanıksadığı için o hızlı değişimi kaçırabiliyor.
Bir dönem…
Yoğunluğuna çare aradığımız Atatürk ve Altıparmak caddeleri, kentin Batı’ya doğru hızlı büyümesi, cazibe merkezlerinin değişmesiyle artık en tenha yerler. Cumhuriyet Caddesi misyonu değişti.
Şimdi…
Boşalan kent merkezini yeniden canlandırmak için kafa yoruluyor.
Onlardan biri de…
Sohbet ederken…
“Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Bozbey’i ziyaret ettiğimde kendisine de önerdim” diye başladı ve şunu söyledi:
“Kentimizde; biri öğrenci sayısıyla Türkiye’nin en büyüklerinden olmak üzere 3 üniversitemiz var. Bazı fakültelerini şehir merkezine taşımalı.”
Düşüncesi şu:
“Şehri üniversiteyle birleştirmek, şehir kimliğini de nitelikli hale getirir. O nedenle bazı fakülteleri kampuslardan çıkarıp merkeze taşımak şehir kimliği açısından yararlı olur.”
Önerisi şu:
“Moda-tasarım bölümleri Kapalıçarşı-Hanlar Bölgesi’ne, tekstil bölümleri BUTTİM’e. Mimarlık bölümleri Hisar’a, bazı meslek yüksek okulları Organize Sanayi Bölgeleri’ne taşınabilir.”
Şunun altını çizdi:
“Bir dönem Akademi’yle canlı yaşamı olan Altıparmak’taki Kaymakamlık binası Sosyal Bilimler Enstitüsü olabilir. Edebiyat ve spor bölümleri Kültürpark’a gelebilir.”
Bakışı şu:
“Dünyada kampus üniversiteleri modellemesi bitiyor. Akademisyenler dijital ortamda bir araya gelebiliyorlar. Mekan birliğinin önemi kalmadı.”
Şunu da ekledi:
“Ortamı ve zamanın ruhunu yakalamak lazım. Bursa’da çok uygun ortam var. 3 üniversite merkeze serpiştirilirse şehirle bütünleşirler.”