BTSO Başkanı İbrahim Burkay, yazılı açıklamasında, Çin menşeli araçlara yönelik düzenlemeyi değerlendirdi.
Çin menşeli araçları kapsayan adımın önemine dikkati çeken Burkay, şunları kaydetti:
“Çin menşeli elektrikli araçlara daha önce getirilen yüzde 40 ek verginin 8 Temmuz’dan itibaren tüm yakıt türleri için uygulanması konusunda yapılan düzenlemeler, ekonomi yönetimimizin üretim ve ihracat odaklı büyüme kararlılığını gösteren, yerinde ve önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir.”
Ülke olarak dış ticarette verilen açığın yüzde 40’a yakınının Çin ile yapılan ticaretten kaynaklandığına işaret eden Burkay, bu ülkeden son dönemde ithal edilen araçların yüksek hacminin, Türkiye’nin cari açığını daha da derinleştirdiğini ve döviz rezervlerine ciddi yük getirdiğini aktardı.
Burkay, “Sadece ülkemizde değil, Avrupa Birliği ülkelerinin de ilave gümrük vergisi hazırlığı içinde olduğu ithal Çin araçları için yapılan düzenleme, cari açığımızı azaltmak ve yerli üretimi desteklemek amacıyla gerçekleştirilen stratejik bir hamledir. Yapılan düzenleme için Ticaret Bakanı’mız Prof. Dr. Ömer Bolat’a ve Bakanlık yetkililerimize teşekkürlerimizi sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
“Büyüme yolculuğumuzu nitelikli yatırımlarla gerçekleştirmeliyiz”
Güçlü ekonominin güçlü sanayiyle mümkün olduğunu vurgulayan Burkay, “Hem genel ticaret dengesi hem de ekonomimizin bel kemiği olan yerli sanayimizin desteklendiği ekonomi politikaları, üreticilerimizin rekabet gücünü artırarak, ülkemizin ekonomik bağımsızlığını güçlendirecektir.” değerlendirmesini yaptı.
Bu nedenle Türkiye’nin ithalat cenneti olarak değil, yüksek teknolojili üretim merkezi olarak değerlendirilmesinin en önemli beklentileri arasında olduğuna dikkati çeken Burkay, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla Türkiye’nin büyüme yolculuğunu ithalatla değil, nitelikli yatırımlar, yüksek teknolojili üretim ve ihracatla gerçekleştirmeliyiz.
Bu kapsamda yerli ve milli otomobil projemiz Togg’a ve uluslararası yatırımlara ev sahipliği yapan Bursa, gerek otomotiv endüstrisindeki üretim yeteneği ve yetişmiş insan gücü, gerekse de coğrafi avantajlarıyla küresel yatırımcılara sunduğu eşsiz fırsatlar ile en doğru adres konumundadır.”