Saxo Capital Menkul Değerler Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, seçim sonrası piyasalara yönelik beklentileri değerlendirdi.
Pozitif bir beklentiyle seçime giden bir piyasa olduğunu ifade eden Paksoy, pazartesiden itibaren yüksek dalgalı birkaç gün yaşanabileceğini kaydetti.
Yurtdışı piyasaların kapanışının da önemli olacağını dile getiren Paksoy, ”Fed’in her toplantısı spekülasyona açık olacak, söylemi önemli olacak. Fed algısıyla birlikte Yunanistan hesaba katılmıyor dense de hesaba katılıyor. Yunanistan riski basit bir risk değil. Seçim fiyatlamasını hemen atlatıp yurtdışını takip ederiz. Fed’in her verisi spekülasyona açık olacak. Bu yaz sıcak geçecek. Piyasada artık paranın maliyeti yukarı doğru eğim izliyor” dedi.
DÖVİZ KURU TAHMİNLERİ
Konuşmasını, ”Pazartesi günkü sonuçlar siyasi istikrara vurgu yapıyorsa gelecek ekonomi yönetimiyle para piyasalarının dengesi pozitif olursa refleksi pozitif olur” şeklinde sürdüren Paksoy, koalisyon ihtimali beliren seçim ihtimali olması durumunda piyasaların kafasının karışacağını ileri sürdü. Paksoy, şöyle devam etti:
”Piyasalarda yukarı-aşağı yönlü volatilite görebiliriz. Olumlu senaryoda dolarda 2,70’e geçmedikçe, 2,60-2,65 arası açılış olur. 2,60’ın altını da görebiliriz. Piyasanın kafasının karıştığı tabloda piyasa netleşene kadar negatif fiyatlamaya girer. O zaman dolarda 2,70’in üzerini görebiliriz.”
DÜNYA BANKASI’NDAN YAPISAL REFORM VURGUSU
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, düşen petrol fiyatlarının Türkiye için tek başına oyunu değiştirici etkisi olmayacağını belirterek, “Düşük enerji fiyatlarıyla beraber iyi bir dozda yapısal reform Türkiye için yeni bir büyüme hikâyesi oluşturabilir” dedi.
Türkiye’nin yeterince yüksek değerde mal satamadığının altını çizen Raiser, şöyle devam etti: ”Birçok kişinin de söylediği gibi Türkiye’de girdi maliyetleri görece olarak yüksek ancak üretilen katma değer o kadar yüksek değil. Dolayısıyla Türkiye’nin dış dengelerinde, enerji fiyatlarının etkilerine ilaveten bir rekabet edebilirlik unsuru da söz konusu. İsviçre gibi ülkelerin herhangi bir doğal kaynak sahibi olmadan devasa cari fazlaları olduğunu unutmayalım. Almanya da bu şekilde.”