Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV’de canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.
“Seçimlerle başlarsak eğer dikkat çekici bir sözünüz var. Sürprizlerle dolu bir seçim olacak demiştiniz. Bunu açar mısınız?” sorusu üzerine Erdoğan, bu seçimlerde özellikle yeni Türkiye, yeni anayasa, başkanlık sistemi bunun üzerinde ısrarla durduğunu söyledi.
Çünkü, 12 yıllık başbakanlık dönemi ve 9 aylık cumhurbaşkanlığı döneminde bir gerçeği tespit ettiklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye’nin artık bir değişimi, dönüşümü yaşamak durumunda olduğunu belirtti.
“Türkiye’nin böyle bir sisteme geçmesinden bu kadar rahatsız oluyorsanız rahatsızlığının gerekçesi ne?” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Efendim ‘denetim.’ Burada denetim yok mu? İster çift kamaralı sistemle denetle ister tek kamaralı sistemle denetle, ikisinde de ciddi manada denetlerler ve başkan oralar, yani temsilciler meclisi veya senato müsaade etmediği sürece Obama adım atamaz. Aynı şeyi gelelim Fransa’da da öyle, Rusya’ya gidelim orada da öyle. Benim buradaki arzum, gayretim hep buna yöneliktir ve sürpriz olayı da buradaki oyda olacak bir patlama ve bu konuda da eğer bu işe kendini verecek bir siyasi kadro böyle bir adımı atmaya eğer karar verirse Türkiye bundan çok kazanacaktır. İnanıyorum ki bu değişim, dönüşümü yapacak siyasi kadro da tarih boyunca unutulmayacaktır.”
“Milletimin tarafıyım ben”
Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 27,5 milyar dolar, iken şu anda 122 milyar dolara yükseldiğinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ekonomide böyle ‘kaynak benim’ demekle havaalanı yapılmaz, köprü yapılmaz, yollar yapılmaz. Göstereceksin arkadaş, kaynağın ne? Gelir tablonda ne var, gider tablonda ne olacak? Bunu ortaya koyacaksın. Sen ortaya hiç bir şey koymuyorsun ve ‘kaynak benim’ diyorsun. Ondan sonra da bir kısım da kalkıyor, ‘Yok bilmem Diyanet İşleri Başkanı’nın altındaki 320 bin liralık Mercedesmiş kaynak. Öbürü kalkıyor, ‘Yok bilmem şuradaki evler kaynak’. Öyle bu iş bu kadar basit değil. Bu milleti bu kadar hafife almamak gerekir. İşte bunları açıklamak, bunları yaşayan bir lider olarak benim görevimdi. Ben onun için şu anda meydanlarda milletime bunları anlatıyorum. Çünkü milletimin tarafıyım ben.”
“Bunları dağ yönetiyor”
Ziyaret ettiği illerde, CHP veya MHP’nin belediye başkanlarının kendisini karşıladığını, kendisinin de o belediyeleri ziyarete gittiğini anlatan Erdoğan, “Ama şu anda HDP’nin belediye başkanlarının beni karşıladığı bir il olmamıştır. Mardin’e, Diyarbakır’a gittim, gelemedi. Niye, dağdan talimat gelmiş. Bunlar kendi iradeleriyle belediyeyi yönetmiyor ki, bunları dağ yönetiyor. Terör örgütünü arkasına almış oy toplamaya çalışıyor” diye konuştu.
“Paralel Yapı hükümetle cebelleşme içinde”
Erdoğan, Paralel Yapı’yla mücadeleyle ilgili soruya şu yanıtı verdi:
“Yargıda olan bir süreç ama hassasiyetle devam ediyor. Bilinen bir şey var ki sadece KPSS değil, bütün sınavlarda buna benzer olayların olduğu çok açık ortaya çıktı. Başbakanlığım döneminde de bir ifade kullanmıştım. ‘Bunların inlerine gireceğiz’ diye. Şu anda bu işi bu yönüyle başarmış vaziyetteyiz. İnlerine girildi. Bir kısmı kaçıp yurtdışına gidiyor. Bölge imamları var, kurum imamları var. Hepsi şu anda kaçıyor”
“Biz de Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bunların takipçisiyiz” diyen Erdoğan, “Bunlar insanımızın, ülkemizin geleceğini çaldılar ve bunu acımasızca yaptılar. Ve bu süreç içinde ‘biz bunu ne kadar minimize edersek, o kadar ülkemizin, milletimizin ve insanımızın karı var’ diye düşünüyoruz. Şuanda da bu süreç hızla devam ediyor. Her an her şey olabilir. Çünkü emniyetin, yargının takipleri var. Dolayısıyla bu çıkacak neticeler de milletimizi daha da ferahlatacaktır. Buraya bir şey özellikle dikkat ediyoruz. Yeter ki buralarda hukuktan taviz vermeyin, her şeyinizi hukuk içinde sürdürün. Çünkü hukukun üstünlüğü bizim için önem arz ediyor.” şeklinde konuştu.
Erdoğan, Paralel Yapı’nın muhalefetle seçim ittifakı yaptığı iddiasına da şöyle yanıt verdi:
“O kesin. Şuanda yaptıkları açıklamalar. Bunların önde gelen isimlerinin yaptığı açıklamalar. Meydanlarla takındıkları tavırlar. Bunların hepsi çok açık, net. Hükümetle ciddi bir cebelleşme içindeler. Durumu açık net, zaten görüyoruz. Hatta şahsımla ilgili yine aynı şekilde şeyleri var. Onlar bunu yaptıkça bizim de eyvallah edecek halimiz yok. Şuanda mesela bölücü örgütle, Ermeni lobisiyle münasebetleri var. Bunlar açık bilgi olarak bizde var. Hatta belgeye dönüşenleri de var. Diyarbakır Belediyesi’yle ilgili konu artık ayyuka çıkmıştı. Belgelenmiş bir konuydu. Bunlar bu süreçte farklı bir şekilde devam ederek, oyların istikametini dahi belirlemiş durumdalar.”
“TSK’da yoktur tezinin doğru olduğuna inanmıyorum”
“Paralel Yapı”nın Türk Silahlı Kuvvetler’e sızdığı ve sayıların verildiği yönündeki söylemlere yönelik soruya da Erdoğan, “Sayıların verilmesini doğru bulmuyorum ama Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yoktur tezinin doğru olduğuna da inanmıyorum. Çünkü bunların sızmadığı yer yok. Bütün kurumlara sızdılar. Kendilerini kamufle etmesini gayet iyi biliyorlar. Dolayısıyla süre içerisinde zaten bunlar da ortaya çıkacaktır ve çıkıyor. Bu rakamları verenler neye dayanarak veriyor onu bilemiyorum ama yok ifadesini doğru bulmuyorum muhakkak vardır diyorum ama bu ne kadardır, nerededir bu ayrı konu. Onu biraz da zaman gösterecek diye düşünüyorum” yanıtını verdi.
“Mehmet Görmez Bey sadece Türkiye’nin dini lideri değildir”
Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in makam otomobiline ilişkin tartışmaların sorulması üzerine, bugün 320-330 bin liralık bir Mercedes’in lüks olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğini sorarak, söz konusu aracın Türkiye’nin Diyanet İşleri Başkanlığı makamı tarafından kullanıldığına dikkati çekti.
Diyanet İşleri Başkanlığı makamının sıradan bir makam olmadığını ifade eden Erdoğan, söz konusu aracın teslim edilecek olmasından daha önce bilgisi olması halinde iade edilmemesini söyleyeceğini anlattı.
Türkiye’nin yüzde 99’unun Müslüman olduğunu anımsatan Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı makamının da tüm Müslümanların itibar makamı olduğunu ifade etti.
“Böyle bir itibar makamına, bu saygısızlığı yapmak, bu hakareti yapmak, bir defa yenilir yutulur bir şey değil” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Mehmet Görmez Bey sadece Türkiye’nin dini lideri değildir. Adeta, İslam dünyası içerisinde bu coğrafyanın saygın bir dini lideridir. Olaya buradan bakmak lazım. Ama bunların dinle diyanetle alakası olmadığı için, böyle yaklaşıyorlar. O zaman bana düşen neydi? Ben de dedim ki ‘Şu anda Cumhurbaşkanlığı demirbaşında olan, envanterinde olan zırhlı Mercedeslerden bir tanesini tahsis edeceğim. Bunu lütfen kabul edin’ dedim ve Diyanet İşleri Başkanımıza biz envanterimizdeki zırhlı Mercedeslerden bir tanesini tahsis ettik. Verildi. Şu anda gönlüm hoştur. Çünkü o makam buna layık da onun için.”
“Vatikan’a niye bakmazlar”
Eleştirenlerin, Hristiyan dünyasına niçin bakmadığını soran Erdoğan, şunları söyledi:
“Vatikan’a niye bakmazlar. Vatikan’da dini liderin, özel uçağı var, özel araçları var, zırhlı araçları var. Niye bunları görmüyorsunuz? Niye bunları düşünmüyorsunuz? Biz sıradan bir ülke miyiz? Vatikan’da yapı bu olacak, bizim dini liderimiz tarifeli uçakla seyahat edecek. Bunlar için çok da önemli değil ama bizim için önemli. Ben geçenlerde onu da söyledim, Ahmet Bey’le (Başbakan Ahmet Davutoğlu) onu da konuşacağım. ‘Diyanet İşleri Başkanımızın yurt dışı seyahatlerinde şu anda havuzda olan uçaklarımızdan kullanmak suretiyle gitsin. Niçin tarifeli uçakla gitsin.’ Oralarda zamana oynuyorsunuz. Bunları görmemiz lazım. İnanın bu lafları atanların, bu saygısızlıkları yapanların, bırakın kendilerinin altında, çocuklarının altında lüks yarış otomobilleri var. Kendilerinin kullandıkları zaten fevkalade.”