Olay Gazetesi Bursa

BOSİAD Z Meclisi’nden Mindfulness eğitimi

BOSİAD Z Meclisi, stresle başa çıkmak için uygulanabilecek sürdürülebilir pozitif yöntemlerden biri olan ‘Mindfulness’a dikkat çekti. Z Meclisi’nin konuğu olan Mindfulness Academi Kurucusu Erhan Ali Yılmaz, “Mindfulness, yaşanılan deneyimleri değiştirmek için olaylar karşısında verilen tepkileri yönetmeyi kolaylaştırır. Tepki değişirse deneyim, deneyim değişirse de hayatınız değişir” dedi.

BOSİAD tarafından sanayici ile gençlerin birbirini daha iyi anlayıp, ortak bir iş kültürü oluşturmaları amacıyla kurulan Z Meclisi, zihinsel huzuru yakalayarak iş barışının da sağlanacağı bilinciyle ‘Mindfulness’ konusunu ele aldı.

Z Meclisi’nin Türkiye’de ve uluslararası alanda 5.000’i kurumsal yönetici olmak üzere 25.000’in üzerinde kişiyi bu kavram ile tanıştıran Mindfulness Academi Kurucusu Erhan Ali Yılmaz’ı konuk ettiği eğitimin açılışında konuşan BOSİAD Başkanı Rasim Çağan, X, Y, Z jenerasyonunun ilk defa bir arada çalıştığına dikkat çekerek, zihinsel huzurun önemine dikkat çekti. Zihnimizin bir işi yaparken başka şeyleri düşündüğüne vurgu yapan Çağan, “Hayatın yüzde 50 dışında, yüzde 50 içinde yaşıyoruz. Hayatın yüzde 50 dışında yaşadığımız zihin, bizleri mutsuz ediyor. Bütün bunların farkında olarak yaşarsak hayatı dengeleriz. Hayat her zaman problemlerle dolu olacağına göre, bunun ne kadar farkında olursak o kadar dengeli yaşarız. Bu eğitimin üç jenerasyonun bir arada olduğu zorlu çalışma hayatımızda önemli bir farkındalık yaratacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Çağan’ın ardından söz alan Eğitmen Erhan Ali Yılmaz, başta odaklanma olmak üzere pek çok soruna sebep olan stresle başa çıkmak için uygulanabilecek sürdürülebilir pozitif yöntemlerden biri olan Mindfulness tekniği hakkında bilgi vererek, ağız bakımı kadar zihin için de düzenli bir bakım gerektiğini söyledi. 30-40 yıl sonra Mindfulness gibi zihin bakımının da diş fırçalamak kadar önemli ve rutin bir hale geleceğini savunan Yılmaz, “Diş fırçalamıyor olmak ne kadar saçmaysa her gün kullandığınız zihninize de bakım yapmıyor olmak o kadar saçma ama şu an değil. 30 yıl içinde öyle olacak. Güzel haber şu; bugün hep beraber bu kavramla tanışma, bu kavramın nasıl çalışacağı, pratikleri, günlük hayatınızda nereye oturtabileceğinizi konuşup, üstüne de bu kavramı bir fiil deneyimleyeceksiniz” dedi.

Olaylar karşısında verilen farklı tepkilerin, yaşattığı farklı deneyimleri örneklerle tadımlatan Yılmaz, şunları söyledi:

“Mindfulness ile dikkatimizi çalıştırmak için yapacağımız tek şey meditasyon değil. Kafanızı otomatikten çıkaran her şey bir dikkat egzersizidir. Günlük hayatımızın ezberinde iş-güç olduğu için, hobi sahibi olmak gibi hayatımızda ezber alanı olmayan boşluklar da üretmek bu yüzden çok kıymetli. Sürekli koşturan bir insanı bir Formula 1 arabasına benzetirsek saniyelerle yarışan bu arabanın iyi bir performans göstermesi için durması, mola vermesi gerekiyor. Buna pit stop diyorlar. Kısa da olsa durup, aracın yağı ile suyuna bakıp lastiklerini değiştiriyorlar. Bu sayede de o araç 280 km ile viraj alabiliyor. Pit stop’a girmezse ne oluyor? O hızla, o virajı alamıyor. Yeterince iyi performans gösterebilmek için durmak önemli. Bize şunu öğrettiler; çok başarılı olmak için çok koşmak lazım. Evet bu öğreti doğru ama eksik. Çok başarılı olmak için Formula 1 arabası gibi yeterince sık mola vermek lazım. İşte insanın gerçek performansını ortaya koyabilmesi için de arada nefes molalarına ihtiyaç var. Ve bu nefes molaları insanı yavaşlatan şey değil, tam tersi olanı en iyi gösterebilmek için güzel pit stoplardır.”

Dikkat çekici düşüncelere insanoğlunun verdiği tepkinin o düşüncelerin peşine takılmak, üzerine yeni düşünceler koymak olduğuna dikkati çeken Eğitmen Erhan Ali Yılmaz, şöyle devam etti:

“Bu bizim alışkanlığımız, ezberimiz. Mindfulness egzersizleri ise bu alışkanlıkları kırmak üzerine yeni bir alışkanlık. Bir düşünceye yeni bir tepki verme biçimi. Bir düşünceye yeni bir tepki vermek için eski tepkiyi hatırlayalım; bir düşünce geldiğinde peşine takılmak. Yeni tepki ne; Bir düşünce geldiğinde oradan çıkmak. Tekrar edeceğimiz şey; akıntısı yüksek bir düşünceye kapıldığınızda, akıntıdan çıkmak için fark edip nefese geri döneceğiz. Düşünceden çıkarken de kendimize nazik davranacağız. Dikkatimizi çağırırken üslubumuz nazik olacak. Öğrendiğimiz şey kafamızın gitmemesi değil, giden kafayı nazikçe çağırma becerisini kazanmak. Kafa gidecek, siz çağıracaksınız. Sürece güvenin. Dikkati geliştirmek, tıpkı kas geliştirmek gibi. Mindfulnesss’ı öğrenmek dikkatin dağılmaması, kafanın endişeye, kaygıya gitmemesi değildir. Mindfulness’ı öğrenmek; sık sık giden kafanın gittiği yeri fark edip, dengeyi bulmak için alışkanlık kazanmaktır. Başımıza gelen olaylar tekrar eder. Tekrar eden şeylere karşı verdiğimiz tepkiler de devam ederse aynı deneyimi yaşarız. Hayatınızda yaşadığınız deneyimleri bir tık değiştirmek istiyorsanız, Mindfulness, olan bu durumlara verdiğimiz tepkileri yönetmeyi kolaylaştırır. Yani yaşadığımız deneyim eğer hoşumuza gitmiyorsa yeni bir tepki vermeyi deneyebiliriz. Verdiğimiz tepkiler yaşadığımız deneyimi değiştirdiğinden, yaşadığımız deneyimler de hayatımızı değiştirir. Hayat deneyimlerin toplamıysa bugünden sonra kendine nasıl bir hayat yaşatmak istiyorsun? Olan olayları değiştiremiyorsak, verdiğimiz tepkileri değiştirerek deneyimi etkileyebiliyorsak, kendimize nasıl bir deneyim yaşatmak istediğimize karar vermeliyiz. Formül şu; Verdiğiniz tepki, hayatı size ve başkalarına zorlaştırıyorsa tepkinizi değiştirin. Tepki değişirse deneyim, deneyim değişirse de hayatınızın değişeceğini hatırlayıp bugünden itibaren bu tohumu hayatınıza ekin. Bugünden itibaren umarım tepkilerimizi fark ederiz, bu farkındalık buna yarar ve verdiğiniz tepkiler zorlaştıran değil kolaylaştıran, yıkıcı değil yapıcı, kaba değil nazik olur ve bu tohum hayatınızda kocaman bir çınar ağacı olur. Siz ve sevdikleriniz de onun gölgesinde huzurlu ve rahat bir hayat yaşarsınız.”

Erhan Ali Yılmaz kimdir?

Erhan Ali Yılmaz, 2004 yılından bu yana Miami, Riga, Kiev, İstanbul ve Stockholm gibi şehirlerde McCann ve DDB gibi dünyanın en iyi reklam ajanslarında creative director olarak çalıştı. Bu süre zarfında bir yandan Diesel, Starbucks, Nokia, Vodafone, Audi ve Nivea gibi markalarla global projelerde yer aldı, diğer yandan da uluslararası pek çok üniversite ve konferansa eğitimci ve keynote speaker olarak katıldı. 2011 yılında nörobilime olan merakı onu Mindfulness kavramıyla tanıştırdı. Bu tanışmanın ardından uygulamaya başladığı Mindfulness tekniklerinin zihinsel ve bedensel performansındaki dramatik etkileri bu konuya tüm dikkatini yöneltmesini sağladı. Takip eden aylarda Mindfulness tekniğinin insan hayatındaki kullanım alanlarının zenginliği ve kolektif bilince yapabileceği pozitif etkilerinin sıradışı potansiyeli onu çok heyecanlandırdı. Sonrasında Mindfulness tekniğini her yaştan insanla buluşturup, onların zihinlerini daha sağlıklı ve verimli kullanabilmesine yardım edebilmek hayattaki amacı ve tutkusu halini aldı. Bu amaçla 2015 yılında Mindfulness Academi‘yi kuran Erhan 2016 yılından bugüne Türkiye’de ve uluslararası alanda 5000’i kurumsal yönetici olmak üzere 25.000 üzerinde kişiyi Mindfulness kavramı ile tanıştırdı. Erhan Ali Yılmaz bugün Mindfulness Academy’de ve Studio Canlı uygulamasında eğitim programlarını tasarlıyor. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışında Mindfulness temalı seminerler vermeye devam ediyor.