Birbirlerine olan sevgi ve saygılarıyla çevrelerine hep örnek olan Yılmaz çifti, 70 yıl önce hayatlarını birleştirdi. Şehir merkezine 16 kilometre uzaklıktaki yaylada bir ömür geçiren Yılmaz çifti, zorlu yaşam şartlarına rağmen birbirlerine hep destek oldu.
Maddi imkansızlıkları ve zorlukları sevgileriyle aşan çift, hastalıkta ve sağlıkta birbirlerini yalnız bırakmadı. Evliliklerini 11 çocukla taçlandıran ve 30 torunları olan çiftin, sadakatle bağlı elleri 26 dakikayla gelen yaşlılığa bağlı ölümle ayrıldı.
Köylerinde sevgi ve sadakatin simgesi haline gelen, yeni evlenen gençlere örnek gösterilen Yılmaz çiftinden Raziye niye Moryer Yaylası’ndaki evinde dün 07.30’da, Abdurrahman dede ise 07.56’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Hem annelerini hem de babalarını 26 dakika arayla kaybeden Yılmaz’ın çocukları ve yakınları büyük üzüntü yaşadı.
Çiftin yan yana konulan tabutlarının yer aldığı cenaze namazına katılan köylüler, “Birbirlerini bu dünyada yalnız bırakmak istemediler. Kaderleri birlikte yazılmış.” dedi.
Mahalle mezarlığında dün, kılınan namazın ardından çiftin cenazeleri yan yana toprağa verildi.
“Duaları kabul oldu”
Yılmaz çiftinin oğlu Turan Yılmaz (55), önce annesini sonra ise babasını kaybetmenin üzüntüsünü ve şaşkınlığını yaşadıklarını söyledi.
Anne ve babasının köy şartlarında 11 çocuk yetiştirdiğini, evlendirdiğini aktaran Yılmaz, “Birbirlerini çok severlerdi. Babam anneme her zaman, ‘Biz birlikte öleceğiz. İnşallah ikimiz bir ölürüz.’ derdi. Annem de gülerek tasdik ederdi. Demek ki içlerine doğmuş. Dilekleri kabul oldu.” dedi.
Yılmaz çiftinin gelini Nursel Yılmaz, anne ve babasının yaşlılıkta bile birbirlerini hep koruduklarını belirterek, “Babama yemek yedirirken, ‘Annem de yiyor mu?’ diye bakardı. Kendinden çok onu düşünürdü. Anne ve babamızın birlikteliklerini kendimize örnek alacağız. Birbirlerini çok severlerdi. İkisi de aynı anda ölmek istiyorlardı. Duaları kabul oldu. Biz de çocukları olarak onlara elimizden geldiğince iyi bakmaya çalıştık.” diye konuştu.