Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Türk Kızılayı Madalya Programı ve İftar Gecesi”nde yaptığı konuşmada, Kızılay’a, altın madalya ile ödüllendirilen hayırseverlere ve bağışçılara şükranlarını sunduğunu belirterek, 1868 yılından beri Kızılay çatısı altında hizmet veren, bu uğurda hayatını kaybedenlere rahmet dileğinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son günlerde yine Türkiye ile ilgili hiçbir ilgisi, alakası olmadığı belgeleriyle ispatlanmış olan hadiseleri aynı amaçla çarpıtıyorlar. Bir yandan Esed rejimi, bir yandan bölücü örgüt sözcüleri, bir yandan da ülkemizdeki bir siyasi partinin sözcüleri aynı ağızla konuşuyor. Amacın dünya kamuoyuna yönelik bir algı operasyonu olduğu çok açık. Bu tür ithamlarla Türkiye’yi yanı başında olup biten olayların dışında kalmaya zorlayarak bölgenin demografisini değiştirme operasyonunu tamamlamak istiyorlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin ismini herhangi bir terör örgütüyle yan yana zikreden, bu ülkeye ve bu millete en büyük iftirayı atıyor. Türkiye, Suriye’deki özgürlük mücadelesine elbette destek veriyor. Irak’ta haklarını savunan insanlara elbette iyi niyetle yaklaşıyor. Ama Türkiye, bu işleri yaparken asla terör örgütleriyle yan yana gelmiyor. Ne devlet terörü estiren Esed rejimiyle ne de diğer oradaki terör örgütleriyle Türkiye’yi kimse yan yana gösteremez” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teröre asıl destek, bir yandan iki milyon insanın yükünü omuzlarımıza bırakırken, diğer yandan da ‘Sınırlarınızı iyi kontrol edemiyorsunuz’ tafrası yapmaktır. Kendi ülkelerinden terörist çıkışını engelleyemeyenlerin bu sorunu bizim kendi sınırlarımızda çözmemizi beklemesi samimi bir yaklaşım değildir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hem bölücü örgütün hem de uluslararası güçlerin bölgede yaşanan insani dramı Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için bir fırsata dönüştürme gayretlerini şiddetle kınıyorum. Mazlumun ahı alınarak, etnik dengelerle oynanarak, Türkiye dışarıda bırakılarak bölgede sürdürülebilir bir güven ve refah düzeni kurulması mümkün değildir. Açık söylüyorum, böyle bir durumda o bölgede herhangi bir ticari faaliyetin yürütülebilmesi söz konusu olamaz. Biz, bölgedeki demografinin değiştirilmesine göz yummayacağız” dedi.