Başbakan Binali Yıldırım, Diyarbakır Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi’nde, ”Doğu ve Güneydoğu Yatırım-Destek Hamlesi” programında konuşma yaptı.
Başbakan Binali Yıldırım, “Barışı zehirleyen, kardeş kanı dökmek isteyenler bizi memleket sevdamızdan vazgeçiremez. Sonsuza kadar birbirimizin, vatandaşlarımızın hukukunu korumaya devam edeceğiz. Sonsuza kadar kardeşliğimize sahip çıkacağız. Her türlü ayrımcılık, her türlü ırkçılık asla bizim gündemimizde olmayacaktır. Biz 79 milyon vatandaşımızla biriz, beraberiz, birlikte Türkiyeyiz. Bu bütünlüğe zarar vermek isteyenler hiçbir zaman amacına ulaşamayacaktır.” dedi.
“Bütün terör örgütlerini yok edeceğiz”
Ülkeyi bölmek isteyenlerin asla çözümün bir parçası olamayacağını ifade eden Yıldırım, “Bütün terör örgütlerini yok edeceğiz. Terör örgütünü milletimizle aramızdan süpürüp atacağız. Bu ülkeyi bölmek isteyenler, vatanımızın bütünlüğünü parçalamak isteyenler asla çözümün bir parçası değildir, olamazlar. Çözüm milletin ta kendisidir. Çözüm vatandaştır.” şeklinde konuştu.
“Terör örgütüyle çözüm olmaz”
Terör örgütüne yönelik operasyonların devam edeceğini belirten Yıldırım, “Büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bu tehlike, ülkenin birliğinin beraberliğinin bozulması, Türkiye’nin bölünme gayretleridir. Asla ve asla buna pabuç bırakmayacağız. Operasyonlar, Türkiye’nin her karış toprağında 79 milyon vatan evladının her birinin gece gündüz, yaz kış gideceği, seyahat edeceği güvenlik şartları oluşuncaya kadar devam edecek. Çözüm mözüm yok. Çözüm millette, terör örgütüyle çözüm olmaz.” diye konuştu.
“Türkiye’nin orada işi var”
“Kendimiz için ne istiyorsak, komşumuz için de aynısını istiyoruz.” diyen Yıldırım, Fırat Kalkanı harekatının Türkiye’nin güvenliği için olduğu kadar Suriye’nin güvenliği ve toprak bütünlüğü için de önemli olduğunu dile getirdi.
Yıldırım, “Türkiye’nin orada ne işi var?” gibi sözler duyduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin orada işi var. Çünkü Türkiye’nin Suriye ile 911 kilometre hududu var. Asıl, binlerce kilometreden, uzaktan gelenlerin Suriye’de ne işi var? Bize bu soruyu soranlar önce dönsün kendi durumlarına baksınlar. Siz, DAEŞ unsurları, PYD unsurları, YPG unsurları bir olacaksınız, topraklarımıza füze atacaksınız, Antep’e geleceksiniz, 29’u çocuk 54 vatandaşımızı katledeceksiniz, biz de böyle tepki vermeyeceğiz, size bakacağız öyle mi? Fırat Kalkanı ile oradayız. Çünkü sınırlarımızı korumak, vatandaşlarımızın can ve mal emniyetini sağlamak, Suriye’nin toprak bütünlüğüne sahip çıkmak için oradayız. Ne zaman DAEŞ terör örgütü, PKK uzantısı YPG, PYD terör örgütü ülkemize zarar vermeyecek hale gelirse o zaman tekrar geri döneriz. Aksi halde ülkemizin güvenliğini korumak, vatandaşımızın can ve mal emniyetini sağlamak bizim en önemli işlerimizden bir tanesi. Bunun için gereken her türlü çalışmayı yapacağız. Uluslararası terör tacirlerine hizmet edecek bir projeye, Suriye’nin kuzeyinde yapay bir devlet kurulmasına asla ve asla geçit verilmeyecek. Herkes bilsin ki komşumuz, kardeşimiz Suriye’deki Araplarla, Kürtlerle, Türkmenlerle, Süryanilerle, Şiilerle, Sünnilerle kardeşiz, hiçbir sorunumuz yok. Bizim Suriye’de verdiğimiz mücadele terörle, terörizmle ve teröristlerle olan mücadeledir.”
“Terör örgütüne destek verenler yaptıklarının bedelini ödeyecekler”
Yıldırım konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Terörle mücadele devam ederken herkesi davet ettiğimiz zemin, hukuk zeminidir. Vatandaşa belediye hizmeti vermek üzere seçilen herkes hukuka uymak zorundadır. Halkın iradesini, devletin imkanlarını terör örgütlerine tahvil edenler mutlaka karşılığını görecekler. Burada, hukuka uygun görev yapan, terör örgütleriyle iş birliğine girmeyen belediye başkanlarının, meclis üyelerinin, yerel yöneticilerin endişe etmesine hiç gerek yoktur. Onlarla ilgili hiçbir işlem yapılmayacaktır. Ama bütün imkanları, bulunduğu şehre altyapı hizmeti yapsın, üst yapı hizmeti yapsın diye gönderilen paraları terör örgütüne aktaran, terör örgütüne lojistik destek verenler bu yaptıklarının hesabını verecek, yağma yok.”
“Bu milletin çocuklarını size yedirmeyeceğiz”
Başbakan Yıldırım, “2015 yılına göre dağa çıkarttıkları genç sayısında 10 kat azalma oldu, 10 kat. 4 binden 400’e. Sıfıra inecek sıfıra. Şimdi onun telaşını yaşıyorlar. ‘Ölüme sürecek genç bulamıyoruz, ne duruyorsunuz orada’ diye birbirleriyle kavga ediyorlar. Daha çok kavga edeceksiniz. Bu milletin çocuklarını size yedirmeyeceğiz, zehirletmeyeceğiz.” dedi.
“15 Temmuz’da yaptığınızı yapmaya devam edin”
Vatanı gençlere emanet edecekleri için gençlerin ömürlerinin baharında tükenmesine asla izin vermeyeceklerini dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“15 Temmuz’da yaptığınızı yapmaya devam edin, bayrağınızı alın gururla sallamaya devam edin. Hiç kimse bir şey yapamaz. Bu alçakların bu millete yaptıkları bütün oyunları, tezgahları 15 Temmuz’da gördük. FETÖ’sü de BTÖ’sü (bölücü terör örgütü) de aynı karargahtan emir alıyor, vardiyeli çalışıyorlar. 15 Temmuz’a kadar FETÖ’cüler vardiyadaydı, onların canına okuduk, şimdi BTÖ’cüler vardiyada ama onların da sonu yakın. Diyarbakır’dan söylüyorum, onların sonu da yakın. Yeter ki birliğimizi beraberliğimizi muhkem tutalım.”
“Bölgesel kalkınma farklarını asgariye düşürmek için buradayız”
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun yüzünü güldürmek, kardeşliği perçinlemek, göz göze gelmek ve kucaklaşmak için Diyarbakır’a geldiğine işaret eden Yıldırım, “Türkiye’nin eşit vatandaşları olarak ülkemizin kaynaklarını adaletle, hakkaniyetle paylaşmak için buradayız. Bölgesel kalkınma farklarını asgariye düşürmek için buradayız. Yeniden şaha kalkmak için buradayız. Bir ve beraberiz. Yatırım için üretim için, iş ve emek için buradayız. Adalet ve barış için, refah ve huzur için demokrasi ve hukuk için buradayız.” dedi.
Yakın zamana kadar devletle vatandaşlar arasında kendini gizleyen bir şebeke olduğuna dikkati çeken Başbakan Binali Yıldırım, “Hem devlete, hem millete pusu kuran karanlık bir el vardı. 15 Temmuz gecesi bu karanlık el, sizlerin eliyle sizin dirayetinizle kırıldı. 15 Temmuz’da Diyarbakır’ın demokrasiden yana verdiği destek için milletim adına, ülkem adına sizlere teşekkür ediyorum. Ay yıldızlı bayrağını alan meydanlara indi. Diyarbakır tercihini Türkiye’nin geleceğinden yana yaptı. Teröre değil kardeşliğe selam durdu.” değerlendirmesini yaptı.
“Eli kanlı terör örgütlerine verdiğiniz cevap için size çok teşekkür ediyorum”
15 Temmuz’u yeni bir kurtuluş savaşı, yeni bir istikbal mücadelesi olarak gördüğünü vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
“O gün hep birlikte omuz omuza durduk, o gün sizler Türkiye’nin onurunu, şerefini alçak FETÖ’ye çiğnetmediniz. O gün Türkiye’ye sahip çıktınız. O gün bayrağa, devlete, demokrasiye sahip çıktınız. O gün istikbalimize sahip çıktınız. 15 Temmuz’da, Türkiye’nin, ay yıldızlı bayrağın, vatan bütünlüğünden yana çok güçlü bir irade ortaya koydunuz. Diyarbakır’ın, Ankara’nın yanında olduğunu, İstanbul’un yanında olduğunu o gece bütün cihana gösterdiniz. Ay yıldızlı bayrağımıza, sizin seçtiğiniz Cumhurbaşkanına, Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıktınız. Eli kanlı terör örgütlerine verdiğiniz cevap için size çok teşekkür ediyorum. 15 Temmuz’da siz sadece FETÖ’ye değil çukur siyasetine karşı çıktınız. 15 Temmuz’da siz sadece beynini Pensilvanya’daki terör elebaşısına teslim edenlere değil, beynini Kandil’deki terör baronlarına teslim edenlere de karşı çıktınız. Demokrasi nöbetlerinde FETÖ’yü lanetlediğiniz gibi bölücü terör örgütlerini de lanetlediniz. Sizleri gönülden kutluyorum.”
23 ile müjde
Doğu ve Güneydoğu’da kapsamlı bir yatırım-destek hamlesi başlattıklarını dile getiren Yıldırım, bu bölgelerde yaşayan bütün vatandaşlara, 23 ile yatırım yapmak isteyen iş adamlarına, esnafa, çiftçiye, gençlere ve kadınlara önemli haberler vereceklerini söyledi.
Yıldırım, başlatılan bu programın içerisinde teşvikler, destekler ve hibe yatırımlarının olduğunu belirterek, “Doğu ve Güneydoğu illerimizde yatırımlar için cazibe merkezleri haline getirecek dev adımlar atıyoruz. Öncelikle terörden zarar gören 7 merkez için 10 milyarlık toplam tutar olan yatırım yapıyoruz.” diye konuştu.
Hendek ve çukur siyasetinde, vatandaşı devletine karşı isyana, direnişe çağıran kanlı PKK terör örgütünün çağrısına kulak vermeyip, devletinin ve milletinin yanında yer alan bütün vatandaşları gönülden kutladığını ifade eden Yıldırım, yapılan her işin planlara, projelere uygun olarak yapılacağını vurguladı.
Zarar gören ilçeler yenilenecek
Yıldırım, 2017’nin sonunda evi ya da iş yeri zarar gören her vatandaşın mağduriyetinin tamamen biteceğinin altını çizerek, bir ay sonra Cizre’de aynı şekilde 2 bin 500 konut inşaatının yükseleceğini söyledi.
İki ay içerisinde Yüksekova’da bin 500 konutun inşaatına başlanacağını belirten Yıldırım, “Ticaretin kalbi Gazi ve Melik Ahmet caddelerindeki bütün dükkanlar ahşap-taş mimariyle yenilenecek. Sur içinde yıkılan yerlerden başlayarak bütün evleri tarihi dokusuna uygun olarak yeniden yapacağız. Hz. Süleyman Camisi’nin etrafını yenileyeceğiz. Dünyaca ünlü hattat Hamidi Hamidi adına bir sanat müzesi yapacağız. Celal Güzelses adına bir müzik evi yapacağız. Bu 7 merkeze gençlik ve kadın merkezleri yapacağız.” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, terörden zarar gören şehirleri ve ilçeleri tamamen yenileneceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Sur, Şırnak il merkezi, Silopi, İdil, Cizre, Hakkari Yüksekova’yı, Mardin Nusaybin’i, yollarla, alt yapıyla, hastanelerle, okullarla, parklarla, ibadethanelerle ve sosyal tesislerle tekrar ayağa kaldıracağız. Sur ilçesinde 7 bin, Şırnak’ta 10 bin 126, Hakkari’de, Yüksekova’da 10 bin 750, Mardin Nusaybin’de 8 bin yeni konut yapıyoruz. Toplam 36 bin yeni konut yapacağız, vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Ancak evlerinden barklarından olan vatandaşlarımız, konutları bitinceye kadar kirada olacaklar, kiralarını da biz ödeyeceğiz. Böylece mağdur olmanın önüne geçmiş olacağız. Bu şehirlerimizin, ilçelerimizin imarı için Diyarbakır’a ilk etapta 1,9 milyar lira yaklaşık 2 katrilyon, Şırnak’a 3,5 milyar lira, Hakkari’ye 2,5 milyar lira, Mardin’e 1,8 milyar lira kaynak ayırdık. Bu illerimizden imarı için yeniden alt yapısıyla üst yapısıyla yenilenmesi için toplam 10 katrilyon lira para harcayacağız. Hayırlı uğurlu olsun.”