Olay Gazetesi Bursa

Berlin’le yeni kriz

Alman yetkililerin İncirlik Üssü'ne girişini engelleyen Türkiye, Berlin ile yeni bir krizin eşiğinde. Ankara'yı provokasyonla suçlayan Almanların gündeminde 'misilleme' var.

Adana İncirlik’teki NATO üssüne gelecek ay resmi ziyaret planlayan Almanya Federal Savunma Bakanlığı Müsteşarı Ralf Brauksiepe ve bir grup Alman milletvekiline Türkiye’nin izin vermemesinin yankıları sürüyor.

 

Ankara’da Malta Dışişleri Bakanı George Vella ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuya değinen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Siyasetçilerin İncirlik’e ziyaretini uygun görmüyoruz” dedi. Türkiye’nin IŞİD ile mücadele etmek için İncirlik Üssü’nde asker bulundurmak ve uçaklarını getirmek isteyen koalisyon üyesi ülkelere her türlü teknik desteği verdiğini anımsatan Bakan Çavuşoğlu; bu çerçevede Almanya, ABD, İngiltere, Katar, Suudi Arabistan unsurlarının İncirlik’te konuşlandığını vurguladı. Çavuşoğlu, “Bu üsse gelmek isteyen askeri teknik heyetlerin hepsi gelebiliyor fakat şu aşamada askeri olmayan heyetlerin ve özellikle de siyasilerin İncirlik’e girişi uygun görülmemektedir. Olayın özü budur” ifadesini kullandı.

“EMRENİ TASARISINA MİSİLLEME…”

Alman Federal Meclisi’nin 1915 Olayları’nı ‘Ermeni soykırımı’ olarak kabul etmesinin ardından gerilen Türkiye-Almanya ilişkilerinde son olarak ortaya çıkan “milletvekili” krizi, Almanya cephesinde de yankı uyandırdı. Önceki gün konuyla ilgili Federal Meclis Savunma Komisyonu üyelerine bilgi veren Korgenaral Dieter Warnecke, Türkiye’nin tutumunun Federal Meclis’in aldığı soykırım kararıyla ilgili olduğunu savundu. Türkiye’nin ziyaret yasağı, milletvekilleriyle birlikte, Federal Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’e vekaleten İncirlik Üssünü ziyaret edecek Savunma Bakanlığı Müsteşarı Ralf Brauksiepe’ni de kapsıyor.

 

ALMANYA TEPKİLİ

Türkiye’nin milletvekillerinin resmi ziyaret talebine izin vermemesi Almanya Federal Savunma Bakanlığı’nın da tepkisini çekti. Bakanlık sözcüsü, NATO partneri bir ülkenin aldığı tutumun doğru olmadığını belirtirken, “Ziyaret yasağı ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için çaba harcanıyor” dedi.

“PROVOKASYON…”

Hırıstiyan Sosyal Birlik Partisi’nin (CSU) Federal Meclis Dış ve Güvenlik Politikaları Sözcüsü Florian Hahn ise, Ankara’nın tavrını eleştirerek, “Bu her türlü siyasi mantıktan uzak, NATO müttefiği bir ülkeye karşı sorumsuzca davranıştır” diye konuştu. Türkiye’nin tavrını “hesaplanmış provokasyon” olarak tanımlayan Hahn, bunun Almanya’nın güvenlik politikalarını etkilediğini söyledi. Hahn, “Tornado keşif uçaklarını konuşlandırabilmek için Ürdün’deki Amman hava üssü olmak üzere alternatif yer arayışına girmeliyiz” ifadelerini kullandı. 

“UYGUN BİR KARŞILIK VERİLMELİ”

Eski Savunma Bakanı Franz Josef Jung da Türkiye’ye tepkili. Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) mensubu Jung, “Türkiye’ye tarafımızca uygun bir karşılık verilmelidir” dedi. Yeşiller Partisi’nin savunma politikaları uzmanı Tobias Lindner ise Alman hükümetini İncirlik’te askeri üs kurma planından vazgeçmeye çağırdı. 

‘GAZZE ABLUKASI KALKSIN’ ŞARTINDAN VAZGEÇİLDİ Mİ?

İsrail’le ilişkilerin normalleşmesi için yapılan müzakerelerde Türkiye’nin “Gazze ablukasının kaldırılması” ısrarından vazgeçtiği iddialarını yalanlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “Türkiye’nin toplamda 3 şattan biri olan Gazze’ye yönelik ambargoların ve blokajların kalkması şartından vazgeçtiğini söylemek, milletin aklıyla alay etmek demektir. Türkiye bunlardan vazgeçseydi bugüne kadar zaten normalleşme sağlanırdı. Bu şartımızdan da kesinlikle vazgeçmeyiz. Ne Hamas’ı müzakere konusu yaparız, ne de Gazze’ye yönelik ambargoların kalkmasından vazgeçeriz” diye konuştu.

“REFERANDUM TEHDİT DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “AB müzakerelerini referanduma götürme” açıklamasını değerlendiren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Bu bir tehdit değil. Bundan sonra nasıl devam edeceğimizi de halkımıza gayet sorabiliriz. Bu, Türkiye’nin hayati kararlar alırken halkına başvurmasıdır. Terörle ilgili kanunlarda değişiklik yapamayız. Bunu açıkça söyledik. Halkımızda AB’nin sözünde durmaması nedeniyle bir güven bunalımı var. Bu kadar Türkiye karşıtlığının olduğu bir yerde bizim daha fazla adım atmamızı ya da gözden geçirmemizi istiyorlar.”