AYKUT GÜNGÖR
Yunanistan’da ekonomik kriz yaşamı her geçen gün zorlaştırırken, ülkenin en az gelişmiş bölgelerinden olan Batı Trakya’da yaşayan 120 bin Türk asıllı Yunan vatandaşı, büyük zorluklara göğüs germek zorunda kalıyor. Yıllardır Atina’nın uyguladığı asimilasyon politikaları ve ayrımcılık nedeniyle devam eden göç, ekonomik krizle birlikte daha da hızlanmış durumda. Adres ise çoğunlukla Avrupa’nın insan sağlığını tehdit eden işlerin yoğun olduğu bölgeleri. Batı Trakya Türk Azınlığı’na kamuda bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda kontenjan ayrılması nedeniyle, halkın yüzde 80’i çiftçilik yapıyor. Ancak son dönemde bu alanda da teşviklerin yavaş yavaş azalması ve ülkeyi sarsan kriz, soydaşları iyice zorda bırakmış görülüyor.
ÇARK 400 EURO EMEKLİ MAAŞI İLE DÖNÜYOR
Türklerin bir bölümünün çalıştığı fabrikaların bir bir kapanması ve inşaat sektörünün durma gelmesi aile bütçelerini sarsıyor. Satış olmayınca Türk esnaf da kepenk kapatma noktasına gelmiş. Dükkanının kapısına kilit vuran esnaf sayısı oldukça fazla. Şu anda bölgedeki birçok ailenin ayakta kalmasını 400 Euro civarındaki tarım emeklisi maaşı karşılıyor. Emekli aylığı olmayan aileler ise ne yapacağını şaşırmış durumda…
YÜZDE 80 EKMEĞİNİ TOPRAKTAN ÇIKARIYOR
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde rekor oyla İskeçe ve Gümülcine’de birinci parti konumuna getirdiği Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi’nin genç Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş da, krizin açtığı yaralara dikkat çekiyor. Uygulanan sistemli baskı ve inkar politikaları nedeni ile Türk toplumunun yıllardır kriz ortamında yaşadığını dile getiren Ali Çavuş, Türk toplumunun yüzde 80’nin yaşamını tarımsal faaliyet ile sürdürdüğüne işaret ediyor.
OKUL MASRAFLARINI KARŞILAMAKTA ZORLANIYORLAR
Batı Trakya Türkleri’nin büyük bölümünü köylerde yaşadığını, bu nedenle kendi ürettiği ürünlerle sofrasını kurabildiğini anlatan Ali Çavuş, büyük şehirlerde yaşayanlara göre bu anlamda daha avantajlı olduklarını belirtiyor. Yaşamsal ihtiyaçlarda sorun az gibi görünse de birçok Türk ailenin çocuğunu okutacak, evlendirecek parayı bulamadığını anlatan Mustafa Ali Çavuş, üniversite mezunu gençlerin sayısının her geçen yıl arttığını ancak yüksek eğitim almış gençlerin Yunanistan’da iş bulamadığı için göç etmek zorunda kaldığını vurguluyor.
Batı Trakya Türk Azınlığı’nı Atina’da temsil eden Syriza Milletvekili Mustafa Mustafa ise, azınlığa bu zor gürleri aşabilmek için ‘dayanışma ve sabır’ çağrısı yapıyor.
UMUDUMUZ YOK
Yunanistan’da hükümetlerin değiştiğini ancak Batı Trakya Politikası’nın asla değişmediğini ifade eden Gümülcine sakinleri de, Türklerin büyük çoğunluğunun Syriza partisine oy verdiğini, ancak sorunların çözülmesi yolunda pek umutlarının olmadığını kaydediyor. Yunanistan’ın 1923 yılında imzalanan Lozan Barış Anlaşması’nın yükümlülüklerini bile yerine getirmediğini anlatan halk, kent merkezinde Türklerin yaşadığı mahalleleri gezdiğinizde bunun en iyi şekilde görüleceğini vurguluyor. Türk azınlık sakinleri, vatandaşlık haklarındaki ilerlemeye rağmen, azınlık haklarının bir türlü verilmediğine vurgu yayıyor. Etnik kimlik inkarı, azınlığın seçtiği müftünün tanınmaması, eğitimdeki büyük sorunlar bunlardan sadece bazıları olarak sıralanıyor.
TÜRK MAHALLELERİ HEMEN ANLAŞILIYOR
Türk mahallelerinin zamanın 60 yıl gerisinde kaldığını anlatan Gümülcineliler, Yunanistan’ın yıllarca evlerinin çatılarını bile aktarmaya izin vermediğine dikkat çekiyor. Gümülcine sokaklarında gezerken Türklerin yaşadığı mahalleleri bölgeyi hiç bilmeyen biri hemen anlıyor. Çünkü kamunun ve diğer iş alanlarının kaymağını yiyen Yunanların evleri ile Türklerin evlerini ayırmak hiç de zor olmuyor. Baskı politikalarının son yıllarda azaldığını ifade eden Türkler, Yunanistan’ın Yunanlılar kadar kendilerinin de ülkeleri olduğunu, barış içerisinde eşit haklarla yaşamak istediklerini ifade ediyorlar. Batı Trakya’da yaşayan Türklerin 2. Dünya Savaşı yıllarında Nazi işgali sırasında Yunanlılarla birlikte savaştıklarına işareti ediyorlar. Bugüne kadar vatandaşlık sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiklerini ve dünyanın en uysal azınlığı olduklarını altını çizen Türkler, Atina’dan vatandaşlık hakları ve Lozan’dan kaynaklanan hakları dışında bir şey istemediklerini ısrarla söylüyorlar.
MURSİ KADAR DEĞERİMİZ YOK MU?
Gümülcine’de çarşı içerisinde bir çok Türk esnaf faaliyet gösteriyor. Bir çok Yunanlı esnaf ise yanında Türk çalıştırarak Türklere de hizmet veriyor. Kriz nedeni ile fiyatları en alt seviyeye indirdiğini anlatan Türk berber, saç sakal traşını 1 Euro’ya düşürdüğünü aksi durumda dükkanın kirasını ödeyemeyeceğini anlatıyor. Türkiye’nin Yunanistan’a ve Batı Trakya’da yaşayan Türklere destek olmasını isteyen Türk Berber, ‘’ Mursi kadar bizim değerimiz yok mu biz de Müslümanız, üstelik aynı soydan geliyoruz” diyerek anavatanına sitem ediyor.
YUNANLAR TÜRKLERE TÜRK DEMİYOR
Yunanistan’ın Batı Trakya’da yaşayan Türklere ‘Müslüman Azınlık’ olarak isimlendirildiğini belirten Batı Trakyalı Türkler, Gümülcine Türk Gençler Birliği’nin tabelasının söküldüğünü ve bunun demokrasinin beşiği olan Yunanistan’ın en büyük ayıplarından birisi olduğunu vurguluyorlar.
Türkçe bilen Yunan sayısı hiç de az değil ama konuşmuyorlar. Bazıları Türkiye’den göç etmiş, bazıları Batı Trakya’da Türklerle iç içe yaşamış, bazıları ise özel ders alarak öğrenmiş. 47 yıl önce Gümülcine kent merkezine köfteci dükkanı açan Yanni, salaş ancak kentin en iyi işleyen dükkanının sahibi. Müşterilerinin büyük çoğunluğu Türk. Köfteleri için kullandığı eti Türk besicilerden aldığını anlatan Yanni, oldukça iyi Türkçe konuşuyor. Rakip işyerleri ve bazı art niyetli kişilerin domuz etinden köfte yaptığı iddiası kendisini bir hayli üzdüğünü dile getiriyor.
ÇAPA TIP FAKÜLTESİ MEZUNU YUNAN DOKTOR
Batı Trakyalılar, “Devleti kötü yönettiler, parayı onlar yedi eziyetini biz çekiyoruz. Halk tamamen tüketmeye yönelik bir yaşam sürüyor. Kimse üretmek için çaba harcamıyor. Kriz için alınan kemer sıkma politikası üretim olmadıkça işe yaramayacaktır’ şeklinde tepkilerini ifade ediyor.
Osmangazi Belediyesi 5 bin kişiye Kozlukebir Köyü’nde iftar verirken, yemekleri köy sakini kadınlar pişirdi. Servisi ise köyün gençleri yaptı.