AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen İl Başkanlığı Genişletilmiş Danışma Meclisi’nde konuştu.
Başbakan Yıldırım, Diyarbakır’daki terör saldırısına değinerek, “Diyarbakır’da bir zırhlı aracımıza roketatarla saldıran 3 hainden birisi etkisiz hale getirildi, ikisi de sağlam olarak ele geçirildi. Güvenlik güçlerimizi tebrik ediyoruz. Bu eylemi yapanlar daha önce Diyarbakır’da 8 ayrı eylemi gerçekleştiren hainlerdir. Türkiye’de ister FETÖ’cü ister bölücü terör örgütleri, hainler şunu bilmelidir ki bu milletin gücü sizin bu eylemleriniz yanında asla ve asla azalmayacak, artmaya devam edecek.” dedi.
“Dün millet olarak Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümünü, 93. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla, heyecanla kutladık. Bugün Cumhuriyetimizin gelecekte de istikbalimizin sembolü olarak, bu gururu her zaman yaşatacağız.” ifadelerini kullanan Yıldırım, “Ecdadımızdan, atamızdan aldığımız bu emaneti canımız pahasına korumayı her birimiz için şerefli bir görev sayıyoruz. Cumhuriyeti sadece korumakla yetinmeyeceğiz, aynı zamanda Türkiye’yi daha da büyütmek, güçlendirmek için canla, başla çalışacağız. İnşallah 2023’e geldiğimizde Cumhuriyetin 100. yılında, 100. kuruluş yıl dönümümüzü daha heyecanlı, çok daha farklı şekilde gerçekleştireceğiz.” şeklinde konuştu.
“Vatanına ihanet edenler değil meydanlarda demokrasi nöbeti tutanlar kazandı”
Başbakan Yıldırım, “Vatanına ihanet edenler değil meydanlarda demokrasi nöbeti tutanlar kazandı. Milletin tanklarını, milletin üzerine sürenler değil tankların önünde duran, tankların üzerine çıkan kahramanlar kazandı. Aklını kiraya veren teröristler değil, hainler değil her biri birbirinden yiğit şehitler kazandı, gaziler kazandı. Allah bu büyük milleti birlik ve beraberlikten ayırmasın. Allah bu büyük millete düşmanlık edenlere asla fırsat vermesin.” dedi.
“Hiç kimse bir kez daha devlet içinde devlet olmaya cesaret edemeyecek”
“Bu acı tecrübeden (15 Temmuz) çok şey öğrendik, çok önemli dersler çıkardık. Gereken her adımı da kararlılıkla atarak, bir daha bu türden alçakça kalkışmaların yaşanmaması için gereken her türlü tedbiri aldık, almaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullanan Yıldırım, şöyle konuştu:
“Hiç kimse bir kez daha devlet içinde devlet olmaya milletin silahıyla millete tuzak kurmaya cesaret edemeyecek. Hiç kimse bir daha millet iradesine ipotek koymayı aklından dahi geçirmeyecek. Sınırlarımızın içinde veya dışında bu güzel ülkeye, Türkiye’ye, bu necip millete kasteden her hain yapının evelallah üstesinden gelmeye muktediriz. Türkiye’yi FETÖ’den de BTÖ’den de DEAŞ’tan da onun siyasi uzantılarından da kurtaracağız Allah’ın izniyle.”
“Cuntacılar, contayı 15 Temmuz’da yaktı”
Başbakan Yıldırım, halkın gücünün tankın gücünü 15 Temmuz’da yendiğini belirterek, “Cuntacılar, contayı 15 Temmuz’da yaktılar. Kendilerini de yaktılar. Ama memleketin yiğit evlatları o gece canını ortaya koyarak demokrasiyi de yaşattılar, Türkiye’nin geleceğini de asla ve asla bu alçaklara teslim etmediler. Gençler, o günün kahramanları sizlersiniz.” şeklinde konuştu.
“15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımız da biz de geçmiş dönemlerde olduğu gibi şapkamızı, ceketimizi alıp kaybolmadık, toz olmadık.” diyen Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tankların, tüfeklerin karşısına göğsüyle siper olan bu aziz milletin karşısında şapka çıkardık. Teslim olmayı bir an bile düşünmedik. Bu ülkeyi, bu güzel Türkiyeyi terk etmeyi bir an bile aklımızdan geçirmedik. Darbecilere meydan okuduk, milletimizi sokağa davet ettik ve hep milletin yanında olduk. Tehditlere rağmen, ölümden öldürülmekten suikasttan, uçağın düşürülmesinden asla tereddüt etmeden o tehlikeler içerisinde Cumhurbaşkanımız İstanbul’a geldi. Üzerinde jetler uçarken, yanında bombalar patlarken, kurşunlar atılırken saklanmayı, kaçmayı asla aklından geçirmedi. Gizlenmek, saklanmak, darbecilere alkış tutmak AK Parti geleneğinde yoktur. AK Parti’de darbeye karşı göğsünü siper etmek vardır.”
“CHP Genel Merkezi FETÖ’cülerin ağlama duvarına döndü”
Başbakan Yıldırım, “Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanımız o gece her saniye milletiyle beraberdi. Peki o gece siz neredeydiniz, bunun cevabın verin, siz neredeydiniz? Darbe oldu, CHP Genel Merkezi FETÖ’cülerin ağlama duvarına döndü. Mağdur edebiyatıyla her fırsatta FETÖ’cülere moral veriyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
“Başkanlık üniter yapıyla olacak”
“Türkiye’nin birliği, beraberliği, gelişmesi için, 2023 hedeflerini gerçekleştirmesi için, bölücülerle FETÖ’cülerle iç ve dış düşmanlarla zafiyete düşmeden mücadele etmesi için, güçlü tek başına iktidar çıkarması lazım, her seçimden. Bunun da yolu başkanlık sisteminden geçiyor.” diyen Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
“Buradan açıkça söylüyorum. Başkanlık üniter yapıyla olacak. Yani başkanlık demek federasyon demek değildir. Federasyon olan yerler de var, olmayan yerler de var. Türkiye’de başkanlık sistemi 780 bin kilometrekare vatan toprağının bir karışının bile bölünmediği, ayrıştırılmadığı, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ülküsünün, ilkesinin esas alındığı bir sistemdir. Bir kere bunu bir kenara açık ve net koyalım. Hiç kimse başkanlık, eyalet sistemini getirecek, başkanlık bölünme getirecek diye tezviratlarda, yalan yanlış beyanlarda bulunmasın.”
“Millet iradesi, en üstün iradedir”
Başbakan Yıldırım, millet iradesinin en üstün irade olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Millet iradesinin üzerinde hiçbir irade yoktur. Ne vesayetçiler, ne darbeciler ne de başkaları… Herkes millet iradesinin önünde şapka çıkarmaya mecburdur. Demokrasilerin olmazsa olmazı da odur. Başkan da millet iradesine tabidir, meclis de millet iradesine tabidir, yargı da millet iradesine tabidir dolaylı olarak. Başkanlık sistemiyle ilgili bu konu önümüzdeki günlerde inşallah bütün ayrıntılarıyla, bütün kapsamıyla, enine boyuna konuşulacak ve bu noktada aklı selim, doğru olan, yanlış bilinen doğrular da bu şekilde vatandaşımıza anlatılacak. Bunun için AK Parti’nin tek başına başkanlık ve yeni anayasa veya değiştirilen anayasayı meclisten geçirip milletin önüne getirme şansı, imkanı yok, sayımız itibarıyla. O yüzden meclisteki diğer partilerin başta MHP olmak üzere, CHP’nin de bu dönüşüme destek vermesini bekliyoruz. İstiyoruz ki katılım, uzlaşma olabildiğince yüksek oranda olsun. Bu şerefe Türkiye’yi gelecek kuşaklara taşıyacak bu onuru, hep birlikte yaşayalım.”