İstanbul’daki bir eğitim kurumunda İngilizce öğretmenliği yapan N.S.B, arkadaşlarıyla 17 Ocak’ta gittiği Kadıköy Bağdat Caddesi’nde bir barın tuvaletinde yaşadığını iddia ettiği cinsel taciz ve darp olayına ilişkin hukuk mücadelesi başlattı.
N.S.B’nin avukatı aracılığıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, saat 23.00’e doğru bir Amerikalı, iki de Türk arkadaşıyla Bağdat Caddesi’nde bir bara giden mağdurun kadınlar tuvaletinde tacize uğradığı aktarıldı.
M.S. isimli bir kişinin kadınlar tuvaletine girerek mağduru taciz ettiği anlatılan dilekçede, şoka giren N.S.B’nin çığlık atarak dışarıya ittiği kişinin kaçtığı kaydedildi.
“Polis tutanak tutmadı”
Mağdurun söz konusu kişinin bardan çıkmasını engellemek için durumu çevredekilere yüksek sesle anlattığı ifade edilen dilekçede, bu sırada 20’ye yakın erkeğin N.S.B’ye saldırarak, darp ettikleri savunuldu.
Mekandan ayrılan N.S.B. ve arkadaşlarının M.S’nin barda yönetici pozisyonda bulunduğunu öğrendiği kaydedilen dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
“Müvekkil ve arkadaşları, ihbar üzerine mekana gelen 2 polis memuruna olayı anlatmışlardır. Polisler, müvekkile yalnızca avukatı olup olmadığını sormuş ve bir hastaneye giderek, rapor almaları yönünde tavsiyede bulunmuştur. Müvekkille mekana giden polis memurları kapalı olan barın önünde güvenlik görevlilerinin durduğunu görmüşlerdir. Polisler bu şahıslardan şifahen, ‘kavga çıktığı, müvekkil ve arkadaşlarının bu nedenle dışarı atıldığı’ bilgisini almıştır. Tutanak tutulmadığı gibi hiçbir araştırma da yapılmamıştır.”
“Vücudunun bir çok bölgesinde darp izi var”
Doktor raporuna göre, N.S.B’nin vücudunun bir çok bölgesinde darp izi bulunduğu belirtilen dilekçede, daha sonra şikayetçiyi arayan bar sahibinin “olayı kendi aralarında halletmeleri, suç duyurusunda bulunmaması” yönünde ikna etmeye çalıştığı, sonrasında da özür dilediği anlatıldı.
N.S.B’nin şikayet konusunda ısrarcı olması üzerine bar sahibi tarafından tehdit edilerek, kendisine hakarette bulunulduğu kaydedilen dilekçede, sonraki görüşmelerde ise mağdura tacizde bulunan kişinin kovulduğu bilgisinin verildiği aktarıldı.
Dilekçede, şüpheli veya şüphelilerin “kasten yaralama” suçunu işledikleri öne sürülerek, “Kadına karşı şiddetin günbegün arttığı ülkemizde gerek bu tip olayların önüne geçmek gerekse mağduriyetlerin azaltılmasını sağlamak adına bu suçu işleyen şahısların tespit edilmesi gerekmektedir” denildi.
Kamera görüntülerinden darp eden şahısların tespit edilmesi talep edilen dilekçede, kamu davası açılması istendi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, konuya ilişkin soruşturma başlattı.