Olay Gazetesi Bursa

Bakan Yıldız’dan elektrik faturaları ile ilgili önemli açıklama!

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, elektrik fiyatlarında bir değişiklik yapılmadığını belirterek, "Elektrikte ne açık ne gizli bir zam söz konusu" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, elektrik fiyatlarında bir değişiklik yapılmadığını belirterek, “Elektrikte ne açık ne gizli bir zam söz konusu. Türkiye’deki elektrik tarifeleri 2015 yılında da ulusal tarife ile götürülmektedir” dedi.

Yıldız, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na ilişkin basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Elektriğe “gizli zam” yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Yıldız, “Ne açık ne gizli bir zam söz konusu. Türkiye’deki elektrik tarifeleri 2015 yılında da ulusal tarife ile götürülmektedir. Herkesin ödeyeceği elektrik fiyatları sabittir. Faturaların dönemi ile alakalı bir kısım aksamaların olduğunu gördük ve ikazlarımızı yaptık ama kullandığı elektriğin üzerine bir kilovatsaat dahi bir ekleme söz konusu değildir. Özellikle Antalya gibi faturaların yüksek geldiği yerlerde ödeme planlarında kredi kartı uygulaması var, taksit bile yapılıyor. O yüzden bu manada vatandaşa her türlü kolaylık sağlanacak” diye konuştu.

Olağanüstü kış şartlarının özellikle Antalya gibi bölgelerde elektrik kesintisine sebep olduğunu fakat bunun arıza gibi gösterilmesini doğru bulmadığını belirten Yıldız, şöyle devam etti:

“Antalya’da 12-13 Ocak tarihlerinde hızı saatte 150 kilometreye kadar ulaşan rüzgar, metrekareye 300 kilograma kadar yağan bir yağmur gördük; bu 5-6 günlük bir yağış normalde. 100’ü aşkın direk devrildi, 55 yabancı madde iletim hatları üzerine düştü. 1065 gerilim arızası oluştu. Bunlar kış şartlarında 1 aylık arızalar fakat 5 gün içinde oluştu. Bütün izinler kaldırıldı ve bütün ekipler ilçeler de dahil olmak üzere dağıldılar. Yapım ve bakım sebebiyle meydana gelen elektrik kesintilerini elektrik arızası olarak haberleştirmek hakkaniyete uygun değil. Biz dağıtım şirketlerine özelikle ocak ayında yoğunlaşan kış şartlarından dolayı kendilerini talimatlandırdık.”

“Kullanılan elektriğin parası isteniyor”

Yıldız, Dicle Elektrik Dağıtım AŞ’nin (DEDAŞ) Diyarbakır’da borcunu ödemeyenlerin elektriğini kesmesine ilişkin soruyu yanıtlarken, “Diyarbakır Belediye Başkanını daha sorumlu davranmaya davet ediyorum, tahrik edenler olmayacağız” dedi.

Bölgedeki elektrik dağıtımının özelleştirilmiş olduğunu hatırlatan Yıldız, “Bu şirketler özelleştirildi, kamuda da olsa benzer bir şekilde tahsilat oranlarını artırmamız lazım. Burada kullanılan elektriğin parası isteniyor. Bu, her yer için geçerli, o yüzden bunu yalnızca o yöreye has bir uygulama gibi göstermek de doğru değil” değerlendirmesinde bulundu.

Yıldız, elektriği kesilen arıtma tesisinin birikmiş 49 milyon lira borcu olduğuna dikkati çekerek, “Şirket ‘ödeyin’ diyor, ödeyemiyorsanız taksit yapalım, vade uygulayalım, bir ödeme planı belirleyelim’ diyor. ‘Biz, hiçbir şekilde ödeme planı veremiyoruz’ deniyor” şeklinde konuştu.

“Borcunu ödemek isteyenlere kolaylık sağlanacak”

Bölgede Batman ve Şırnak belediyelerinin ödeme taahhüdünde bulunduğunu ve elektrik kesintisi yaşamadıklarını anlatan Yıldız, “Batman ve Diyarbakır belediyelerinin siyasi kimlik olarak farkı var mı? Siyasi bir fark olamaz ama Diyarbakır ödeme taahhüdünde bulunmuyor. Bir kısım elektrik kesintilerinde cebren bunların açıldığını gördük. Biz kanuni işlemi yapmak zorundayız. İyi niyetle ödemek isteyenlere kolaylığın sağlanacağını söylemek istiyorum” diye konuştu. 

Yıldız, DEDAŞ’ın bölgeden 251 milyon liralık bir alacağı olduğunu, Siirt’in 1,1 milyon lira, Batman’ın 22 milyon lira, Şırnak’ın 24 milyon lira, Mardin’in 46 milyon lira, Diyarbakır’ın 88 milyon lira, Şanlıurfa’nın ise 68 milyon lira borçları bulunduğunu aktardı. Taner Yıldız, şöyle devam etti:

“Bunlarla alakalı belediyeler ödeme planlarını sunsunlar, hiçbir kamu çalışanı elektrik ve suyu kesmek üzere görev yapmamaktadır ama kamu ve mevzuat çerçevesinde gereğini yapmak zorundalar. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi, DEDAŞ da elektriği açtı. Şimdi oradaki kamu görevi yapan kişiler görevlerini yapmayacaklar mı? Bunu ödeyenlerin hakkının ödemeyenlerle beraber tartışıldığı Türkiye’de doğru bir şekilde ortaya koymamız lazım, ödeyen ödemeyen aynı haklara sahip olamayacağını biliyoruz.”

“Arz güvenliği sıkıntımız yok”

Büyük şehirlerde de elektrik kesintileri yaşandığı ve bunun herhangi bir arz sıkıntısına bağlı olup olmadığının sorulması üzerine Yıldız, “Kurulu güç büyüme oranı yüzde 10,5 iken elektrik tüketiminde büyüme yüzde 3,5-4 olarak gerçekleşti. Enerji verimliliğinin faydalarını görmeye başladık. Arz güvenliği sıkıntımız yok. 44 bin megavat civarında hazır elektrik kapasitesi vardır, bunları anlık, saatlik olarak alıyoruz. Tüketim ise 40 bin megavata kadar çıkıyor. Yüzde 12’lik daha üretim marjımız var. Bu yetersizlikten kaynaklanmıyor” diye konuştu.

Yıldız, büyük şehirlerde de kesintilerin kış şartlarından kaynaklandığını ve bahar mevsimi gibi muamele yapılmaması gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Ocak ayında Balıkesir-İzmir karayolu son 61 yılda ikinci kez kapanıyorsa, Türk Hava Yolları seferleri iptal olabiliyorsa, okullar tatil oluyor ve kar 1,5 metreyi buluyorsa, Bolu- Ankara otobanı kapanabiliyorsa, atmosfere açık olan işletmelerde de arıza olabilir…1,2 milyon kilometrelik iletim hattından bahsediyoruz. Burada bahar muamelesi yapamayız, önemli olan hızlıca müdahale edebilmektir. Müdahale yapalım dediğimiz yerlerde yolların kapanmasında dolayı edemediğimiz yerler oldu. O yüzden özellikle iki hafta önce yaşadığımız olumsuz hava şartlarından kaynaklanan sebeplerin sıkıntıya yol açtığını gördük.”

Taner Yıldız, bu kesinti sorununun çözümü için 2 milyar lira civarında yatırım yapıldığını ifade ederek, bu yatırımları artırarak arızaları en aza indirmeyi planladıklarını vurguladı. 

“Petrol fiyatlarındaki düşüş gaz fiyatlarına yansıyacak”

Rusya ile yapılacak doğalgaz fiyatındaki indirim görüşmelerine ilişkin soruya ise Yıldız, “Farklı bir çözüm yolu bulmayı ümit ediyoruz, müzakereler sonlanmadan son bir rakam söylememiz doğru olmaz. Ham petrol fiyatından dolayı durumun kendileri açısından zor olduğunu söylüyorlar. 2 seans yaptık ve haftaya bir tane daha yapacağız. Ülkemiz için iyi bir sonuç alacağımızı ümit ediyorum” yanıtını verdi.

 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, “Ham petrol fiyatlarının düşüşü, 6 aylık faz farkıyla beraber gaz fiyatlarına yansıyacak, 1 Ocak 2015’ten itibaren yansımaya başlayan oranlar önümüzdeki aylarda daha fazla olacak” dedi.

Maden Kanunu

Yıldız, “Maden Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nı da değerlendirdi.

Maden yasa tasarısının geçen yıl Soma ve Ermenek kazalarından önce Başbakanlığa sunulduğuna dikkati çeken Yıldız, bu kazaların daha farklı önlem ve tedbirlerin alınmasını sağladığını kaydetti.

Yıldız, denetimlerin yoğun bir şekilde devam ettiğini belirterek, şu ana kadar 101 yeraltı maden işletmesinin denetimler sonucunda işletmeye kapatıldığını bildirdi.

Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve müsteşarların da yer aldığı geniş bir katılımla yeni tasarının hazırlandığını vurgulayan Yıldız, şunları söyledi:

“Kamu hariç, yeraltı kömür madenciliğinde rödovansı yasaklıyoruz. Herhangi bir özel sektör işletmecisi ciddi ise ve o işlemleri yapabilecekse gelsin, bizzat kendisi müracaatını yapsın, bizzat kendisi alsın ama orayı rödovansla tekrar aldıktan sonra başkasına devrediyorsa bu aradaki kazanç, ya gerek alanın, işletenin ya da kamunun üzerine kalmalı. Biz üzerinden ticaret yapılacak herhangi bir anlayışı kaldırıyoruz. Kamu, elindeki kömür işletmelerini, yeraltı kaynaklarını, zenginliklerini bunu gerçekten yapacaklar ile paylaşacak veya kamunun üzerinde kalacak.”

Teknik nezaretçi daimi olacak

Bir diğer önemli değişikliğin teknik nezaretçi olduğuna dikkati çeken Yıldız, maden işletmelerinde daimi nezaretçinin zorunlu olacağını dile getirdi. 

Çıkarılan kanunların zaman zaman istismar edildiğini aktaran Yıldız, “Teknik nezaretçi uygulamasında, yer altı kömür işletmesinin üç dakika, iki saat, üç gün uğranılan yerler olduğunu gördük. Bunun yerine sayı itibarıyla orada sürekli kalacak yeterince maden mühendisi arkadaşlarımız var. Bunu odalarımızla da konuştuk. Maden işletmelerinde daimi nezaretçi zorunlu olacak” diye konuştu.

Yıldız, şirket daha önceden daimi nezaretçi istihdam etmişse, buna ilişkin kadronun kendilerine tahsis edileceğini bildirdi. 

Ruhsat verme usulleri

Maden işletmeciliğinde ruhsat verme usullerinin de değişeceğini anlatan Yıldız, “Madenleri gruplara ayırarak bir kısmına ihale şartı getiriyoruz, bir kısmının mevcut sistemle devam etmesini sağlıyoruz. Mermer gibi, özellikle metalik madenler, altın, gümüş, bakır, çinko gibi madenler mevcut uygulama ile devam edecekler. Çimento, beton, kireç, dolgu, mıcır gibi daha görünür olanlar ihaleye tabi tutulacaklar” dedi. 

Ruhsat harcı uygulamasının da kalkacağını dile getiren Yıldız, bunun yerine ruhsat bedeli uygulamasının getirileceğini ve bedelin arazinin büyüklüğüne orantılı olacağını söyledi.  Yıldız, işletme ruhsat bedelinin yüzde 30’unun işletmenin çevreye uyumlu hale getirilmesi için kullanılacağını aktardı. 

Maden arama faaliyetlerinde işletme ruhsatı için meslek şartı aranmadığını ifade eden Yıldız, bu alanda artık mali yeterlilik aranacağını ve yeterliliği olmayanlara ruhsat verilmeyeceğini belirtti. 

Yıldız, özellikle kömür, bakır, altın gibi maden türleri için arama sonrasında fizibilite hazırlık dönemi şartı getirdiklerini, böylelikle uygulanan projelerin daha gerçekçi olmasını sağlanacağını dile getirdi. 

Ruhsat devirlerinde, devir bedeli alınarak hazineye ek gelir oluşturulacağını ifade eden Yıldız, gerçek yatırımcının önünü açan ama spekülatif çalışanların önünü kapatan bir uygulama yapılacağını kaydetti. 

Devlet hakkı oranları

Madencilikte devlet hakkı oranlarının genel itibarıyla artacağına dikkati çeken Yıldız, dünya borsalarına konu olan altın gibi metalik madenlerde kademeli devlet hakkı fiyat uygulaması getirdiklerini söyledi. Yıldız, uluslararası arenada Türkiye’de çıkarılan madenin değeri artmışsa, devlet hakkını arttıran bir yapı oluşturulacağını bildirdi.

Küçük bir havzada birden fazla işletmenin birleştirilerek maden faaliyetleri yapacağını dile getiren Yıldız, büyük kalker sahalarındaki işletmelerin de ayrıştırılacağını belirtti. 

Tüzel kişi uygulaması

Madencilik faaliyetlerinde tüzel kişi uygulamasının başlatıldığını dile getiren Yıldız, “Aramadan işletmeye kadar olan süreç bütünlük içinde düzenli raporlanacak. Saha uygulamalarının projelere uygun olması kontrol altına alınmış olacak” ifadelerini kullandı. 

Yıldız, her maden ocağının proje ve teknik detaylar açısından disiplin edinmesinin gerekli olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Eğer bir şirketin çalıştırdığı tüm elemanlar tüzel kişilik yeterliğine sahipse, onlara zaten ek bir mükellefiyet getirmiyoruz. Onlara tüzel kişilikle alakalı yetkilendirme belgesi vereceğiz. Ne yazık ki her okuldan mezun olanın yeraltı madenciliğinde aynı tecrübeye sahip olmasını beklemiyoruz. O yüzden tüm bunların arasında klasifikasyon yapacağız. Yurt dışında öyle denetim elemanları var ki 5 yıl madende çalışma şartı aranıyor. Biz bu çıtayı yükselttik. Yürürlük tarihleri de kiminde 3 ay, 6 ay bir yıl olmak üzere düzenlenecek.” 

Komisyonda iktidarla muhalefetin iyi bir uzlaşı sağladığını dile getiren Yıldız, anlaşmazlıkların olabileceğini ancak genel itibarıyla anlaşmanın sağlandığını söyledi. 

Diğer komisyonda Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından alınan iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kararların da maden ocaklarını ilgilendirdiğini ifade eden Yıldız, “Yeraltı çalışan işçi kardeşlerimizin özlük halklarını düzenlerken emeklilik sürelerini kısaltmıştık ama bir kısım işletmeler bazı yakınlarını orada çalışmadıkları halde orada gösteriyorlar. Bu konuda da Çalışma Bakanlığımızın ve iş müfettişlerimizin denetimleri yoğunlaşacak” diye konuştu.