Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
İşte Çavuşoğlu’nun açıklamalarından satır başları:
REJİM SİYASİ SÜRECE TAM OLARAK İNANMADI
Suriye’de 11 yılı aşkın süren bir savaş var. Diğer taraftan terör örgütlerinin mevcudiyeti var. İnsanlar evlerine dönmek istiyor, dönemiyor. Yıllardır savaş devam etti. Biz en başından beri en önemli süreci siyasi süreç olduğunu söyledik. Zamanla çok insiyatif aldık. Rejim siyasi sürece tam olarak inanmadı.
KALICI ADIMLARIN ATILMASI LAZIM
Muhalefetin de bizim de desteklediğimiz müzakere heyetini kurduk. Rejimden kaynaklı bir direniş var. İstihbarat örgütleri arasında bir diyalog var. Benim ayaküstü bir sohbetim oldu, ama planlanmış bir şey değil. Zaten Asta sürecinde bir masanın etrafındayız. Kalıcı adımların atılması lazım, diyalog için şart olmaz. Rejimin muhalefeti terör örgütü olarak görmemesi lazım.
SURİYE POLİTİKASI SONUÇ ODAKLI
Bu görüşmelerin amacını özetledim. Suriye’nin toprak ve siyasi bütünlüğü son derece önemli. Ülkenin yeniden inşası için gerekli kurumlar çalışmalar yapılıyor. Kapsamlı bir yeniden inşa söz konusu. Ülkede bir istikrar olursa uluslararası toplum destek sağlar. Bugüne kadar bizim yürüttüğümüz Suriye politikası sonuç odaklıdır.
ESAD DAVETLİ DEĞİL
(İran’ın 3’lü zirve iddiası)Böyle bir şey doğru değil. Esad da oraya davetli değil.
HAREKETLERİN NE KADAR İSABETLİ OLDUĞUNU GÖSTERİYOR
Bizim yaptığımız operasyonlar Suriye için önemli. Burada terör örgütü ile mücadele, uluslararası hukuktan kaynaklanan bir haktır bizim için. Rejimin bunu yapacak gücü yok. Görüşmeye ihtiyaç yok. Birbiri ile kavga eden, birbirine düşman olan ne kadar ülke varsa bizim harekatımıza karşılar. Bundan sonra yapacağımız harekatların da ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor.
KARARI SURİYE HALKI VERECEK
Rejimle muhalefetin uzlaştırılması gerektiğini söyledim. Uzlaşının amacı yeni bir anayasa, ülkenin BM gözetiminde acil bir şekilde seçime götürülmesi. Bu çerçevede müzakere heyeti kuruldu, anayasa komisyonu toplandı. Uzlaşı olmazsa rejimle muhalefet arasında nasıl anayasa yazacaklar, ülkeyi seçime götürecekler. Bu adımlar atılırsa seçim olduktan sonra kararı Suriye halkı verecek. Ülkenin geleceği için tek çözüm yolu siyasi süreçtir ve uzlaşı ile bunun sağlanmasıdır.
DİPLOMATİK OLMAYACAĞIM, SON DERECE SİNİRLENDİM
(Türkiye-İsrail normalleşmesi) Elçilerin atanması önümüzdeki günlerde gerçekleşecek. Kapsamlı bir kararname hazırlıyoruz. Dönecek büyükelçilerimiz var, atayacağımız büyükelçilerimiz var. Çalıştık, Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Cumhurbaşkanımıza da söyledik, ilk fırsatta arz edeceğiz, aşağı yukarı taslak bitmek üzere. Alternatif isimler var. Biz arkadaşlarımızın büyükelçi olup olmama yeteneği var mı, liyakatı, eğitimi var mı buna bakarız. İçeriden dışarıdan ayrımı önemli değil. Uyumlu şekilde bu işi götürüyoruz biz. CHP sözcüsü, ‘AK Parti’nin arpalığı’ demiş. Baktılar ki dış politikada ülke iyi şeyler yapıyor, hemen nerede güçlüysek orayı zayıflatmak için saçma sapan iddialarda bulunuyorlar. Bu konuda diplomatik olamayacağım, son derece sinirlendim, ne demek AK Parti’nin arpalığı.
DİYALOG SAYESİNDE FİLİSTİN DAVASINI DAHA İYİ SAVUNACAĞIZ
Filistin gerek Cumhurbaşkanı gerek Hamas tarafında, bizim İsrail’le ilişkilerimizin normalleşmesini istiyorlar. Bu diyalog sayesinde Filistin davasını daha iyi savunacağız. Filistin davası konusunda Türkiye’nin taviz vereceği anlamına gelmesin. İsrail’le ilişkilerimizin kendileri için de önemli olduğunu söylüyorlar.
BM’YE DE ABD’YE DE GEREKLİ BİLDİRİMLERDE BULUNDUK
(Güney Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki gaz keşfi) Haber bazı gazetelerde bizim kıta sahanlığımızla örtüşen bölge diye verilmiş ama doğru değil. Oradan da geçiyor kıta sahanlığımız ama ortasından geçiyor. Bizim kıta sahanlığımızın içine bu şekilde girmelerine biz zaten izin vermiyoruz. Kendi kıta sahanlığımızın içinde sondaj çalışmaları, sismik araştırma çalışmalarımız devam ediyor. Doğu Akdeniz’de çözüm gelirlerin adil şekilde paylaşımı. Biz bu konuda BM’ye de AB’ye de gerekli bildirimlerde bulunduk. KKTC, önerilerimizin defaatle yineledi. Rum Kesimi ve Yunanistan, AB’ye güvenerek hakça paylaşım yerine KKTC ve Türkiye’nin haklarını gasp etmeye çalışıyor, buna izin vermemiz söz konusu değil.
YUNANİSTAN BU POLİTİKAYI SÜRDÜRDÜĞÜ SÜRECE YUMUŞAMANIN FAYDASI YOK
Yunanistan’ın yalan dolan siyasetinden vazgeçmesi lazım. Her yerden Türkiye’nin aleyhinde. İstanbul’da öğle yemeğinden kısa süre sonrası bunların başlaması, yemekten konuşulan şeyler ortada, üçüncü ülkeleri araya sokmayalım, görüşmeler sonuç odaklı olsun, diyalog içinde olalım. Bir hafta geçiyor, Türkiye aleyhine propaganda başlıyor. Batı Trakya Türklerinin haklarını ihlal ediyorlar, adaların statüsünü ihlal ediyorlar. Bizim de elimiz boş durmuyor. Yunanistan’ın bu politikalardan vazgeçmesi lazım. İşbirliğinde olurlarsa kazançları ne, tersi olursa kayıpları ne bunun hesabını yapmalılar. Bu politika sürdüğü sürece yumuşamanın faydası yok.
ELİMİZİ KOLUMUZU BAĞLAYACAK ŞEKİLDE F-16 ALMAYIZ
Yunan lobisi içinde olanlar, Yunanistan kökenli bir Kongre üyesinin girişimi oldu, o bağlayıcı değil. Senato’dan karar çıktı. İkisini birleştirecekler, daha sonra yasallaşacak. ABD yönetimi olumlu bakıyor, teknik görüşmeler iyi seyrediyor ama yönetim de biliyor ki, böyle elimizi kolumuzu bağlayacak şekilde biz F-16 ya da başka ürün almayız.
NORMALLEŞME BAŞLADI AMA YAVAŞ İLERLİYOR
Mısır’la normalleşme süreci başladı ama yavaş ilerliyor. Mısır kendi iç siyasetine de odaklandı. Bir olumsuzluk yok ama ivme kazanması lazım. Suudi Arabistan ve BAE ile yakaladığımız hızı henüz Mısır’la yakalayamadık.
TAHIL ANLAŞMASINI SABOTE ETMEK İSTEYEN AVRUPA ÜLKELERİ VARDI
İstanbul’daki görüşmeden sonra umutluyduk. İstanbul’da bir yaklaşım söz konusu fakat her şey değişti. Buça’dan görüntüler geldi ve atmosfer değişti, masadan uzaklaştılar. Bence kırılma noktası oydu. Geldiğimiz noktada uluslararası toplumun ateşkes konusunda nasıl olacak, adil ateşkes, Ukrayna’nın sınır, toprak bütünlüğünü koruyan ateşkes olması lazım. Biz Kırım konusunda ve Rusya’nın saldırısından sonra Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne en güçlü desteği veren ülkelerden birisiyiz. Savaşın devam etmesini isteyen ülkeler var Batı’da. NATO üyesi ülkeler var. Sadece ABD demek değildir, üyesi ülkeler diyorum. Tahıl anlaşmasını sabote etmek isteyenler de vardı. ABD değil ama onu söyleyeyim. ABD’nin katkısı şöyle oldu. Rusya gübresinin de ihracat engelinin kaldırılması, limanlara ulaşması, bankacılık işlemleri gibi. Avrupa’dan bunu sabote etmek isteyen ülkeler de vardı.