Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bir otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, kamu kurumlarının yöneticileri, muhtarlar, milletvekilleri ve vatandaşlarla bir araya geldi.
Çavuşoğlu, vizesiz Avrupa ve iş ziyaretleri için çalışmaların devam ettiğini belirtti. İhracatçılara yeşil pasaport verdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, “İhracatçı arkadaşlara 2 yıllık yeşil pasaport veriyoruz. Bu sürenin 4 yıla çıkarılması konusunda haklı bir talep geldi bize. 4 yıla, 5 yıla çıkarılması son derece makul. Zaten aksi bir durum olduğu zaman, devlet gerekeni yapar. Ama böyle şüpheci yaklaşarak kısa vadeli vermenin de bir anlamı yok. Bunları da uzatmamız lazım.” dedi.
”YENİ BİR SINIR KAPISI AÇACAĞIZ’
Suriye’deki savaşın bitmesi için uğraşan tek ülkenin Türkiye olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Şimdi Fırat Kalkanı ve Afrin bölgesine 320 bin Suriyeli döndü. Suriyeli göçmenlerin oralara güvenli bir şekilde döndürülmesi için tüm alanlarda en önemli aktör Türkiye’dir. Irak’ın yeniden inşasını önemsiyoruz. Bu amaçla 5 milyar dolar kredi taahhüdünde bulunduk. Bunu kim kullanacak, iş insanlarımız kullanacak. Şimdi Habur kapısındaki sorunu da çözüyoruz. İnşallah yeni bir sınır kapısı daha açacağız. Buralardaki çifte keyfi vergilendirmeyi de kaldırıyoruz. Bölgemizdeki ülkelerin istikrarı için çalışıyoruz” diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu daha sonra, Bandırma 17 Eylül Üniversitesi’nde öğrencilerle bir araya gelmek üzere salondan ayrıldı.
‘8,1 MİLYAR DOLAR İNSANİ YARDIM YAPTIK’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde öğrenciler ile bir araya geldi.
Derslik ve kütüphane ile laboratuvar açılışı da gerçekleştiren Çavuşoğlu, öğrencilere yaptığı konuşmasında dünyanın ilginç bir süreçten geçtiğini söyledi. Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Suriye’de iç savaşın sonlandırılması için, siyasi sürece geçilmesi için çaba sarf ediyoruz. Azerbaycan ile bir millet, iki devletiz. ‘Karabağ bizi ilgilendirmiyor’ diyemeyiz. Bunlar için ne yapacağız? Güçlü mekanizmalar ile Kafkasya’da, Balkanlar’da kafa yoruyoruz. İlişkileri, ülkelerle üst düzeye çıkartmak önemlidir. Ülkelerle, stratejik anlaşmalar yapıyoruz. O ülkelerle ilişkilerimizin alt yapısını güçlendiriyoruz. Küresel sistemin dizayn ettiği sözleşmelerle, ikili ilişkileri geliştiremeyiz. Bugün ırkçılıktan bahsediyoruz, medeniyetler ittifakı ile buna nasıl çare buluruz? İslam dünyasında çatışmalar var. İslam dünyası, kendi sorunlarını kendi aralarında çözme kabiliyeti yok. Geçici olarak halının altına süpürmüşüz, patlıyor. Körfez krizi, İslam Birliği Teşkilatı ile daha iyi bir örgüt haline getirmeye çalışıyoruz. Bugün 242 büyükelçilik ve başkonsolusluk ile dünyada beşinci sıradayız. Şanlı bayrağımızın her yanda dalgalanması elbette önemli. İnsani dış politikamız ile 8,1 milyar dolar insani yardım yapmışız. Dünyanın en cömert ülkesi ve milletiyiz. Nerede mazlum varsa oraya yardıma koşuyoruz. En az gelişmiş ülkelerin sesi biziz. Dünyadaki soydaşlarımıza, akrabalarımıza yardımcı olalım. Arakan müslümanlarını sahipsiz bırakamayız, Uygur Türkleri’nin derdini biz gündeme getirmezsek kimse getirmez, Ahıska Türkleri’ni ana vatanına döndürmezsek, ‘Türkler gelip bizi bulacak’ diye bekleyen soydaşlarımızı unutursak, dış politikamızın girişimci ve insani olmasının bir anlamı olmaz.”